Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 28. Genel Kurul toplantısını 29 Kasım 2013 tarihinde Londra’da gerçekleştirdi. IMO’nun yürütme organı olan Konsey’e Türkiye yeniden seçildi. Sözkonusu seçimlerde “C” kategorisinden Konsey adayı olan Türkiye, oylamaya katılan 154 üye ülkeden 136’sının oyunu aldı ve en üst seviyeden IMO’ya 2 yıllık Konsey üyesi olma hakkı kazandı. Türkiye 136 oy ile bugüne kadar katıldığı konsey seçimlerinden en yüksek oyu alarak kendi rekorunu kırdı.
“C” Kategorisi, dünya denizciliğinde söz sahibi olan ve deniz emniyeti ile deniz çevresi korunması cabalarına en aktif bir şekilde katılan üyeler arasından seçiliyor. İki yılda bir yenilenen Konsey üyeliği seçimlerinde Türkiye, 1999 yılından bu yana aralıksız olarak “C” kategorisinden IMO Konsey üyeliğine seçiliyor. Aldığı oy oranı ve sıralaması devamlı artan Türkiye bu yıl da 24 aday ülke arasından 2. sırada Konsey’e seçildi.
Türkiye'nin adaylığına gösterilen güven ve desteğin artmasının temel nedenleri arasında ülkemizin denizcilik alanında kaydettiği somut ilerlemeler ile Türk denizciliğinin bakanlık seviyesinde temsil edilmesi büyük rol oynuyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın tecrübesi, önderliği ve desteği ile idari ve operasyonel alanlardaki yeni yapılanmalar, deniz emniyetinin arttırılmasına ve deniz çevresinin korunmasına yönelik teknik çalışmalar, ulusal ve uluslararası arenada artan bir ivmeyle devam ediyor. Uluslararası denizcilik alanında ülkemizin artan itibarı ve elde edilen başarılar bunun en açık göstergesi.
Son 10 Yılda Denizciliğimizde Yaşanan Olumlu Dönüşüm ve Gelişim :
Türk Ticaret Filosu ve Liman Kapasitesi
Denizcilikte Türk sahipli gemi filosu, dünya deniz ticaret filosunun yaklaşık %94’ünü kontrol eden 30 ülke arasında, 2003 yılında 9 milyon DWT’luk kapasite ile dünyada 19. sırada iken, 2013 yılında 30.3 milyon DWT'luk kapasiteye ulaşarak bugün 13. sıraya yükseldi. Limanlarımızda elleçlenen toplam yük miktarı son 10 yılda 190.152.723 tondan %104 artarak 387.426.232 tona ulaştı.
Aynı dönemde limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı 1.953.214 TEU iken, %268 oranında artarak 7.192.396 TEU’ya ulaştı. Denizyoluyla gerçekleştirilen dış ticaret taşımaları 2002 yılında 132.832.579 ton iken, 2012 yılında 2002 yılına göre %114 artarak 283.782.414 tona yükselmiştir. Ülkemizin toplam dış ticareti içerisindeki denizyolu ile tasinan mallarin parasal değeri %408 artmıştır. 2002 yılında 40,7 milyar dolardan 2012 yılında 207 milyar dolara yükselmiştir.
Gemi insaa konusunda 72 adet faal tersane ile 3.6 milyon Dwta ulaşıldı. Türkiye, gemi geri dönüşümünde çevre duyarlılığında ILO standartlarına uyumda en ileri ulkedir.
Deniz Emniyetinde Beyaz Liste Başarısı
Paris Liman Devleti Kontrol Mutabakatı kapsamında yapılan denetimlerde 2001 yılında %24 tutulma oranıyla kara listede yer alan Türk ticaret filosu, 2008 yılında %5.2 tutulma oranı ile beyaz listeye geçti ve 2012 yılında bu oran %4,6’ya düşürüldü. 2013 yyılı ilk on ayı itibariyle 13 tutulma ile %2.87 ye düşürüldü. Bunun sonucunda, Türkiye son 5 yıldır beyaz listedeki yerini istikrarla korudu ve Türk bayraklı gemilerimiz dünya limanlarında itibar kazandı.
Deniz eğitimi ve dünyada gemi adamı yetiştirmede öncü bir ülke olarak Turkiye’de 185.000 adet gemi adam, 110 adet eğitim kurumu ile dünyada Çin’den sonra ikinci konumdadır. Uluslararası kurallar kapsamında gemi adamı yetiştiren Türk denizcilik eğitimi beyaz listedeki yerini korumaktadır. Türkiye deniz emniyeti alanındaki basarılı uygulamalarıyla uluslararası alanda örnek gösterilmektedir.
IMO Üye Devlet Gönüllü Denetim Programı (VIMSAS)
İdeal bir denizcilik idaresinin sahip olması gereken yetki, görev ve sorumlulukları günün şartlarına göre yeniden düzenlendi, idare daha etkin daha açık bir yasal dayanağa kavuşturuldu ve yetki alındı. Denizcilik otoritesi güçlendirildi. Denizcilik otoritesi, denizcilik ile baglantısı olmayan diğer kurumlar tarafından yürütülen çok sayıda denizcilik ile ilgili iş ve işlemlerin yürütülmesinde söz sahibi hale getirildi.
Türkiye, 2013 Ekim ayında IMO tarafından yürütülen “IMO Üye Devlet Gönüllü Denetim Programı (VIMSAS)” denetiminden de başarıyla geçti. Denetteki basarı sayesinde Türk Bayraklı gemiler Paris Liman Devleti Kontrol Mutabakatı kapsamında ‘düşük risk’ sınıfına girecek ve gemilerimiz Avrupa limanlarında artık daha az denetlenecek. Denetim Heyeti tarafından hazırlanan resmi denet raporunda, Türkiye'nin çağdaş denizcilik uygulamalarının diğer ülkelere örnek nitelikte olduğunun altı çizildi.
IMO Sözleşmeleri
Türkiye tüm önemli uluslararası sözleşmelere taraf olarak mevzuatını ve uygulamalarını uluslararası standartlara çıkardı.
Deniz Haydutlugu İle Mücadeleye Katkı
Türkiye deniz haydutlugu ile mucadele amacıyla özellikle ticaret gemileri için riskli seyir bölgelerinde askeri gemiler ile refakat ve maddi yardım konularında destek sağlamaktadır.
Bakan Yıldırım’ın Dünya Denizcilik Üniversitesi ve IMO’ya Bakış Açısı
1990-1991 yılları arasında İsveç'te bulunan Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) ait WMU’de Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi alan Ulaştırma Denizcilik ve Haberlesme Bakanı Binali Yıldırım, uluslararası denizcilik camiasi tarafindan tanınan ve saygı duyulan bir isimdir. Ülkemizin bugün IMO ve diğer uluslararası örgütlerdeki basarısına büyük katkı sağlayan Bakan Yıldırım, bu örgütlerde Türk uzmanların aktif olarak calışması ve tecrübe edinmesi konusunda büyük destek sağlamıştır. Bugün gelinen noktada birçok Türk uzman eğitim almak üzere WMU’ya gönderilmekte ve IMO nezdinde pek çok farklı görevde Türk uzmanlar görev almaktadır. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, denizcilik alanında sahip olduğu imkân ve kabiliyetleri, yetişmiş personeli, bilgi ve tecrübesi sayesinde IMO çalışmalarına yönelik somut katkılarını sürdürecektir.
virahaber.com