Gemi İnşa Tersaneleri 1980 sonrasında Tuzla Koyu’nda tahsis eden yerlere taşınırken, Ertan Balin de günümüzde TK Tuzla Tersanesi’nin bulunduğu yere ilk adımını atmıştı. Burası Tuzla Koyu’nun Marmara Denizi’ne doğru en uç noktasıydı. Tamamiyle boş bir araziden ibaretti.
Ertan Balin buraya önce bir bina inşa etti. Duvarla çevirdi ve girişine Erkal Tuzla Tersanesi levhası asıldı. Üzerinde “E” harfi olan taç biçimi amblemi bulunuyordu.
Kurduğu şirketin resmi adı; Erkal Uluslararası Nakliyat ve Tic. A.Ş. ve adresi;
“Evliya Çelebi Mah. Tersaneler Cad. No: 50 Tuzla” idi.
Kısa zamanda İspanya’dan bir yüzer havuzu satın aldı. 1980 yılında 8.500 dwt. kapasiteli Yüzer Havuzu İspanya’dan Alemdar-II Kurtarma gemisi ile Vahit İğneci Römorkörü getirdi ve Tuzla Bölgesinde gemi bakım onarım tesislerinin Kurulması’na ön ayak oldu. Bu yüzer havuza babası A.Galip Balin’in adını vermişti.
7 Ocak 1937’de İstanbul’da doğdu. Ali Galip ve Muazzez Balin’in oğlu olan Balin 1958’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Filoloji bölümünden mezun oldu. 1961’de Aysun Öztürk ’le evlenen ve Kamil Erkal ile Galip Şirzat adında iki oğlu bulunan Ertan Balin, iş hayatında pek çok ilklere imza attı.
Tuzla’daki tersanesinin girişinde üzerinde
“E” harfi olan taç biçimi amblemi bulunuyordu
Balin’in ilkleri arasında Türkiye’de 1976’da ilk barit üretimi tesisinin kurulması, 1978’te hydrofoil teknelerinin getirilmesi, 1912’de Türkiye’ye İngiltere’den getirilen yüzer havuzdan sonra, ilk kez özel sektör teşebbüsü olarak 8.500 dwt. kapasiteli yüzer havuzun İspanya’dan getirilmesi olmuştur.
Ertan Balin, Bastaş Barit Sanayi ve Ticaret A.Ş. Erkal Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., Erba Sanayi Yatırımları ve Ticaret A.Ş., Endüstri Mineralleri Ticaret ve Sanayi A.Ş., Ermar Denizcilik Ticaret A.Ş.'den oluşan Ertan Balin Şirketler Grubu'nun yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır. 1964’de kurulmuş olan bu şirketin ticari adı; “Balinler Uluslararası Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş” idi. Türkiye'de markalaşmayı hedef alan ilk tekstil kuruluşlarından biri olarak okul üniforması üretiminde Balinler markasını yaratmıştır.
Türkiye’de yelken sporuna da büyük katkılarıyla da tanınmıştır. Komodorluğu zamanında Türkiye-Yunanistan arası uluslararası yelken yarışlarını organize eden Ertan Balin’in üyesi olduğu klüpler arasında, Büyük Kulüp, Açık Deniz Yarış Kulübü, Galatasaray Kulübü, İstanbul Yelken Kulübü bulunuyordu.
Hızlı deniz otobüsleriden biri
“Bodrum Express Lines” olarak Bodrum’da.
Türkiye’de ve haliyle İstanbul’da ilk olarak hızlı deniz otobüsleri olarak bilinen Hydrofoil teknelerle yolcu taşımacılığını gerçekleştirdi. Rusya’da itibarlı bir müteşebbis olarak tanınmıştı. Bu yıllarda Rusya’da hydrofoil deniz otobüslerini ithal etti. Bu amaçla kurduğu şirketin adı; Erkal Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. idi. Filosundaki hydrofoil teknelere büyük oğlu Erkal Balin ve küçük oğlu Şirzat Balin’in adlarını verdi. “Erkal-1”, “Erkal-II”, “Şirzat- I” ve “Şirzat -II” ve “Reyhan” isimlerini taşıyan bu hydrofoil tip hızlı deniz otobüsleri olan "Komet"ler veya diğer adıyla “Erkal”lar Bostancı ve Kabataş’tan Heybeliada’ya tarifeli seferler yapardı.. Ancak hızlı deniz otobüsleri Ertan Balin’in sonunu getirdi ve seferden men edildiler.
Erkal Hydrofoil hızlı deniz otobüslerinin tanıtım kartı.
Kaynak: Fotokart.
