Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin düzenlediği V. Ulusal/I. Uluslararası Liman Kongresi "Pandemi Sürecinde Limanlar: Belirsizliği Yönetmek" temasıyla çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Denizcilik Fakültesi tarafından her iki yılda bir düzenlenen kongre bu sene ilk defa uluslararası kapsamda ve çevrimiçi ortamda yapıldı.
Liman Kongresi’nin açılış konuşmaları Düzenleme ve Bilim Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna’nın kongre programın akışı hakkında bilgilendirmeleriyle başladı. Açılış konuşmaları Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Durmuş Ali Deveci’nin konuşmasıyla devam etti. Prof. Dr. Deveci, Denizcilik Fakültesi’nin pandemi sürecinde de büyüyüp gelişmesini sürdürdüğünü, Rektörlüğün destekleriyle Fakültenin gereksinim duyduğu fiziksel mekanın genişletilerek iyileştirildiğini ifade etti. Prof. Dr. Deveci, fakültenin fiziksel mekânlarının genişletilmesi ve iyileştirilmesinden dolayı başta Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar olmak üzere üniversitenin üst yönetimine ve ilgili birimlerine şükranlarını ifade etti. Fakültenin yeni fiziksel mekanlarının donatılması ve eğitim-öğretim ortamlarının iyileştirilmesi için çok sayıda bağışta bulunulduğunu dile getiren Prof. Dr. Deveci, bunların başında İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından yapılan Gemi Makine Dairesi Simülatörü olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Deveci, pandemi sürecinde Denizcilik Fakültesi’ne yapılan bağışlardan dolayı İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran başta olmak üzere, DSV-Global Transport & Logistics Bölge Direktörü Serkan Önder’e, FMS (GmbH & Co) KG Genel Müdürü Bilgehan Engin’e, Moda Denizcilik ve Lojistik Kurucu ve Yöneticisi kaptan Osman Yarkın’a, Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orçun Erbayraktar’a, Armadan Liman Hizmetleri ve Lojistik Yönetici Ortağı Ertan Çiv’e, bireysel bağışlarından dolayı da bağışçı Safiye Eke’ye ve fakültenin kurucu dekan Prof. Dr. A. Güldem Cerit’e teşekkürlerini sundu. Kongreye ilişkin özet bilgiler veren Prof. Dr. Deveci, geçmiş kongreler gibi bu yılki kongrenin de çok anlamlı bir tema altında gerçekleştirildiğini belirterek kongresinin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkürlerini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
“Dokuz Eylül sektöre önemli yöneticiler yetiştirdi”
Açılış konuşmalarının üçüncüsü olan Türkiye Liman İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, 2020 yılında Türkiye’deki konteyner hareketinin % 96’sının, kuru yük hareketinin % 68’inin, sıvı kimyasal yük hareketinin tamamının, kruvaziyer turizminin ise %95’inin TÜRKLİM üyesi limanlar tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Konuşmasına, Türkiye Limanları Covid-19 Ekonomik Etki Analizi sonuçlarını paylaşarak devam eden Erdemir, TÜRKLİM’in sektöre en önemli katkısının her sene farklı temaları inceleyen sektör raporları olduğunun altını çizdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin limancılık sektörünün önemli yöneticilerini yetiştirdiğini, özel sektör ve akademik kurumlar arasındaki eşgüdüm ve diyaloğun önemini belirterek kongreye başarılar diledi.
Kıran: “Ticaretin devam etmesinde limanlara büyük görev düşüyor”
Kongre, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın konuşmasıyla devam etti. Kıran konuşmasında, Çin’in dünya ticareti üzerindeki etkisinin Covid-19 pandemisiyle birlikte daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını, Çin’den ihraç edilen ürünlerde yaşanan kesintinin büyük bir arz sorununa, akabinde de tüm dünyada tedarik zinciri problemlerinin yaşanmasına sebep olduğuna değindi. Salgının başlamasıyla 2020 yılında dünya mal ticareti hacminin % 5.3 oranında düştüğünü ve bu dönemde dünya ticaretinin devamlılığının sağlanmasında en büyük görevin denizyolu taşımacılığına düştüğünü ifade etti. 2020 yılında dünya taşımacılığının % 86’sının denizyolu ile gerçekleştiğini ve bu yüklerin elleçlenmesinde limanların önemine vurgu yapan Kıran, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkürlerini ileterek konuşmasını sonlandırdı.
