Küresel iklim liderliği yüz değiştiriyor: Çin ve Hindistan’da kömür kullanımında yaşanan gerilemeler bir yıl önce yapılan tahminlerle karşılaştırıldığında, 2030 yılı itibarıyla öngörülen küresel karbon emisyonu artışını iki ile üç milyar ton kadar azaltacak.
Bonn iklim görüşmeleri sırasında, Climate Action Tracker’ın açıkladığı analize göre, Çin, Hindistan ve ABD analiz raporuna göre, Başkan Trump’ın yakın zamanda yaptığı çok kapsamlı ve geri adım atan politika değişikliklerinin 2030 yılına kadar küresel emisyonlar üzerinde çok büyük bir etki yaratması ise beklemiyor.
Analizi yorumlayan NewClimate Institute’den Profesör Niklas Höhne, “Trump hükümetinin ABD iklim politikalarında attığı son derece olumsuz geri adımların tamamı uygulandığı ve diğer aktörler tarafından telafi edilmediği takdirde, projeksiyonlar ABD emisyonları grafiğindeki düşüş trendinin devam etmeyeceği, emisyon çizgisinin düz çizgi olarak devam edeceği yönünde”, dedi.
Bu arada, hem Çin hem de Hindistan’ın Paris Anlaşması taahhütlerinden fazlasını gerçekleştirmeleri muhtemel. Çin’de kömür tüketimi son üç yıldır düşmekte (2013-2016) ve bundan sonrası için de sürekli ve yavaş bir düşüş bekleniyor. Hindistan ise planlanan kömürlü termik santrallerine artık ihtiyacı olmayabileceğini açıkladı. Kısa süre önce açıkladığı politikaların tamamının uygulanması halinde, önümüzdeki on yıl içinde Hindistan’ın CO2 emisyonu artışında önemli bir yavaşlama meydana gelecek.
Climate Analytics’ten Bill Hare’e göre, “Bundan beş yıl önce Çin ya da Hindistan’ın kömür kullanımını durdurması, hatta yavaşlatması, üstesinden gelinemeyecek bir engel olarak görülmekteydi zira kömürlü termik santrallerin bu ülkelerin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olduğunu düşünen birçok taraf vardı. Yakın zamanda yapılan gözlemler ise, Çin ve Hindistan’ın bu zorluğu aşma yolunda olduklarını ortaya koyuyor”.
Çin ve Hindistan’daki olumlu gelişmeler, ABD’de Trump hükümetinin teklif ettiği politikaların emisyonlar üzerindeki olumsuz etkilerinden (2030 yılına kadar tahmini 0.4 gigaton CO2) çok daha etkili.
Ecofys’ten Yvonne Deng “Son on yılda, enerji piyasası değişti; rüzgar ve güneş kaynaklı yenilenebilir enerji fiyatları çok önemli derecede düştü. Yenilenebilirler artık kömürlü termik santrallerle maliyet açısından rekabet edebiliyor ve daha süratle inşa ediliyor”, açıklamasında bulundu.
Trump hükümeti Paris Anlaşması’na dair pozisyonunda hala kararsız. ABD’nin Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC) bir azaltma yapması ya da Paris Anlaşması’ndan tamamıyla çekilmesi, Paris Anlaşması’nın ruhuna ve anlaşmanın iklim değişikliğine karşı önlemleri arttırma ihtiyacıyla çelişkili.
Climate Action Tracker’ın (CAT), Trump hükümetinin mevcut politikalarını bir Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak değerlendirmesi gerekseydi, ABD’yi derecelendirmede bulunduğu “Orta” kategorisinden “Yetersiz”e kaydırırdı.
ViraHaber.com