Yakıtı olmadığı için jeneratörü de çalışmayan gemideki denizcilere kilisede düzenlenen pazar ayinlerinde toplanan bağışlarla yiyecek ve içme suyu alınıyor. Mürettebat, açlık ve susuzluğun yanı sıra Bin 500 ton gübrenin yaydığı dayanılmaz kötü koku ve patlama tehlikesiyle mücadele ediyor.
Türk armatör firma Ersen Denizcilik'e ait Panama bayraklı Dila-S gemisinin 8 mürettebatı İtalya’nın Augusto Limanı’nda 5 aydır gemilerinde tutuluyor. Mısır’ın İskenderiye Limanı’ndan aldığı bin 500 ton gübreyi Fas’ın Casablanca Limanı’na götürürken yakıt almak için Sicilya’da ki Augusta Limanı’na 11 Şubat’ta giren Dila S hemen alıkonulmuştu. Demirletilen Dila S’in armatörünün önceki seferlerinden dolayı limana yakıt borcu olduğu belirtilirken, ödeme yapılmasıyla yola çıkmalarına izin verileceği söylendi. Dila S’in kaptanı Ersoy Şakar hemen armatör Muzaffer Şenkaya’ya ulaşarak kurtulmaları için işlemlerin başlatılmasını ve gemide kaldıkları süre içinde kendilerine yiyecek ve su getirilmesini istedi. Fakat, armatör firmanın yetkilileri limana hiçbir ödeme yapmadıkları gibi gemiye yiyecekte göndermedi. Gemi mürettebatı 10 gün kendi yiyecekleriyle idare ederken yardım edilmesini bekledi ama armatör gemiyi tamamen kendi kaderine terk etti. Geminin tüm erzakları ve içme suyunun tükenmesiyle birlikte denizciler açlık tehlikesiyle karşılaştı. Denizcilere limana giren gemiler kumanya verirken kısa süre sonra bu da yeterli olmadı.
Katolik kilisesi denizcileri açlıktan kurtardı
Gemidekiler açlık çekmeye başlarken yardımlarına Sicilya’daki Stella Maris Katolik Kilisesi koştu. Bir kıyı kasabasında kurulan kilisenin iki papazı ibadete gelenlerden topladıkları paralarla aldıkları erzakları 3 günde bir gemiye göndermeye başladı. Kilisenin papazları George Mazzotta ve Demetrio Perciballi yiyecek ve içme suyunu gemiye ulaştırmaya başladı. Kilisede Pazar ayinlerinin ardından papaz Mazotta açıkta demirli bekleyen ve kaderlerine terk edilen 8 denizci için cemaatten yardım topluyor. Toplanan paralarla alınan yiyecekler ise limana giren gemileri yanaştıran kılavuz kaptanlar aracılığıyla gemiye gönderiliyor. Ayrıca liman kentinin haber sitesi AugustaOnline.İT’de Dila-S’te ki mürettebatın durumunu yazarak yardım etmek isteyenler için Augusta Geliştirme Derneği Başkanı Litrico Rosairo'nun hesap numarası verdi. Kilise cemaati havaların ısınmasıyla birlikte gemicilere giysi ve eşya yardımı da yapmaya başladı. Gübrenin yaydığı dayanılmaz kokuya mücadele etmek için temizleyici maddelerde alınmaya başlanan geminin ve mürettebatın tüm ihtiyaçları kilise tarafından karşılanıyor.
Yardım gelmeyince kilise moral ziyaretine başladı
Stella Maris Kilisesi’nin sayesinde hayatta kalan mürettebatın sözcüsü 32 yıllık uzak yol kaptanı Ersoy Şakar, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’ne yazılı başvurdu. Tecrübeli denizci gemisinde patlayıcı yapımında da kullanılan maddeler içeren gübre(Nitrade D’ammonium Poreux) olduğunu vurgulayarak tutuklandıklarını söyledi. Gemi başka bir ülkenin bayrağını taşıdığı için Uluslararası Gemi Adamları Sendikası’na başvurduklarını belirten kaptan(ITF hakkı), maaş alamadıklarını, içme suyunun ve yiyeceklerinin tükendiğini, taşıdıkları yük nedeniyle tedirgin olduklarını, kötü koşullarda kamaralarına hapsolduklarını ve kilise sayesinde hayatta kaldıklarını belirtti. Kaptan Şakar, Roma Büyükelçiliği’nin yanı sıra Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’ne de başvurarak kendilerine yardım edilmesini istedi. Fakat kendilerine hiçbir yardım yapılmayan gemiciler armatör firmanın telefonlara çıkmaması üzerine iyice umutsuzluğa kapıldı. Gemicilerin morallerinin iyice bozulması üzerine George Mazzotta ve Demetrio Perciballi kilise cemaatinden birkaç kişiyle gemiye gelmeye başladı. Mazotta ve Perciballi denizcilere moral vermeye çalışıyor.
Yükümüz bomba, içecek su bulamıyoruz
Geminin kaptanı Ersoy Şakar, en büyük sorunlarının gemiden yayılan kötü koku olduğunu vurgularken ölümlere yol açabilen bir gaz soluduklarını söyledi. Şakar, “Ailelerimiz perişan durumda. Ceyhanlı yağcı Cumali Kurtav’ın esi 1 haftaya kadar doğum yapacak ama para gönderemiyor. Ailelerimize 5 aydır para gönderemedik, evlerimizde elektrik, su kesildi. Hepimizin evine haciz geliyor. Evimizde ki eşyaları satmaya başladılar. ITF hakkımızı kullanarak Londra üzerinden yardım istedik. Roma Büyükelçiliği ve Denizcilik Müsteşarlığı yardım bile etmedi. Stella Maris Kilisesi’nin Pazar ayinlerinde toplanan bağışlarla hayatta kalıyoruz. Bize yazlık tişört, ayakkabı ve pantolon getirdiler. Bizde kiliseye giderek onlarla tanıştık. Papazlar kendimize zarar vermememiz için sık sık ziyaretimize geliyor. Kamaralarda uyumak mümkün değil, sıcak hava ve gübrenin yaydığı koku bizi cüzamlı gibi yaptı. Sintine suyumuzu demirli olduğumuz için atamıyoruz, kanalizasyon içinde yaşıyoruz. Casablanca’da ki yükün sahibi de mahkemeye başvurmuş. Armatörün Türkiye’den kaçtığını öğrendik, daha ne kadar buradayız bilmiyoruz” dedi.
Milliyet