Liman Kongresi’nin açılış konuşmalarının sonuncusunu Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Uğur Malayoğlu tarafından gerçekleştirildi. Prof. Dr. Malayoğlu konuşmasına, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın yoğun programı nedeniyle açılış konuşmalarına katılamadığını; ancak kendisinin tüm kongre katılımcılarına, sektör paydaşlarına, akademisyenlere ve öğrencilere sevgileri ve selamları ile başarı dileklerini ilettiğini ifade ederek başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin denizci bir üniversite olduğuna dikkat çeken Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Malayoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında 46 öğretim elemanını yetiştirmek üzere görevlendirildiği, denizcilik eğitiminde merkezi konumuna sahip bir fakülte olduğunun altını çizdi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin denizcilik alanına verdiği önemin başka bir göstergesi olarak da, çok yakın tarihte Rektör Prof.Dr. Nükhet Hotar’ın önderliğinde Türk denizciliğinin sembol isimlerinden birisi olan Çakabey’in büstünün açılış töreninin Rektörlük binasının girişinde gerçekleştirildiğini ifade etti. Denizcilik Fakültesi’nin denizcilik ve lojistik sektörüyle yakın işbirliği içerisinde olarak geleneksel olarak gerçekleştirdiği Ulusal Liman Kongresi’nin uluslararası boyuta taşınmasından dolayı duydukları mutluluğu ifade eden Prof. Dr. Malayoğlu kongrenin başarılı geçmesini dileyerek konuşmasını sonlandırdı.
Kongre açılış konuşmalarından sonra Doç. Dr. Secil Sigalı başkanlığında kongrenin ilk oturumu gerçekleştirildi Ardından, Rusya’nın “Admiral Makarov State University of Maritime & Inland Shipping”den davetli konuşmacı olarak kongreye çevrim içi olarak katılan Prof. Dr. Alexander Kuznetsov “Konteyner taşımacılığı sisteminin yapısının oluşumu ve duyarlılık analizi” konulu sunumlarını gerçekleştirdi.
“Konteyner sorunu karmaşık bir hal aldı”
Prof. Dr. Kuznetsov, sunumunda küresel deniz taşımacılığının 2000 yılından itibaren ani bir yükseliş eğilimine girdiğini, bu durumun gerçekleşmesinde 1950’lerde başlayan ve günümüzde otomasyon sistemleri ve yapay zeka teknolojileriyle taşımacılıktaki hacmi hat safhaya ulaşan konteyner taşımacılığının muazzam artışının etkili olduğunu dile getirdi. Ayrıca gemi tiplerinin değişmesi ve tonajlarının artışının bunu takip ettiği ve beraberinde limanların da bu gelişime ayak uydurmak üzere hem büyüklük hem de bilgi teknolojileri açısından evrimleşerek geliştiğini vurguladı. Esasen deniz taşımacılığına ilişkin tüm bu unsurlardaki değişim, gelişim ve büyümenin ölçek ekonomisi neticesinde hız kazandığını da belirten Kuznetsov, hacimce büyüyen gemilerin geri dönüş yükü sorunu da konteyner gemileriyle aştığını ifade etti. Ancak konteynerleşme ve büyüyen gemi hacimleriyle birlikte konteyner sirkülasyonu sorunu da ortaya çıkmış olup, günümüzde serbest ticaret çerçevesinde Doğu-Batı- ya da Kuzey-Güney yönlü taşımacılık dengesinin hinterland ve foreland rekabeti nedeniyle bazı bölgelerde boş konteyner bulunamaması sorununu ortaya çıkardığını ifade etti. Boş konteyner temin sorununa ilişkin olarak aynı hinterlantta yer alan limanların bu sorunu bir kümelenme ile daha kolay aşabileceğini ancak, ulusal ya da bölgesel limanlarda konteyner temin sorununa çözüm bulmanın karmaşık ve kaotik bir hal aldığına değindi.
Kongrenin ilk günkü öğle arası sonrasında yapılan ikinci oturumu Prof. Dr. Soner Esmer’in oturum başkanlığında gerçekleştirildi. Bu oturumun başında İZKA’dan Cangül Kuş ve Saygın Can Oğuz “İzmir Limanları Mevcut Durum Analizi ve Gelişim Perspektifi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.
