Seda Sezer Bilen / DW Türkçe
Yüksek ekonomik büyüme, artan kişi başına düşen milli gelir ve demografik yapı Türkiye'deki giderek artan enerji talebinin ana nedenleri ve bu talebin 2023 yılına kadar da yılda yaklaşık yüzde 6 artacağı tahmin ediliyor. Ülkenin toplam kurulu gücündeki yenilenebilir enerji payının 2023 itibariyle yüzde 30'a ulaşması hedefleniyor.
Hükümetin 2023 yılı hedefleri arasında rüzgâr enerjisine dayalı kurulu güç kapasitesinin 20.000 megawatta ulaştırılması ve 1.000 megawatt jeotermal ve 3.000 megawatt güneş enerjisi sağlayacak santrallerin kurulması da yer alıyor.
"Türkiye'nin alması gereken çok yol var"
Fransız elektrik şirketi EDF ile ortak Polat Holding Türkiye'deki en büyük yenilenebilir enerji yatırımcılarından biri. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat Türkiye’nin alması gereken çok yol olduğunu söylüyor ve yasal düzenlemelerin önemine dikkat çekiyor.
"Ege Denizi’nin olduğu bölge bir rüzgar koridoru. Almanya'nın 45 bin megawatt rüzgar yaptığını düşünürsek bizim en az o kadar yapma kapasitemiz var. Güneşe gelince yine Almanya'yı örnek vereyim. 40 bin megawatt güneş bitirdiler. Bizde daha 500 megawatt yok. Üstüne üstlük Almanya'da güneş yok. Yani güneş faktörü Türkiye’nin üçte biri kadar. Rüzgarda toplam 5500 megawatt, güneşte de 500 megawatt kurulu güç var. Dolayısıyla daha çok gitmemiz gereken yol var."
Yatırımcılar yeni düzenlemeleri bekliyor
Türkiye ekonomisi ithal enerji kaynaklarına bağımlı. Başbakan Binali Yıldırım pazartesi günü 23. Dünya Enerji Kongresi'nde Türkiye’nin enerjide ithalat bağımlılığının yüzde 72 seviyesinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin giderek kabaran enerji ithalat faturası ise ülke ekonomisinin zafiyeti cari açığın giderek genişlemesine sebep oluyor.
Artması öngörülen enerji talebi ile birlikte enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, yeni yatırımların devreye alınması ve enerji verimliliğinin üst düzeye çıkarılması konuları Türkiye'nin enerji stratejisinin ana çerçevesini oluşturuyor.
Yatırımcılar yapılacak yeni düzenlemelerle yenilenebilir enerjinin daha cazip bir yatırım alanı haline gelebileceğini söylüyor. Adnan Polat yeni düzenlemeleri beklediklerini ve düzenleme çıkana kadar da bakanlığın bütün kapasite artışlarını durdurduğunu aktarıyor: "Bakanlık yeni bir düzenleme yapmak istiyor; özellikle rüzgar ve güneşle ilgili daha büyük bir şekilde bu ihaleleri yapmayı planlıyor. Bunun için de yerli imalatı da şart olarak koyuyor. Hem solarda hem rüzgarda doğal olarak burada yerli imalatın miktarını arttırmak istiyor ki şu anda rüzgarda gövde ve kanatlar yapılıyor. Sadece tirbünün kendisi kaldı. O da kısa sürede yapılacak."
Enerji Bakanı Berat Albayrak geçen ay yaptığı bir açıklamada yerli ve yabancı yatırımcıların talebi üzerine Türkiye'nin bu yıl yenilenebilir enerji alanında 1 milyar dolar civarında yatırım gerektiren alım garantili ihalelere çıkacağını açıklamıştı.
"Türkiye potansiyelini kullanamıyor"
Türkiye'de halihazırda yatırımları bulunan İtalyan Enel Green Power'ın Avrupa ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkanı Carlo Pignoloni yeni yapılacak ihaleleri merakla beklediklerini aktarıyor: "Şu an rüzgar için açılacak ihaleleri takip ediyoruz. Bunlar çok daha büyük olacak. Türk yetkililer metodolojiyi de değiştirdiler. Geçmişte bağlantı için ihale yapıyorlardı şimdi tarife garantili ihaleye yani dünyadaki mevcut ortak uygulamaya dönüyorlar. Açılacak ihalelerde çok büyük rekabet olacak."
Bağlantı anlaşmaları genelde bir üretim ya da dağıtım sistemine bağlantı yapılmasını ve bunun karşılığından devlete bir bağlantı bedeli ödenmesini içeren anlaşmalar. Ancak iyi uygulanmadığında projelerin fizibilitesini etkileyebiliyor. Tarife garantisi ise devletin yenilenebilir enerji üretimi yapanlara bellirli bir fiyattan alım garantisi vermesini içeriyor.
"Türkiye potansiyelini kullanamıyor"
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol ise, Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki potansiyelini kullanamadığını söylüyor: "Türkiye’nin güneş ve rüzgarda muazzam bir potansiyeli var ancak bundan yeterince faydalanamıyoruz. Çok küçük bir kısmını kullanıyoruz ancak hükümetin önemli planları var. Yenilenebilirde mega projeler planlıyorlar. Umarım doğru teşvikleri verirler."
Türkiye'nin yenilenebilir enerjide treni kaçırmamamasını umduğunu ifade eden Birol, "Çünkü yenilenebilir enerjide maliyetler düşüyor ve Türkiye bölgesindeki yenilenebilir enerji merkezlerinden biri olabilir. Umarım Türk hükümeti rüzgar ve güneşte mega projelere ağırlık verir" diye konuşuyor.