Tersanelerin Güncel Durumu

GİSBİR tarafından “Tersanelerin Güncel Durumu” çalışması için16 Haziran - 31 Ekim 2014 tarihleri arasında; 267 kurum ve kuruluş ile görüşülerek, 7.920 kilometre yol kat edilmiş.Çalışma kapsamında;Tuzla’da 45, Yalova’da 42, Zonguldak’ta 12, İzmit’te 9, Tra

Yapılan çalışmalar sonucunda yürürlükteki mevzuata göre bu alanlardan 99 tanesinin tersane, 46 adedinin ise, tekne imal ve çekek yeri statüsünde olduğu görülmüş. Tersane olarak tahsis edilen alanlardan sadece 57’si faal olarak çalışırken, 42 adedinin ise faal olarak çalışmadığı tespit edilmiş. Tekne imal ve çekek yeri olarak tahsis edilen alanlardan da 36 adedinin faal, 10 adedinin ise faal olmadığı ortaya çıkmış. Buna göre toplamda 93 adet tesis faal olarak çalışırken, 52 adet tesisin ise faal olmadığı tespit edilmiş bulunuyor.

Son bir yıl içerisinde tersanelerin beyanına dayalı olarak oluşturulan kayıtlara göre; 145 tesisin 24’ünde sadece yeni inşa, 30’unda hem yeni inşa hem tamir, 24’ünde ise sadece tamir yapıldığı gözlemlenmiş olup, 67 tesiste hiçbir çalışma yapılmadığı tespit edilmiş. Çalışmaya göre; tamir yapan 54 tesiste 1801 adet geminin bakım-onarımı gerçekleştirilmiş olup, toplam elleçlenen gemi tonajı 20.000.000 DWT’dur. Bu tamirlerin 1203 adedinin Tuzla’da, 406 adedinin Yalova’da ve 192 adedinin de diğer bölgelerde yapıldığı tespit edilmiş.

TOPLAM İSTİHDAM RAKAMI 20.334 KİŞİ

Yeni inşa yapan 54 tesiste ise 28 çeşit gemi tipinden 249 adet gemi inşa edilmiş. Rapora göre bu gemilerin 94’ü Tuzla’da, 74’ü Yalova’da, 27’si Zonguldak’ta, 18’i İzmit’te, 16’sı Balıkesir’de inşa edilirken, 20 adedinin de diğer bölgelerde üretildiği görülüyor. Yeni inşa edilen 246 adet geminin tiplerine göre dağılımı da şöyle: 49 römorkör, 23 balık avlama, 22 platform destek, 20 polis botu, 19 yolcu teknesi, 15 mega yat, 11 genel servis botu, 10 kimyasal tanker, 10
kuru yük, 10 akaryakıt tankeri, 10 karakol devriye botu ve 50 adet diğer çeşit gemi.

Bir tesiste bir yıl içerisinde toplam çalışan sayısının ortalaması alınarak tespit edilen istihdam rakamlarına göre, Tuzla’da 9882, Yalova’da 6954, İzmit’te 1871 ve diğer bölgelerde 1627 olmak üzere toplam 20.334 kişinin çalıştığı tespit edilmiş.

GEMİ İNŞA KAPASİTEMİZ 4.200.000 DWT

Rapora göre; tesislerde 24 adedi yüzer, 6 adedi kuru ve 1 adedi senkrolift olmak üzere toplam 31 adet havuz mevcut.Ülkemizdeki tesislerin gemi inşa kapasitesi ise toplam 4.200.000 DWT. Bu kapasitenin 1.680.960 DWT’u Tuzla, 1.302.000 DWT’u Yalova ve 1.217.040 DWT’u diğer bölgeler olarak dağılmaktadır. Çalışmaya göre, ülkemizde gemi inşa tesislerine tahsis edilmiş toplam 7.526.647 metrekare alan bulunmaktadır. Bu alanların 2.286.516 metrekaresi Yalova’da, 1.207.897 metrekaresi Tuzla’da, 1.207.520’si Zonguldak’ta, 1.005.000 metrekaresi Samsun’da ve 1.819.714 metrekaresi diğer bölgelerde tahsis edilmiştir. Tahsis edilen 7.526.647 metrekare alanın 3.948.160 metrekaresinde aktif üretim yapılırken, 3.578.487 metrekaresinde ise faaliyet bulunmamaktadır.

