Eylül ayının 15'inde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un katıldığı Van'ın Erciş ilçesindeki cenaze töreninde, iki şehit vardı. Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Yıldız ile geçici köy korucusu Abdülselam Yar, PKK kurşunlarıyla vurulmuşlardı. Abdülselam Yar için yapılan haberlerde 'Kırgızların İlk Şehidi' tanımı yer alıyordu. Şehit cenaze törenlerinin ağır gündemi altında herkesin aklına gelen, "Kırgız korucu nereden çıktı?" sorusu havada asılı kaldı. Oysa Türkiye'de Kırgızların varlığı yeni değil. Kırgızlar tam 23 yıldır Van'ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir Köyü'nde yaşıyorlar. Geçici köy korucusu Abdülselam Yar'ı bu topraklara savuran şey, Kırgızların alnına kızgın bir demirle yazılmış savaş... Van'ın Kırgızları, 1979'da Sovyetler Birliği'nin Kızılordu'su Afganistan'ı işgal etmesiyle hareketleniyorlar. Türkiye'ye nasıl geldilerBir gün Hanları Hacı Rahmankul Kutlu, 'Aksakal' adı verilen yaşlılar meclisini topluyor. Savaşın bütün şiddetiyle sürdüğü bir dönemde Aksakallar, Kırgızların yaşaması için göç etmeleri gerektiğine karar veriyorlar. Bunun üzerine bir grup Kırgız, komşu ülke Pakistan'a gidiyor. Yaylada yaşayan Kırgızlar, Pakistan'daki sıcak iklime alışamıyorlar. Hatta, 450 Kırgız bu yüzden hayatını kaybediyor. Grubun önde gelenleri çözüm olarak "Türkiye'ye gidelim," diyor. Aldıkları göç kararını Pakistan'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne ileterek yardım talebinde bulunuyorlar. Türkiye'de iktidar, 12 Eylül 1980'de askeri yönetimin elindedir. İslamabad Büyükelçiliği'nden gelen 'istek' dönemin devlet başkanı Kenan Evren tarafından 1982 yılında kabul ediliyor. 1150 Kırgız, Türk uçaklarıyla başlarında Hanları Rahmankul'la birlikte Adana'ya geliyorlar. Sonra Malatya ve Van'ın değişik yerlerine dağılıyorlar. 1983'te iktidarı devralan Başbakan Turgut Özal tarafından da Van'ın Erciş ilçesi Altındere Köyü'nde inşa edilen konutlar savaş yorgunu Kırgızlara veriliyor. Altındere Köyü'nün ismi de Kırgızların isteğiyle Ulupamir olarak değiştiriliyor.Gökböğrü atlı yarışmaUlupamir Köyü'nde 3 bin Kırgız Türkü yaşıyor. Her yıl haziran ayında Kırgızlar, 'Ayran Şöleni' adı altında etkinlikler düzenleyerek kültürlerini ve kimliklerini yaşatmaya çalışıyor. Manas Destanı'nın okunmasıyla başlayan şenliklerde el sanatları, geleneksel kıyafetler, süs eşyaları sergileniyor. Gökböğrü denilen atlı yarışma da, işte bu şenliklerin bir parçası... Ulupamir Köyü'nde coğrafi şartlar müsait olmadığı için tarım yapmak mümkün değil. Dolayısıyla köylüler için hayvancılık hayati öneme sahip. Kaldı ki Kırgızlar da bunun farkında. Bu amaçla, hayvancılığı Avrupa Birliği (AB) standartlarında yapmak için kolları sıvamış durumdalar. Şüphesiz Van Tarım İl Müdürlüğü'nün AB kriterlerine göre hayvancılığı teşvik etmek için Doğu Anadolu Bölgesi'nde başlatılan uygulamada pilot köy olarak Ulupamir'i seçmesinin, onların harekete geçmesinde en önemli faktör olduğunu unutmamak lazım. Halihazırda proje, Kırgızlara küçükbaş hayvanlar dağıtılarak hayata geçirilmiş durumda. Kırgızistan'ın Ankara Büyükelçiliği'nden Müsteşar Uran Botabekow, Türkiye'nin Ulupamir'deki Kırgızlara yönelik ilgisinin çok anlamlı oluğunu belirterek, "Buradaki kardeşlerimiz hayvancılığı çok iyi biliyor. AB'ye girmek isteyen Türkiye'nin bu amaçla hayvancılık projesini burada uygulaması başarılı olacaktır. Hem Kırgızlar kazanacak hem de Türkiye," diyor. Proje kapsamında Ulupamir Köyü'nde bir de kooparatif kurulmuş. Burada toplanan sütler Erciş ve Van'daki mandıralara gönderiliyor.Kültürlerini yaşatıyorlarUlupamir Köyü'nü diğerlerinden ayıran özellikler sadece bunlarla sınırlı değil elbette. Kırgızlar, PKK terörünün tırmandığı dönemde uygulanan koruculuk sisteminin de en önemli parçalarından biri. 1985'te başlatılan koruculuk sisteminde Kırgızların 'savaşçı' özelliklerinden de faydalanıldı. Sayıları 81 bin 967 olan korucular arasında 180 Kırgız, rakamsal olarak ciddi bir anlam ifade etmeyebilir. Ama, iyi binici olan Kırgızların katılımıyla atlı korucular oluşturulmasının sembolik bir önemi var. Bugün 19 atlı korucu Erciş civarında görev yapıyor. Kırgız korucuların en yaşlısı 60 yaşındaki Abdülgaffar Erciyes. Koruculuk sistemi kalktığında ne yapacaklarını bilmediğini söylüyor. 17 yıldır koruculuk yaptığını belirterek, "Ben yıllardır koruculuk yapıyorum. Operasyonlara katılıp günlerce evimize gelmediğimiz oluyor. Koruculuk yaptığımız için başka işle uğraşmadık. Kaldırıldığı takdirde yapacak işimiz olmayacak. Ama devlet bizi emekli edip, tazminat öderse o zaman maddi olarak bir gelirimiz olur. Biz Kırgızlar, devletimize her zaman sadığız ve devletin yanındayız," diyor. Kırgız kültürünün yaşatıldığı bir diğer alan ise yemekler. Ulupamir'de yemeğe özel bir önem veriliyor. Bir kere et, sofradan hiç eksik olmuyor. Tabii at sütünden yapılan kımız da. Ama, Kırgızların vazgeçilmezi olan kımız son yıllarda çok az yapılır olmuş. Zaten Ulupamir'de yaşayanlar kımızı daha çok köylerine gelen özel misafirlerine ikram ediyorlar. Gelen konuklara yemekle birlikte bir de müzik ziyafeti sunuluyor. 'Kumuz' adı verilen üç telli Kırgız çalgısı eşliğinde gençler hem çalıyor hem de söylüyor. Sonuç olarak Van'da bir köy var uzakta. O köyde Kırgız vatandalarımız hem Türkiye'ye alışmaya çalışıyor hem de kendi kültürlerini yaşatmaya...