Kongrenin ilk günkü son oturumda, oturum başkanlığını Kongre Bilim Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna’nın yaptığı altı limandan yedi konuşmacının çevrim içi katılımları gerçekleştirilen limancılık sektörü oturumu yapıldı.
Limancılık Sektörü Oturumun ilk konuşmacısı Hırvatistan’ın Adria Limanı CEO’su Sedat Kara katılımcılara Adria limanı hakkında bilgilendirdikten sonra pandeminin limancılık sektörüne etkilerini operasyonel, teknik, ticari, güvenlik ve bilgi işlem başlıkları altında değerlendirdi. Operasyanel açıdan, uluslararası mecrada gemi seferlerinin iptal olmasıyla, limanlarda bekletilen yükler ve beraberinde limanlarda yaşanan aksaklıklar neticesinde konteyner transit sürelerinin uzamasından dolayı limanların çalışma kapasitelerinin bulunduğu bölgeye göre azaldığını ve bunun doğal olarak kendilerini de etkilediğine değindi. Kara, pandeminin ticari etkileri anlamında, Mayıs 2020 itibariyle konteyner yüklerinde düşüş yaşanmasına rağmen, bu düşüşün ilerleyen aylarda ertelenmiş talep artışı olarak yükselmesiyle birlikte Adria limanının 2020 yılını 2019 yılına kıyasla %10’luk bir büyüme ile tamamlandıklarını vurguladı. Ancak, pandeminin ticari açıdan asıl etkisinin 2021 yılında geldiğini ve bu durumdan olumlu ve olumsuz etkilenen limanların olduğunu vurguladı.
Batı Liman İskele İşletme Şefi Serdar Zengin, pandemi sürecinde dökme yük ve genel kargo limanlarının sürekli olarak belirsizliği yönetmek durumunda kaldığını, konteyner limanları gibi gemilerin varış, operasyon ve ayrılış zamanlarının çok net olmadığını ve hava koşullarından çok fazla etkilendiğini ve bu unsurların dökme yük limanlarının operasyonlarını sürekli olarak belirsizlikler dahilinde gerçekleştirmeye mecbur bıraktığına değindi.
“İhracatta ciddi bir artış var”
Zengin, pandemi sürecine girilmesiyle birlikte yaptıkları durum analizleriyle hangi sektörlerde ve yük gruplarında düşüş-artış yaşanacağına ilişkin öngörülerde bulunduklarını ve bu öngörülerinde genel olarak başarılı olmakla birlikte tahmin edemedikleri durumlarında ortaya çıktığını vurguladı. Zengin, ticaretin her alanında azalma gerçekleşeceği beklenirken; ihracata giden yüklerde ciddi bir artış olduğunu, örneğin özellikle inşaat sektörüne yönelik çimento ve demir-çelik ürünlerinde ihracat artışı yaşandığını ve inşaat ürünleri ihracatında yaklaşık %60 oranında bir artış yaşandığını dile getirdi. Batı liman olarak bu yıl toplam işlem hacminde %25 oranında artış gerçekleştirdiklerini de ekleyen Zengin, boş konteyner bulunamaması nedeniyle, konteyner yüklemesi yapan bazı müşterilerin birleşerek dökme yük ile yüklemelerini yapmaya başlamaları ile dökme yükte beklenmeyen ve belirsizlikten dolayı ortaya çıkan bir artış olduğunu ifade etti. Pandemide navlunlarda gerçekleşen artış ile günlük demuraj ücretlerinde de çok ciddi artışlar yaşandığını ve bunun sonucu olarak uğrak yapan gemi yükleme-boşaltma operasyonlarının zamanında tamamlanması konusunda dökme yük limanlarının çok ciddi baskı altında olduğunu ifade etti.
“Pandemide genel kargo taşımacılığı öne çıktı”
Borusan Limanı Liman Operasyonları Direktörü Kazım Keskin, pandeminin liman işletmeciliğine getirdiği belirsizlikler ile ilgili olarak içinde bulunulan süreçte müşteri davranışlarında ve iş yapış modellerinde değişiklikler olduğunu ifade etti. Örneğin, navlun fiyatlarındaki ciddi artışla ve beraberindeki konteyner sıkıntısı ile birlikte Gemlik Körfezi’ndeki konteyner yüklerinin bir kısmının genel kargo yüklemelerine kaydırıldığına değindi. Bunun sonucu olarak işletme maliyetlerinde, iskele kapasite kullanım oranlarında ve depo kapasite kullanım oranlarında artış olmaya başladığını ve iskele genişletilmesi ya da depo kapasite arttırılması ve ilave personel alımı konularında belirsizliklerin getirdiği planlama gerekliliklerinin oluştuğunu vurguladı. Ayrıca pandemiden kaynaklanan belirsizliklerin getirdiği bir fırsat olarak birçok müşterinin pandemi sonrasında bile genel kargo taşımacılığını konteyner taşımacılığına alternatif olarak kullanmaya devam edeceği bilgisini aldıklarını da sözlerine ekledi.
