İlk 6 ayda su ürünleri ihracatı yüzde 25 artarken balıkçılar yılsonu ihracat hedefini 450 milyon dolara çıkardı.
Avrupa’da yaşanan krizden en fazla etkilenen Yunanistan, İtalya ve İspanya balık üretim ve ihracatını azaltınca Türk balıkçılara gün doğdu. Dünya balık ticaretinden en fazla payı alan bu 3 ülke yaşadığı ekonomik kriz ile birlikte üretimlerini neredeyse yarı yarıya düşürdü. Bu durum 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin 2010 yılında dünyaya gerçekleştirdiği 360 milyon dolarlık balık ihracat rakamının 2011 sonu itibariyle 450 milyon dolara çıkarmasının yolunu açtı. 2006 yılında 259 milyon dolar (46 ton) su ürünü ihraç edildiğini söyleyen Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, bu rakamın 2010 yılına kadar yüzde 39 artış göstererek 360 milyon dolara ulaştığını belirtti. Yunanistan, İspanya ve İtalya’da yaşanan kriz sebebiyle Türk balık üreticilerinin önünün açıldığını belirten Kızıltan “Sektör 2006 ile 2010 yılları arası yani 4 yılda yüzde 39 artış gösterirken, 2010, 2011 yılları arasında yüzde 25 artış gösterdi. Biz 2011 sonu balık ihracatı hedefimizi 450 milyon dolar olarak koyduk. Temmuz ayı itibariyle de 257 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Bunun çıkışın en büyük sebebi Avrupa’daki en güçlü balık üreticilerinin krize girmesi” diye konuştu. Levrek, çipura, alabalık ve orkinosun en güçlü ihracat ürünleri olduğunu vurgulayan Kızıltan, AB ülkelerinin Balkanlar ve Ortadoğu pazarında etkinliğini azaltmasıyla Türklerin bu bölgelere ihracatının arttığını ve artmaya devam ettiğini söyledi.
Sektöre yabancıların ilgisi büyük
Türkiye’nin su ürünleri potansiyelinin, özellikle son yıllarda yapılan yatırımlar ve verilen desteklerle birlikte büyük mesafe kat ettiğini dile getiren Kızıltan, bunun en büyük göstergesinin 2000 yılında 89 milyon dolar olan su ürünleri ihracatının 2011 Temmuz ayı itibariyle 257 milyon dolara yükselmesi olduğunu söyledi. Yabancı yatırımcılar için şu anda Türk balık üretim tesislerinin çok cazip yatırım alanları olduğunu belirten Sinan Kızıltan “Ülkemizin en büyük balık firması Kılıç Deniz Ürünleri’nin yüzde 20’si National Bank of Kuwait iştiraki fon tarafından satın alınmıştır. Birçok yabancı girişimci bu alana yatırım yapmak için fırsat kollamaktadır. Bunun en büyük sebebi ise Türkiye’nin gelişen bir pazar oluşu ve ülkenin bu alanda yatırım kabul edebilir bir yapıya sahip olmasıdır” diye konuştu.
Uzak Doğu yumuşakça alıyor
Türkiye’nin yalnızca balık değil, farklı deniz ürünleri ihracatı olduğuna da değinen Kızıltan “Midye, mürekkep balıkları, sübye, ıstakoz, karides, salyangoz gibi ürünler ihraç ediyoruz. Bunları hem dondurulmuş hem de konserve edilmiş şekilde pazarlıyoruz. Bu anlamda 2011 Temmuz ayı itibariyle 32 milyon dolar yumuşakça ve kabuklu deniz ürünü ihracatımız oldu. Bu ürünlerin büyük kısmını da Uzak Doğu ülkelerine gönderiyoruz” diye konuştu.
AVRUPA’YI GERİDEN İZLİYORUZ
Kişi başı tüketim oranımızın yılda 8 kg olduğunu ve Türkiye’de yeterince balık tüketilmediğini söyleyen Sinan Kızıltan, tüketimin Avrupa Birliği ülkelerinde 25 kg, Japonya’da 80 kg olduğunu ifade etti. Ülkemizdeki tüketimin 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkeye göre çok az olduğunu söyleyen Kızıltan, Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG) aracılığıyla tüketime destek olduklarını söyledi. Kızıltan “Yurt içinde özellikle ilköğretim okulu öğrencilerine yönelik ‘Balık-ekmek Şenlikleri’ düzenlemekteyiz, bunun yanında tanıtım grubu olarak ülkemizin çeşitli bölgelerinde kurduğumuz standlarla vatandaşlarımıza balık-ekmek ikram ediyoruz ve çeşitli promosyon malzemeleri dağıtıyoruz. Tüketimi artırmak için çalışıyoruz. Balık sağlık açısından da çok önemli” diye konuştu.
Star