Ertan Balin dört deniz otobüsünü yok pahasına elden çıkarttı. Açıkdeniz Yarış Kulübü (Bugünkü adıyla TAYK) Komodorluğunu yaptığı günlerde “Deniz Lordu”nu andıran karizmatik bir kişiliğe sahipti. Denize küsmüştü.. Tersanesini Kahraman Sadıkoğlu’na sattı. TAYK Komodoru olmaktan da ayrıldı ve bu ayrılışla birlikte denizden de uzaklaştı. Hızlı deniz otobüsleri Bodrum Express Lines olarak 1984' ten itibaren Bodrum kalkışlı olarak Yunan Adaları;Kos, Rodos, Leros, Patmos, Simi ve Kalimnos arasında deniz taşımacılığı hizmeti verdi.
Ertan Balin ve Aysun Öztürk Balin (Soldan) cemiyet
yaşamında çok tanınmış kişilerdi.
Yelken sporuna verdiği önem bir önderlik seviyesinde idi. Zarif bir insandı.. O yıllarda Deniz Kuvvetleri Kupası’nın başlama komutunun verildiği Heybeliada Deniz Harp Okulu’na Aheste isimli yatının baş üstünde ayakta, bir eli istralyada, lacivert blazer ceketi ve aynı incelikteki beyaz pantolonuyla gelirdi.
Ertan Balin’in denize küskünlüğü yelken sporundan değil de, daha çok ticari nedenlerden kaynaklandı. Maruz bırakıldığı haksızlığı kimselerle konuşmadı.
Tuzla’da bir ilk tersane idi.
Ertan Balin’in Tuzla Tersaneler Bölgesinde kurduğu gemi onarım tersanesinin adı “Ertan Balin Gemi Onarım Bakım Tersanesi” idi. Günümüzde Murat Kıran başkanlığındaki “ TK-Tuzla Tersanesi”dir.
Ertan Balin’i Tuzla’daki tersanesinde bir gemi onarımı sırasında tanıdım. Bu tersanesinde öncelikle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nden ticaret gemilerinin onarımını yapmayı hedefliyordu. Tersaneye onarıma gelen ilk SSBC gemisi ise kabasorta bir okul gemisi olmuştur.
1976 yılında Türkiye'de ilk kez barit üretimi tesisinin kurulması, 1978 yılında Rusya’dan hydrofoil teknelerinin getirilmesi ile ilk kez özel sektör Deniz Ulaşım şirketinin kurulmasını gerçekleştirmişti. Ancak tersane yatırımından önce de çok tanınmış bir müteşebbis idi. SSBC’de hatırı sayılır bir sanayici olarak ilgi görürdü. Ankara’da AOÇ arazinde kurulması planlanan Marmara Oteli’nin ilk halinin mimarı Ertan Balin olmuştur. 1953 yılında yapılan ilk otel binasının 2013 yılının Ağustos ayında yıkılmıştır.
Ertan Balin’in küçük oğlu ve Şir-Ba Teknoloji ve Savunma Sa. AŞ. kurucusu ve yönetim kurulu üyesi Şirzat Balin ricama cevaben şöyle yazmıştır; “Uzun yıllar yurtdışında yaşadım ve döndükten sonra da önce profesyonel kariyer ve sonrasında da kendi işimi kurduğumdan dolayı tersanenin geçmişi hakkında detaylı bilgiye sahip değilim.
Tersanenin Türkiye’ye geldiği yıl 13 yaşındaydım ve sonrasında da liseden başlamak üzere tüm akademik hayatım yurtdışında geçti. Dolayısıyla, rahmetli babamın ticari hayatının hiç bir döneminde içinde bulunmadım.”
Gazeteci Hami Alkaner, Ertan Balin’in yatçılıkta gezi sınıfında yeralan Aheste isimli yatı için “Bir şahane “Villa” ya da “Yalı”yı alın, denizin mavilikleri üzerine bırakıverin!..
Yüzsün!..İşte, abartmasız “Aheste” bu…Tam 29 ton ağırlığında… Boyu 15 metre 40 santim… Genişliği 4 metre, su kesimi 2 metre 45 santim.
Bir çıkışta 7 gün, karaya uğramadan denizleri dolaşabilen ve 140 beygir gücünde bir de motoru bulunan Aheste, Batı ülkelerindeki yatlar ile boy ölçüşebilecek bir Türk yapısı yat!..” diye yazmıştı.
Erkal- I Tuzla’da tersanede ve yolcu kısmı.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi.
26 Ağustos 2006 tarihli Sabah Gazetesi’nde şaşırtıcı bir haber yayınlandı. Bu haberde; “Türkiye'nin önemli işadamlarından Ertan Balin'in ölümünün ardından iki oğlu, mahkemeye başvurarak reddi miras davası açtı. İstanbul Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuran Kamil Erkal Balin ve Galip Şirzat Balin, 19 Mayıs 2006'da hayatını kaybeden babalarından kalan mirası şartsız reddettiklerini söyledi.” yazılıydı. Bunun gerekçesi makalemin amaçları dışında kalmaktadır.