Türkiye iç ve dış ticaretinin ve deniz turizminin temel yapı taşlarını oluşturan limanları temsil eden TÜRKLİM’in Olağan Genel Kurulu’na, 77 üye liman temsilcilerinin yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak, İMEAK DTO Kocaeli Şube Başkanı Vedat Doğusel, YILPORT Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, Anadolu Yakası Kumcular Kooperatifi Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Yaşar Naiboğlu ve sektör paydaşları katılım sağladı.
Genel Kurul Divan seçimi ile başlayan toplantı, TÜRKLİM Genel Sekreteri İrfan Bilgin’in paylaştığı 2022 Yılı Faaliyet Raporu, Gelir gider Tablosu, Denetim Kurulu Raporu’nu katılımcılara aktarması ile devam etti.
Ardından 2023 Yılı Faaliyetleri, bütçe teklifi, yönetim kuruluna bütçe kalemleri arasında aktarma yetkisi verilmesi ve 2023 yılı aidat değişikliği teklifiyle gerek görüldüğü taktirde yönetim kuruluna 2023 yılı aidat arttırma yetkisi verilmesi konuları oy birliği ile kabul edildi.
Aydın Erdemir: “Yönetimdeki tüm arkadaşlarımız çalışacak”
TÜRKLİM olarak yetkin ve çalışkan bir yönetim olduklarını vurgulayarak konuşmasına başlayan TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, deprem konusuna dikkat çekerek önemli çalışmalar yapmayı hedeflediklerini kaydetti.
Derneğe büyük görevler düştüğünü dile getiren Erdemir, “Biz bu görevi elimizden geldiği kadar yapacağız. Her yere dokunacağız. Yönetimdeki tüm arkadaşlarımız çalışacak. TÜRKLİM’de yaptığımız her şey hem limanlarımıza hem de ülkemize pozitif etki olarak dönecektir. Limanların büyümesi ve gelişmesi ülkemizin menfaatinedir” dedi.
Tamer Kıran: “Aynı sesi vermemiz gerekiyor”
Düzenlenen genel kurulla ilgili olarak denizcilik sektöründe arzu edilen keyifli ve uyumlu bir ortam yaşandığı belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, şöyle devam etti: “Sektörü yaralayacak sır çekişmeler olmasın arzusundayız. Bunu da burada görmekten çok mutluyum. TÜRKLİM ailesi hep uyumlu oldu. Aynı zamanda Deniz Ticaret Odası’nın üyesisiniz. Bizde bu bağlamda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Burada dernek ile odanın çalışma yakınlığı çok önemli. Biliyorsunuz sektörümüzde birçok dernek var. Deniz Ticaret Odası tüm bu derneklerin çatı kuruluşu. Derneklerimizle odanın sıkı ve samimi bir işbirliği içinde olması gerekiyor. TÜRKLİM ile göreve geldiğimden bu yana çok güzel bir uyum yakaladık böyle gitmesini umuyoruz. İhtiyacımız olan her durumda bilgi alışverişinde bulunabiliyoruz.”
Sektörde öne çıkan talep veya sıkıntılar konusunda herkesin aynı sesten konuşması gerektiğini vurgulayan Tamer Kıran, “Bizim burada denizcilik dünyamız var. Bir her şeyi yaparken benzer doğrultuda ilerliyoruz ancak; talepte bulunduğumuz kurumlar farklı kurumlar. Ankara’daki devlet kurumlarına kendimizi çok iyi anlatmamız gerekiyor. Aynı zamanda aynı sesi vermemiz lazım. Bunu yapmadığımızda işlerin çözülmesi zaman alıyor veya yapılamıyor” dedi.
Konuşmasında yakıt ikmalcilerin sorunlarına da değinen Tamer Kıran, limanlarda istenen ücretlerin çok yüksek olduğunun bilgisi geldiğini bu duruma bir çözüm geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bununla birlikte bazı limanların kendi grupları dışında başka kimseyi limana almadıklarına dair bir sorun bildirildiğini ifade eden Tamer Kıran, konuyla ilgili olarak bir limanı uyaracaklarını, bu şekilde rekabeti kısıtlayıcı yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini söyledi.