Çalışmanın kapsadığı 2013 Ağustos-2014 Ağustos dönemi içinde oluşan gemi inşa sanayi ihracat toplamınında, tamir-bakım hariç 1.252.677.000 USD olarak gerçekleştiği görülüyor. Bu rakam aktif tesislerin metrekaresi göz önünde bulundurulduğunda, metrekare başına yıllık 317 USD ihracat geliri elde edildiğini ortaya koyuyor.

ÇÖZÜLMESİ GEREKEN ÖNCELİKLİ SORUNLAR NELER?
Raporda; bir an önce çözülmesi gereken sorunlar da tespit edilmiş. Birinci sırada, tersanelerin Milli Emlak ve Revizyon İmar Planı sorunlarının kısa vadede çözülmesi ve yabancı yatırımın önünün açılmasının sağlanması konusu yer alıyor.Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu’na istinaden revize edilmesi istenen ve Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bulunan tesislerin fiili durumda faaliyet gösterdikleri alanları kapsayan Tuzla Tersaneler Bölgesi Revizyon İmar Planı, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) tarafından çizdirilmiş ve UDH Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne gönderilmiş. Tersanelerin işletme izni alabilmeleri için aranan şartlardan biri olan İmar Planı’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından daha fazla gecikmeden onaylanarak yürürlüğe girmesi bu nedenle büyük önem arz ediyor.

Tersanelerimiz Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden kiralanan kamu arazileri üzerinde faaliyet gösteriyor. Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile yapılan kira sözleşmeleri, tahsisi yapılmış olan alanların metrekare birim fiyatları üzerinden belirlenen yıllık kira bedeli ödenmesi esasına göre düzenlenmiş. Ancak, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18.04.2013 tarihinde 28622 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra, artık cirodan binde bir oranında kira ödenmesinin önü açılmış ve böylelikle yıllardır sektörün önünde kanayan bir yara olarak duran fahiş kira artışı taleplerinin önüne geçilmiştir. Bu kanunun uygulanmasına dair Hazine Taşınmazlarının Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik’de,04 Temmuz 2014’de Resmi Gazete’de yayınlanmış bulunmaktadır.

Tersanelerimizin bu yeni yönetmelik kapsamında Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile yapacakları yeni kira sözleşmelerinde kalan kira sürelerinin 30 yıla yükseltilmesi önem taşıyor.Çünkü son yıllarda Türk gemi inşa sanayinin kaydettiği istikrar, yabancı yatırımcının ilgisini çekmekte ve dünyanın her yerinden Türkiye’ye gelmek isteyen yatırımcı bulunmaktadır. Fakat tersane arazilerinin Milli Emlak tarafından 49 yıllığına kiralanmış olması ve bu sürenin dolmasına ortalama 20 yıl kalması, yabancı yatırımcıların sektöre yönelik yatırım planlarını yavaşlatmaktadır. Tersanelerin kiralama sürelerinin uzatılması halinde Türk gemi inşa sektörü milyonlarca doları Türkiye’ye çekecek gibi görünüyor.

İŞLETME İZİNLERİ KONUSU HIZLA SONUÇLANDIRILMALI

Çözülmesi gereken sorunlar noktasında ikinci sırada, Tersane Tekne İmal ve Çekek Yerleri Yönetmeliği kapsamında tersanelerin almaları gereken kısmi işletme/ işletme izinleri konusunun ivedilikle sonuçlandırılması geliyor. 2008 yılında yürürlüğe girmiş olan Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerleri Yönetmeliği çerçevesinde tesislere kısmi işletme/işletme izni belgeleri Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü koordinesinde düzenlenmektedir. Önemli bir bölümü kısmi işletme izni almış olan ve 10 Ağustos 2015 itibarı ile işletme izni alması halen yürürlükteki yönetmeliğin gereği olan tersanelerimizin, bunun ön şartlarından biri olan revizyon imar planlarının önümüzdeki bir yıllık dönem içerisinde onaylanması önemli bir konu olarak dikkat çekmektedir. Ancak bu sürenin uzama ihtimali de göz önünde bulundurularak ve önümüzdeki dönem konjonktür de gözetilerek, 10 Ağustos 2015 tarihinin 1 yıl süreyle uzatılmasının değerlendirilmesi, olası mağduriyetlerin önlenebilmesi açısından bir fırsat olacaktır.

