Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) tarafından düzenlenen Türk Gemiadamı İstihdamı konulu çalıştayda gemilerde Türk gemiadamı çalıştırılmasının önündeki engeller, eğitimde kalitenin artırılması, Türk gemiadamı istihdamını özendirecek çalışmalar ve yabancı gemiadamı tercihinin nedenleri gibi konular detaylı olarak ele alındı.
7 Mart 2017 Salı günü gerçekleşen çalıştaya; UDHB Deniz ve İçsular Genel Müdür Yardımcısı Okay Kılıç, UDHB Eğitim ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Cem Erdem, UDHB Deniz Ticareti Uzmanları Safiye Tecen, Taner Keskin, İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, Türkiye Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, Deniz Ticaret Odası temsilcileri, KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır, KOSDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Kocabaş ve KOSDER Yönetim Kurulu Üyeleri, İŞKUR Temsilcileri, mezun dernekleri temsilcileri, eğitim kurumları temsilcileri, işveren temsilcileri, sendika temsilcileri, personel müdürleri ve çeşitli firma temsilcileri katılım sağladı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır, istihdam konusunun ülke gündemindeki yerine vurgu yaparak Türk gemiadamlarının istihdamının önemine dikkat çekti. Denizcilik sektöründeki istihdamın diğer iş kollarıyla kıyaslandığında 1’e 3 daha verimli olduğunu belirten Çakır, bu bakımdan denizcilik sektöründe yapılacak istihdamın son derece önemli olduğunu ve denizci istihdamının özendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Çalıştay kapsamında Türk bayrağının çeşitli gerekçeler ile tercih edilmemesi ve akabinde yabancı personel istihdamının nedenlerinin araştırılması ve bu duruma bir çözüm arayışı içerisinde olunacağını belirten Çakır, “Kısa vadede denizci istihdamının önünde 2 engel karşımıza çıkıyor. Bunlardan birincisi Türk deniz ticaret filosunda son 5 yılda görülen yüzde 20 oranındaki azalma, ikincisi ise giderek artan yabancı personel çalıştırma eğilimidir. Uzun vadede ise teknolojik gelişmeler (insansız gemiler) bir istihdam engeli olarak görülmektedir. Bu duruma bir çözüm bulmak için burada toplandık. Buradan çıkacak sonuçları bakanlığımızın gerekli kademeleri ile paylaşacağız. Herkesin yabancı personel çalıştırmak için çeşitli gerekçeleri var ama bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor. Burada vereceğiniz katkılar ile bu sorunlar ve çözüm yollarını ele alacağız. Umarım denizciliğimizin sorunların giderebilecek yönde bir toplantı olur” ifadelerini kullandı.
Çakır’ın ardından söz alan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdür Yardımcısı Okay Kılıç, denizcilik eğitimin ve gemiadamlarının kendileri için son derece önemli bir konu olduğunu ifade etti. Gemiadamlarının eğitimi, gemiadamları yönetmeliği konularında bakanlık olarak çeşitli düzenlemeler yaparak iyileştirmeler yapmaya gayret gösterdiklerini belirten Kılıç, “Burada sektörümüzün çeşitli paydaşları mevcut. Bu ortamda sektörümüzün sorunlarını birlikte ele alarak çözüm bulacağımıza inanıyorum. Her türlü sorununuzu bizler not alacağız ve yapılabilecek çalışmalar üzerine değerlendirmelerde bulunarak sektöre gereken desteği vermek için gayret edeceğiz” dedi.