Ardından, Cey Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, Anadolu Yakası Kumcular Kooperatifi Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Yaşar Naiboğlu, POLİPORT Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Selçuk ve YILPORT Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım birer konuşma gerçekleştirdi.
“YILPORT’UN BAŞARISINDA TESADÜFE YER YOK”
Genel kurulun ana tema konuşmacısı olan YILPORT Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım; liman yatırımları ile ilgili son durumu ve tecrübelerini paylaşarak, Türkiye’nin dünya denizciliğindeki geleceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Günümüz itibari ile 12 ülkede 24 liman ve 7 tane de kara terminali bulunduğunu belirten Yüksel Yıldırım, “Bugün dünyanın 11. büyük konteyner liman işletmecisi haline geldik. Bu kesinlikle tesadüf değil. Bugün YILPORT Holding bünyesinde uluslararası birçok ülkeden çalışanlar barındırıyorum. İstanbul’da Japonya, Hollanda, İtalya, İspanya gibi ülkelerden çalışma arkadaşlarımız bulunuyor. Bizler inanılmaz çalışmalar yapıyoruz. Kendimizi daha da büyütmeye çalışıyoruz” dedi.
Konuşmasının devamında limancılığın geleceğe dönük dizayn edilmesi gerektiğine dikkat çeken Yüksel Yıldırım, sektörde ciddi bir yarış olduğunu, MSC, MEARSK, CMA, COSCO, HAPAG gibi firmaların buna örnek olduğunu ifade etti. Limancılığın hızlı bir şekilde değişim gösterdiğini kaydeden Yüksel Yıldırım, “Türkiye’nin böyle bir gelecekte yeri nerede olacak konusu çok önemli. Türkiye, 2003-2023 döneminde limancılık da çağ atladı. Anadolu yakasında bir tane liman yokken bugün 5 milyon TEU üzerinde bir kapasite var, gittikçe de büyüyecek. Bunlar bugün için yeterli; ama gelecek için değil. Limanlarımızı geleceğe hazırlamamız lazım. Bizler Türkiye aşığı iş adamlarıyız. Kazandığımız paraları ülkemize yatırıyoruz. Böyle ülkenin büyümeme şansı yok” diye konuştu.
Yılport’un hedefinin 2030 yılına kadar dünyanın ilk 10 büyük konteyner terminal operatörü arasına girmek olduğunu kaydeden Yüksel Yıldırım şöyle devam etti: “Şu an 11. sıradayız ve çalışmaya devam ediyoruz. Liman yatırımlarımız organik bir şekilde devam ediyor. Bu sene bize geçmesini planladığımız Takoradi Limanı, Hırvatistan’da bir liman, El Salvador’ da bir iki liman. Bir tane Guatemala’da liman var. 3 firmayla rekabet ediyoruz. Yine parmak iskele türü Panama’da bir liman yapacağız. Bir strateji geliştirdik; Amerika’nın limanlarına fokuslandık. Latin Amerika’da inanılmaz bir ithalat var. Bir Türk limancısı olarak geldiğim noktadan gurur duyuyorum. Her gittiğimiz her yaptığımız limanda yaptığımız yatırımda gururla Yılport ve Türk bayrağını çekiyoruz kapıya.”
Ardından TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir, Depreme Dayanıklı Limanlar İçin Neler Yapılabilir? konulu sunum yaptı. Genel Kurul, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan'ın kapanış konuşmalarıyla devam etti.
