İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Salonu’nda ‘Türk Armatörünün Kurumsallaşma Düzeyinin Analizi ve Kurumsallaşma Önerileri’ konulu bilgilendirme semineri yapıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Denizcilik Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Nas moderatörlüğünde yapılan seminere denizcilik sektörü ilgi gösterdi.
Seminere İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Denizcilik Federasyonu Başkanı Erkan Dereli, KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş, Akademisyenler, STK ve armatör firma temsilcileri ile birçok davetli katıldı.
Yaşar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Oya Turhaner, seminerde ‘Türk Armatörünün Kurumsallaşma Düzeyinin Analizi ve Kurumsallaşma Önerileri’ konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Oya Turhaner’in sunumunda Deniz Ticaret Odası ile birlikte çalışma yaparak Denizcilik firmalarını kurumsal açıdan incelediklerini söyledi. Turhaner, armatörlerle yaptıkları çalışmaların sonuçlarını katılımcılarla paylaştı.
Yapılan araştırma sonucunda kendi işletmelerini tam kurumsallaşmış olarak görenlerin oranı %39, kısmen kurumsallaşmış olduklarını düşünenlerin oranı ise %40.
Denizcilik düzeyinde kurumsallaşma açısından başka bir çalışma yok. Üniversite aracılığıyla araştırdık. Bu tip bir çalışmaya denk gelmedik. Dünya genelinde de böyle bir araştırma da bulamadık.
Uluslararası armatörlerle görüştük. Anlaşmalar gereği sıkı kurallara bağlılar. Tüm evraklarının eksiksiz, prosedürlerin tam olması gerekiyor. Bu armatörler net cevap verdi. İşlerin bu şekilde ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Aile konseyi çok önemli. Aile konseyi sık sık bir araya gelmeli. Bu kurumsallaşma açısından çok önemli. Aile konseyine 14 yaşından itibaren bireylerin alındığını biliyoruz. Bu toplantıların şirketlerin kurumsallaşması açısından çok önemli olduğunu gördük. Bu konuda danışmanlık hizmeti de veriliyor.
“Şirketlerin kurumsal hale gelmesi için çalışmalıyız”
Sunumun ardından açıklamalarda bulunan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran: “İşlerimizin bir sonraki nesle nasıl aktarılacağını öğrenmemiz açısından faydalı bir sunum oldu. Türk armatörünün yapısının röntgeni çekilmiş oldu. Bizim gibi ikinci neslin kurumsal hale gelebilmesi açısından olumluydu. Yüzde 100 kurumsal hale gelir mi bilemem ama şirketlerin kurumsal hale gelmesi için çalışmalıyız. Aile şirketlerinden ayrılanlar başka sektörlere yönelmiş olabilir. Bizlere düşen bu sektörün milli değer olduğunu kabul ederek sonraki nesillere iyi bir şekilde devredilmesi gerekliliğidir. Hepimize düşen pay var. Umarım herkes kendine düşen payı almıştır. Denizcilikte dünyaya baktığımızda yapının yüzde 100 kurumsallaşma olduğundan bahsetmek mümkün değil. Aile yapısı hep var. Çok uluslu şirketler hariç tüm kurumlarda belli bir ailenin daha fazla söz sahibi olduğunu rahatlıkla görürüz. Ailenin varlığı kurumun gelişmesi için engel değil aksine itici bir güçtür. Önemli olan kurumsallaşma seviyesini doğru ayarlayabilmektir. Türk armatörleri olarak geldiğimiz nokta daha operasyonel süreçlerde kurumsallaşma aşamasındayız. Karar alma süreçlerinde de yaşamaya başlamak durumundayız. Ailenin komple işin içinden çekilip profesyonellere teslim edip sadece bir hissedar olarak yılda bir rapor almasını beklemek mantıklı ve sürdürülebilir değil. Ailenin varlığı devam edecek ancak belli bir oranda kurumsallaşma sağlanması gerekiyor. Bunu yapanlar sonraki jenerasyonlara aktaracak yapamayanlar devre dışı kalacaktır.
Prof Dr. Selçuk Nas ise yaptığı konuşmada şöyle konuştu: “Kurumsallaşmada benim gördüğüm bir ümit var. Sektörümüzü kurtarmak için şansımız var. Bunun için stratejik bir plan yapmalıyız. Kurumsallaşalım ama dijitalleşmeyi kapsayacak şekilde kurumsallaşmamız lazım. Geleceğin kurumsal yapısının ne olacağını tespit ederek başlamamız lazım. Profesyonellerin ne kadar profesyonel olduğunu da iyi sorgulamalıyız. Profesyoneller de kendilerini geliştirmeli. Armatörün yapısı değişmeli. Kontrol fonksiyonuna evrilmeli. Bunun için çocuklarını eğitime göndermeli. Finansal kontrolün nasıl yapıldığını çocuklarına öğretmeli. Armatör çocuklarının dümen tutmasına gerek yok. Yeni nesil armatöre kontrol araçlarının çok iyi öğretilmesi gerektiğini düşünüyorum.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Burak Akartaş ise “Gemi bir metadır. Bir iştir. Annenin ismini versen bile gemiye karşı o hisleri beslememeniz gerekir. İlk seferde bir heyecan hissediyorduk. Sonraki gemileri görmedim bile. İlerleyen dönemde işten bile çıkılabilir. Sektörün türevlerinde bir şey yapılabilir. Örnek olarak Koster tonajından Panamax’a geçilebilir. Kesinlikle duygusal bakılmamalı. “ ifadelerini kullandı.
Vira Haber