2022 yılının müşteriler açısından genel kargo yüklemeleriyle devam edeceğini öngörerek yatırım ve işletme kararlarını bu doğrultuda gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bir diğer belirsizlik riski olarak hasta ve temaslı personelin karantina durumları nedeniyle fiziksel işgücü planlamasında yaşanılan sıkıntılara değinen Keskin, bu durumun otomasyona dayalı iyileştirmelere hız kazandırılmasında etkili olduğunu ve örneğin mümkün olduğunca insansız çalışılabilen saha ve depo planlamaları için depo otomasyon yatırımlarına ağırlık verdiklerini ifade etti. Bu süreçte beyaz yakalı personelin evden çalışmasını desteklediklerini de sözlerine ekleyen Keskin, üst yönetimin bunu desteklediğini ve bunun yeni bir iş modeli haline geleceğini, pandemi sonrasında bile belirli bölümlerin çalışanlarının evden çalışması konusunun bundan böyle zaman zaman da olsa devam edeceğini belirtti. Zengin, müşteri tarafında çok fazla belirsizlik olduğunu ve bu nedenle iş yapış modellerinde buna dikkat ettiklerini, operasyon tarafında otomasyona ağırlık vererek belirsizliklerden kaynaklanan riskleri azalttıklarını ve yine personel yönetimi anlamında takip sistemlerinin kurulmasıyla başarılı bir filyasyon uygulanmasını sağladıklarını ifade etti.
“Otomasyon, pandeminin olumsuz etkilerini azalttı”
DP World Yarımca Limanı Operasyon Grup Müdürü Hakan Denizkuşu, Küresel liman işletmeci olarak pandemi sürecinde “Yüksek Risk Yönetimi” programı uyguladıklarını ve iş hacmine uygun olarak iş gücünün planlamasını yaptıklarını ifade ederek sözlerine başladı. Örneğin kapı sistemleri, kantar ölçümleri, liman içi yükleme ekipmanlarındaki insansızlaştırma ve otomasyon neticesinde ve beraberinde evden çalışma programının uygulanmasıyla bu sürecin getirdiği belirsizliklerin azaltılmasında etkili olduklarını vurguladı. Dolayısıyla, otomasyonun bütünleşik olarak uygulanabilmesi azalan işgücünün yetkinliklerinin devam ettirilmesi ve işgücünün operasyonel ve ticari faaliyetler üzerindeki eksikliğinin en az düzeyde hissedilmesini sağlamayarak pandemi sürecindeki belirsizliklerin azaltılmasında etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca, alt işverenin desteğinin de yetkinliklerin devam ettirilmesinde ve içinde bulunulan pandemi süreci belirsizliklerinin azaltılmasında gerekli olduğu ifade etti. Denizkuşu, bilgi-işlem sistemlerinin uzaktan çalışmayı destekleyecek şekilde yapılandırılmasının işgücü kullanımı açısından belirsizliklerin azaltılmasında etkili bir unsur olduğunu vurguladı.