Staj gemisi için işletme modeline ihtiyacımız var
Bakanlık tarafından yapılan bazı yenilikler hakkında katılımcılara bilgi aktaran Kılıç, İstanbul’da kurulan Gemiadamı Merkezi sayesinde işlemlerin daha hızlı yapılabilmesini amaçladıklarını belirtti. Bu merkez üzerinden verilecek hizmetlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ile bilgilerin ulaşılabilirliğinin kolaylaşmasının yanı sıra diğer liman başkanlıklarında yapılan işlemlerin de bu merkezden yapılmasıyla tek elden hizmetin sağlanmasının amaçlandığını belirten Kılıç, “Gemiadamlarımızın İngilizce sorununu ortadan kaldırmak için bazı çalışmalar yapıyoruz. Bunun için yapılabilecek çeşitli yöntemlerimiz var ve üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Yatlar ile ilgili konu çok sık olarak karşımıza çıkıyor. Yatlarda çalışacak gemiadamlarının ne gibi kriterlere sahip olması gerektiği üzerine çalışmalar yapıyoruz. Malumunuz yatlarda Türk bayrağına geçiş için bir çalışma başlattık. Denizcilik eğitiminde en önemli konumuz denizcilik eğitmeni olarak karşımıza çıkıyor. Denizci eğitimci olacak kişileri tanımladık ve bunların belgelendirmesi için çalışmalarımız sürüyor. Bizim bakanlık olarak en büyük hedefimiz kaliteli eğitim. Bu konudaki her türlü görüşünüze açık olduğumuzu da belirtmek isterim. Denizci öğrencilerimizin en büyük problemi staj konusuna da bakanlık olarak çözüm arayışındayız. Biz bakanlık olarak bir staj gemisi yapalım dedik fakat işletme modeli konusunun nasıl olacağı konusunda belirsizlik olduğu için şu aşamada beklemedeyiz. Biz bakanlık olarak gemi alabiliyoruz, gemi yaptırabiliyoruz. Bu geminin aktif ve sürdürülebilir olarak çalışacak bir modele ihtiyacı olacak. Bu konuda sektörümüzün önerilerini, projelerini bekliyoruz. Burada görev okullarımıza, sektörümüze düşüyor. Bakanlık olarak gemi yapımı, gemi satın alınması konusunda girişime açığız yeter ki bize sürdürülebilir bir işletme modeli ile sektörümüz destek olsun” ifadelerini kullandı.
Özellikle Türk gemiadamlarının İngilizce yetersizliklerinin gündeme geldiği çalıştayda; denizcilik eğitiminin niteliği ve niceliği, armatörlerin yabancı personelleri tercih etmesinin sebepleri, yıpranma paylarının durumu gibi çeşitli konu başlıkları ele alınarak neler yapılabileceği konusunda öneriler masaya yatırılarak bakanlık yetkilileri ile paylaşıldı.
Sektör temsilcileri Türk personelin SGK zorunluluğu, Türk personelin İngilizce yetersizliği, Türk personelin çeşitli gerekçeler ile kontrat süresini doldurmadan gemiden ayrılması konularını dile getirerek armatörlerin yabancı personele yönelmesine neden olan gerekçelere açıklık getirdiler.
Denizcilik eğitimi YÖK’e uymuyor
Denizcilik eğitimi konusunda açıklamalarda bulunan Asım İlker Meşe 3 farklı üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yaptığını, ders vermeye başladığı günden bu yana mezun olan öğrencilerin denizde çalışma oranlarının arttığına dikkat çekti. Denizcilik eğitiminde deniz kökenli eğitimcilerin önemli olduğuna değinen Meşe; “Üniversitelerde üniformasız, yatılı olmadan, disiplini olmadan bizim denizci zabit yetiştirmemiz mümkün değil. Bunun uluslararası örneklerine bakınız. Amerika’ya bakın, Norveç’e bakın, Japonya’ya bakın yetişen zabitler nasıl yetişiyor. Biz ısrarla 16 ayrı üniversiteden denizci yetiştirmeye çalışıyoruz ama olmuyor. Neden olmuyor? Çünkü birbiriyle uyum sağlayamıyorlar, eğitimler farklı. Biz nasıl bu hatayı yapıyoruz buna bakmamız lazım. Eskiden neydi biz ne yapıyoruz? Zabite ihtiyaç vardı çoğaltalım dedik çoğalttık. Peki, neyi kaybettik? Gemilerdeki mutlu zabitlerimizi kaybettik. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok, YÖK’ün mühendislik eğitimleri bizim sektörümüze uymuyor. Orada yetişen mühendiste üniforma yok, orada yatılılık yok, orada disiplin yok. Onlar özgür mühendis peşindeler bizim öyle bir ihtiyacımız yok. Bizim gemide çalışacak, disiplinli, ihtiyacı olan insana ihtiyacımız var. YÖK’e uymadığımız için de bir türlü istediğimiz noktaya gelemiyoruz. Önceden Yüksek Denizcilik Okulu Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıydı. Çünkü o dönemde Millî Eğitim Bakanlığı’na uymuyordu. Şimdi de YÖK’e uymuyor. Bütün belgeleri, bütün kuralları belirleyen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı belirliyor. O yüzden yeniden fakülteyi Ulaştırma Bakanlığı’na bağlamamız gerekiyor, yatılılığın adını koymamız gerekiyor bu işin çözümü bu kadar basit” şeklinde konuştu.