“MARMARA BÖLGESİNDE YATIRIMLARIN İTİNALI YAPILMASI GEREK”
Türkiye’de ciddi bir liman kapasite kullanımı olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan “Gerçekleştirilen elleçlemelere baktığınız zaman yüzde 50 civarı bir kapasite kullanım oranımız mevcut. Ulaştırma ve Altyapı bakanlığı olarak TÜRKLİM’de bir çalışma başlattık. Mevcut limanlarımızın kapasitesini hangi metotla hesaplamalıyız diye. Çünkü karar vermek için önce elimizde ne olduğunu görmemiz lazım. Kıyı yapılar, birden çok paydaşın olduğu, çok fazla kuruluşun yetkili olduğu bir alan. Bu bağlamda çok kesin kararlar alamıyorsunuz. Kısa vadede çözümler bulmak da zor. O yüzden 90’lı yıllardan itibaren zaten bu sektör kendi kendini geliştirmeye başlamış” diye konuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Türkiye Kıyı ve Liman Yapıları Deprem Yönetmeliği’ne uygun olmayan birkaç tane limanın olduğunu belirten Salih Tan, genel olarak kurallara uyulduğunu ifade etti. Limanların denetimleri sırasında yaşadıkları yetişmiş personel sıkıntısına değinen Salih Tan, “Devlet maalesef her şeye yetişemiyor. Halihazırdaki proje onaylarında bile mühendis sayısı itibari ile geç kalmış olabiliyoruz. Baktığınız zaman sektörün kendi alternatifini yaratması gerekiyor. Devletin yetişemediği durumlar olabiliyor” dedi.
Beklenen Marmara depreminde ülke limanlarının yarısının bulunduğu Marmara bölgesinin, hassas bir bölge olduğunu ve yatırımların çok itinalı yapılması gerektiğine dikkat çeken Salih Tan, şöyle devam etti: “Öncelikle olarak liman işletmelerinin mevcut durumunu kendilerinin tespit etmesi gerek. Çünkü bu kamu kaynağı ile kısa sürede gerçekleştirilebilecek bir şey değil. 51 tane limanın takip raporlarının hazırlanması, mevcut durumun tespiti kamu kaynağı ile kısa sürede olabilecek bir şey değil. Bunu siz hazırlayıp sunsanız bile bizim bunu değerlendirmemiz 1-2 yılımızı alır. O yüzden olası Marmara depremine karşı yatırımcı tarafı olarak bizim kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerekiyor.”
“DAHA İYİ BİR İSTATİSTİK İÇİN EKİP OLARAK ÇOK ÇALIŞIYORUZ”
Dünya genelinde taşımacılık ve ticaret alanında bir resesyon olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, 2022 yılının ikinci bölümünde bu durumu hissettiklerini ancak 2022 yılındaki ilk 6 ayda gerçekleştirilen güçlü ticari aktivitelerin bunu negatife döndürmesine engel olduğunu, 2023 yılının başından bu yana ise resesyonu hissetmeye başladıklarını belirtti.
Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin, gemi ticaret filosunu en çok arttıran ülke olduğunu hatırlatan Baylan, “Yüzde 30’un üzerinde bir büyümemiz var. Şu anda 40 milyon DWT’na yakın bir tonajımız var. Daha iyi bir istatistik için ekip olarak çok çalışıyoruz. Türk bayraklı filomuzda yüzde 12-13 oranında büyüdü. 700 bin DWT oranında bir artış var. 2013’ten beri artık her yıl eksiye giden filo artık artıya geçti. Bu yıl itibari ile daha çok artış bekliyoruz” dedi.
Denizcilikten elde edilen ücretleri arttırarak tekrar denizciye gelir olarak dönmesi amacı ile Montrö Sözleşmesi'nin tanıdığı haklar doğrultusunda boğazlardan geçiş ücretini 5 kat arttırdıklarına değinen Ünal Baylan, 7 Ekim 2022'de düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte şu anda boğazlardan elde edilen fener, tahlisiye ve sağlık rüsumu ücretlerinden elde edilen gelirin 150 - 160 milyon dolar seviyesine çıktığını kaydetti.
Sektörün yoğun katılımı ile gerçekleştirilen TÜRKLİM 26. Genel Kurulu kokteyl ile sona erdi.
Vira Haber