Likitgaz Dağıtım ve Endüstri A.Ş. Gemi Operasyon Yöneticisi Aydın Şahankaya dünyada yıllara göre enerji değişim miktarlarına değinmiş ve LPG ihtiyacının 2020 yılında da bir önceki yıla göre aynı şekilde devam ettiğini; ancak pandemi koşulları nedeniyle uçuşların durdurulması ile 2020 yılı itibariyle jet yakıtı ihtiyacında dünya genelinde %40 oranında bir düşüş yaşandığını belirtti. Ayrıca, dünya genelinde 2020 yılında, tüm yük grupları bazında bir düşüş yaşanırken; LNG ve LPG yüklerinde %6,6 oranında bir artış yaşandığını ifade etti. Şahankaya, ülkemizdeki limanlarda elleçlenen sıvı yükler açısından, genel trendi etkileyecek bir düşüş olmamakla birlikte, 2020 yılında bir miktar düşüş yaşandığını vurgulamıştır. Şahankaya, pandemi belirsizliklerinin devam ediyor olmasıyla birlikte, genel trende bakıldığında, 2022 yılı içinde LNG-LPG elleçleme miktarlarının artacağını düşündüklerini ifade etti. Likitgaz Dağıtım ve Endüstri A.Ş. Sağlık-Emniyet-Çevre Müdürü Levent Akın, görevi gereği öncelikle pandemi koşullarındaki vaka sayılarına ilişkin bilgilere yer verdi. Kurumunda yaşanan vaka durumunun genel olarak Türkiye istatistikleriyle paralellik gösterdiğini dile getirdi. Bu anlamda, vaka sayısının azaltılmasında aşılanma ve hijyen konusunda personelle iyi bir iletişim altyapısı kurup farkındalığı yükseltmelerinin etkili olduğunu ifade etti. Ayrıca, hızlı tanı kiti ile tarama yapılarak izolasyon yapılması gereken durumlara karşı hızlı cevap verdiklerini ve bu sayede pandeminin ortaya çıkardığı belirsizliklerden fiziksel işgücü anlamında korunmayı sağladıklarını belirtti. Akın özetle, pandemi belirsizliklerinin azaltılması konusunda dijitalleşmenin ve işgücünde yedeklemenin, ve iş sürekliliklerini sağlayacak olan uygulamaların gerçekleştirilmesinin gerekli olduğuna değindi.
MIP Limanı Ticaret Müdür Yardımcısı Buket Öztürk, pandemi sürecinin başında operasyonel olarak çok şanslı olduklarını, çünkü pandeminin başlaması Aralık 2019’da Uzakdoğu’da gerçekleştiği için, bünyesinde oldukları Uzakdoğulu PSA grubu tarafından gerekli tedbirlerin alınması için bilgilendirilerek yönlendirildikleri ve bu anlamda, pandeminin ülkemize geldiği Mart 2020’de temel önlemleri almış olduklarını vurguladı. Alınan önlemler neticesinde pandemi döneminde operasyonlarını ve ticari faaliyetlerini ciddi belirsizliklere maruz kalmadan sürdürdüklerini dile getiren Öztürk, MIP Limanı’nın konumu gereği önemli ticaret rotalarında yer alması ve çok ciddi bir hinterlanda sahip olması neticesinde yükleme miktarlarında düşüş yaşamadıklarını da ekledi. Pandeminin ortaya çıkardığı belirsizliklerden korunmak için 3 unsur üzerinde dijitalizasyonu sağladıklarına değinen Öztürk, Banka ve kamu kurumlarıyla bilgi-işlem tabanlı entegrasyon, otomasyona dayalı yapay zekâ uygulamalarıyla operasyon hızında artış ve web destekli hizmet talebi alma sistemine ağırlık vererek işgücünde yaşanabilecek beklenmedik durumlara hazırlandıklarını ifade etti.
“Türk konteyner limanlarında bekleme süresi dünya ortalamasının altında”
Konferansın ikinci gününde ikinci davetli konuşmacı UNCTAD Ticaret Lojistiği Şubesi Şefi Dr. Jan Hoffmann kapsamlı bir sunumla konuşmasını gerçekleştirdi. Denizcilik endüstrisinin geçmişten günümüze nasıl değişim gösterdiğiyle ilgili verilerle bilgi sunan Hoffmann, Türkiye’nin konteyner limanlarının performansları hakkında da önemli bilgiler paylaştı. Buna göre, Türk konteyner limanlarında gemilerin bekleme süresinin dünya ortalamasının altında yer aldığını ve yıllara göre dağılımda da 2021’in ilk çeyreğinde 2019’un ilk çeyreğine göre düşüş olduğunu belirtti. Soru cevap bölümünden sonra Dr. Hoffmann konuşmalarını bitirdi.
Dr. Öğr. Üyesi Gamze Arabelen’in başkanlığında gerçekleşen kongrenin dördüncü oturumun akabinde Doç. Dr. Sercan Erol’un başkanlığında kongrenin beşinci oturumu gerçekleştirilmiştir. Toplam 20 akademik bildirinin sunulduğu V. Ulusal / I. Uluslararası Liman Kongresi beşinci oturumun ardından sona erdi.
Vira Haber