Denizcilik sektörü öncelikli sektör olmalı
Çalıştayda konuşan Türkiye Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, denizcilik sektörünün öncelikli sektör olması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu;
1970 yılında o zamanki adıyla Yüksek Denizcilik Okulu’na başladığımda üst sınıf ağabeylerimiz bizi bilgilendirmeye geldiğinde yine bu konular konuşuluyordu. Mezun olduktan sonra çeşitli görevler yaptım. Halen aynı konuları 47 yıldır farklı platformlarda konuşuluyor. Ve konuşulmaya da devam edecek. Ama hiç yılmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yılarsak o zaman kaybetmiş oluruz. Ben şuna üzülüyorum; Türkiye’nin cari açığının yüzde 51’ini kapatmaya talip bir Türk deniz endüstrisi var diyoruz. Güçlü deniz endüstrisi, güçlü ekonomi, güçlü Türkiye mottomuz var. Bunun için de çalıştaylar yaptık. Kitapçıklar bastırdık, en fazla 15-20 madde çıkar. Bunlar da 5-6 bakanlığımızı ilgilendirir. Sayın Cumhurbaşkanımız istihdam seferberliği diyor. Çevremizde 2 milyon fazlası istihdam afişleri görüyoruz. Üniversite mezunlarımızın yüzde 40’ı işsiz ve maalesef biz üniversite mezunlarımızı istihdam edemiyoruz denizde. Denizde çalışanlara bir teşvikte bulunacaksınız. Yıpranma payıyla, sosyal güvenlik haklarıyla bu insanlara vaatte bulunacaksınız. Biz bunları yapamıyoruz ve maalesef olanları da yok ediyoruz. Türk deniz endüstrisinin mutlak surette Türkiye’nin cari açığının yüzde 51’ini karşılaması için nitelikli eğitim şarttır. Deniz endüstrisinin envanter çalışmaları bile henüz yeni yapılıyor. Türk deniz endüstrisi mutlaka öncelikli sektör olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bakanlık, denizcilik eğitiminde kaliteyi artırmak istiyor
Sektör temsilcilerinin sorunlarını dile getirmelerinin ardından değerlendirmelerde bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Eğitim ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Cem Erdem, dile getirilen pek sorunun çözümü için bakanlık olarak çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Türk gemiadamlarının İngilizce yeterliliklerinin daha üst seviyelere çıkarılması konusunda çalışmalar yaptıklarını, ayrıca gemiadamları eğitiminde kalitenin artırılması için pek çok eğitim kurumunun eksiklerinden dolayı yeterliliğine izin verilmeyeceğini dile getiren Erdem, denizde çalışmayı teşvik etmek amacıyla da bazı çalışmalar yapılabileceğini söyledi. Gemiadamları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik sonrası kurulan Disiplin Kurulu’na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdem, kurula yapılan şikayetlerin usule uygun yapılmadığını ve bu konuda personel müdürlerinin bilgilendirilmesi gerekebileceğini söyledi.
Çalıştay kapsamında ele alınan konulara ilişkin olarak katılımcıların ortak kanaati; denizcilik eğitimindeki olumsuzluklara rağmen Türk gemiadamı istihdamının Türk denizciliğinin ve denizcilik eğitiminin geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğu, bu istihdamın gerçekleşmesi için İŞKUR desteklerinin de devreye girmesi yönünde oldu. Konuyla ilgili sektör paydaşlarının daha sık bir araya gelerek sorunların çözümüne ilişkin çalışmalar yürütmesi ve denizcilik mesleğine talip olanların en başta bir elemeye tabii olması gerektiği konusunda görüş birliğine varılan çalıştayda, Türk gemiadamı istihdamı için tüm paydaşların gayret göstermesi gerektiği, her şeyden önce denizcilik eğitiminin niteliği ve niceliğinin uluslararası gelişmeler de dikkate alınarak değerlendirilmesi, özellikli gemilerde ve niş alanlardaki (araştırma gemileri, kruvaziyer gemileri gibi) gemiadamı ihtiyacına cevap verecek gemiadamı yetiştirilmesi gerektiği vurgulandı.
ViraHaber.com