GERÇEKÇİ VE SAĞLIKLI VERİLERİN TOPLANMASI GEREKİYOR

Raporda bir diğer önemli konunun da gemi inşa sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katma değerin sağlıklı analizinin yapılabilmesine imkân sağlayacak, bilgi kirliliğini önleyecek gerçekçi ve sağlıklı verilerin toplanabilmesi konusu olduğuna dikkat çekilmiş. Gemi inşası, gerek ülkemizde ve gerekse dünyada ülkelerin ekonomisi ve savunmasına katkısı ile stratejik bir sektördür. Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), ulusal ve uluslararası platformlarda Türk gemi inşa sanayinin sözcüsü olarak kabul görülerek, bu kapsamda önde gelen yurtdışı yayınlara katkı sağlamak da dâhil olmak üzere sektörün en gerçekçi verilerini paylaşmaktadır. Bakanlık bünyesinde 2006 yılından beri kullanılan Gemi İnşa Sanayi Veri Tabanı Programı’nın (GSVP) sürdürülebilirliğinin
sağlanması, GSVP’nin kullanım sürecinde etkin kontrol sisteminin oluşturulması ve sisteme ilişkin otokontrolün sağlıklı bir şekilde oluşturulabilmesi için, sektörün gemi inşası ile ilgili siparişlerin özellikleri, teçhizat üretimi, üretim nitelikleri de dahil daha önce bu konuda yapılmış çalışmalar ışığında, sektördeki üretim alt yapısının kayıt altına alınabilmesi için tersanelere yönelik hizmette bulunan veri sisteminin geliştirilmesi çok önemlidir. Raporda gerek kamuya, gerekse sektöre yönelik daha etkin bilgilendirme imkanı sağlanabilmesi amacıyla, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü ile koordineli çalışmak üzere düzenlenen protokol GİSBİR tarafından imzalanmış ve makamlara sunulmuştur. Raporda bunun hayata geçirilmesinin, sektörün gerçek resmini görebilmek ve değerlendirebilmek açısından son derece önemli olduğu belirtilmektedir.

YABANCI ORTAKLIKLARIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKMALI

Yine raporda dikkat çeken ve öne çıkan sorunlardan birinin de; sektör firmalarının birleşmesinin önünün açılarak konsolidasyonun sağlanması ve finans gücü olan yabancı sektör temsilcilerinin bu firmalarla ortaklık kurmasının önünün açılması olduğu ortaya çıkıyor. Raporda konsolidasyonun çeşitli varyasyonları oluşturulabilir deniliyor ve şu noktalara dikkat çekiliyor:“Bu varyasyonlar satın alma veya ortaklık veya bir başka şirket çatısı altında kurulan yapıların işletilmesi yönünde olabilir. Bu doğrultuda tersanelerimizin yabancı ortak bulabilmesinin önünde engel teşkil eden tersane alanlarının kiralanma süresi sorununa yukarıda değindiğimiz üzere çözüm bulunmalıdır”.

Raporda mevcut ve yatırımı devam eden tersanelerimizin, büyüklük ve kapasite olarak Uzakdoğu tersaneleri ile kıyaslandığında, birkaçı hariç orta ve küçük ölçekli tersaneler olduğuna da dikkat çekilmiş. Bu ölçekte olmalarının, büyük tonajlı gemi inşa edememe dezavantajının yanında, pek çok avantajı beraberinde getirdiğine de vurgu yapılmış. Aynı anda yeni inşa ve bakım onarım yapan pek çok tersanenin bulunduğunun belirtildiği raporda; tersanelerimizin kurulu kapasite, alt yapı ve teknoloji, uzmanlaşmış ve yetişmiş işgücüne sahip olmaları nedeniyle yat, römorkör, kimyasal tanker, ahşap tekne, koster, askeri gemi gibi segmentlerde branşlaşmış durumda olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda daralan talebin, artan maliyetlerle dünyada güçlü sanayilerde konsolidasyon sürecini başlattığı vurgulanarak şu değerlendirmede bulunulmuş:

“Japonya bunun en güzel örneğini oluşturuyor. Sektörümüzün, sermaye yapısının doğru oluşabilmesi için gereken yerli veya yabancı ortaklıklara yönelmediği ve bu konuda yeterince aktif ve hevesli olmadığı, bugün görülen durumdur. Ancak, geçmişten bugüne tersanelerimiz arasında bu gibi birleşme ve işbirliği örnekleri mevcuttur. Komşu iki tersaneden birinin diğerini satın alması, birkaç tersanenin birleşerek yeni bir oluşum altında ortak faaliyet yürütmesi, birinin diğerinin havuzunu/rıhtımını kullanması, diğer tersanede imalat yapması/yaptırması gibi örnekler sektörümüzde gerçekleşmiş olup, sonuçları tarafları açısından olumlu değerlendirilmektedir”.











ViraHaber.com

Haberleri