Tuzla’da kimi ağırlık olsun diye kum torbası yerine vinç ucunda sarkıtılırken, kimi baretsiz çalışırken kafasına düşen demir altında ezilerek 151 işçi yaşamını kaybetti. İşçiler, iş cinayetlerine yol açan kuralsız ve kötü çalışma koşullarının düzeltilmesi, işçi sağlığı güvenliği önlemlerinin alınması için topladıkları imzaları, 5 Haziran’da, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel aracılığıyla TBMM Başkanlığına iletti.
Dilekçe Komisyonu Başkanlığı Tüzel’e verdiği cevapta, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, 2012 yılında ‘Tersane İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Teftişi’ programı çerçevesinde İstanbul Tuzla ilçesinde toplam 41 işyerinde teftiş yapıldığı, 2012 yılı Temmuz, ayından itibaren denetimi yapılmış olan 41 işyerinde kontrol teftişlerine başlandığını” bildirdi.
İŞÇİLER: 151 ARKADAŞIMIZ ÖLDÜ, 1 PATRON BİLE CEZA ALMADI
Bakanlık tarafından verilen yanıtta, “Dikkatsizliğin, kazaların meydana gelmesinde etkili olan nedenlerden birisi olduğu, ayrıca iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için yapılan harcamaların, bazı işverenler için gereksiz bir harcama olarak görüldüğü, halbuki yapılan araştırmaların; kazalar sonucu ortaya çıkan maddi kayıpların, kazaların önlenmesi için yapılan harcamaların 5 katı olduğunu gösterdiği” ifade edildi.
İşçilerin dilekçelerinde şu talepler yer alıyordu; “Bugüne kadar 151 arkadaşımız öldü ama, ceza alan bir patron bile olmadı. Hep biz kusurlu bulunduk. Yoksulluğumuzdan yararlanan patronlar ‘kan’ parasıyla işi kapattılar. Sabah işe giderken acaba akşam evime dönebilir miyim, endişesi taşımak istemiyoruz. Taşeronluğun kaldırılmasını, sendikanın önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Emeğimiz sömürülmesin, alın terimizin karşılığını alalım, can güvenliğimiz sağlansın istiyoruz. Bunun için iş cinayetlerinin nedenleri ve sorumluları ile biz işçilerin tersanelerde nasıl bir sömürü ile karşı karşıya kaldığını araştıracak bir komisyon kurulmasını istiyoruz.”
Dilekçe Komisyonu Başkanlığının Milletvekili Tüzel’e verdiği cevapta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sektöre yönelik yapılan denetimler ve araştırmalarda gemi inşa sanayinde birçok risk faktörünün yanı sıra çalışanların eğitim eksikliğinin de ön plana çıktığı, sektör çalışanlarına yönelik etkin bir eğitim programının oluşturulması amacıyla Bakanlık, işçi ve işveren sendikaları arasında, “Tersanelerde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi İşbirliği Protokolü’nün”, 25 Şubat 2008 tarihinde imzalandığı, işverenler öncelikli olmak üzere iş güvenliği uzmanı ve mühendislerden oluşan 1057 kişiye ve 16.841 çalışana eğitim verildiği belirtildi.
Ayrıca Bakanlıkça, Tuzla Tersanelerinde ağır metal, toz, gaz, titreşim ve gürültü ölçümleri yapıldığı, bunun dışında kişisel koruyucuların standartlara uygun olup olmadığının saptanması amacı ile tersanede inceleme çalışmaları yürütüldüğü, inşaat sektörüne eleman yetiştiren yapı endüstri meslek lisesi ile gemi inşa sektörüne yönelik eleman yetiştiren İstanbul Mendil Denizcilik Anadolu Meslek Lisesinin pilot uygulama okulu olarak seçildiği, öncelikle 74 okul müdürü olmak üzere iki pilot okulda öğretmenlere yönelik eğitimler düzenlendiği ifade edildi.
İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ REHBERİ YOK
İşçilerin “Riskler konusunda bilinçlenmeleri, iş kazası ve meslek hastalıklarından korunmalarını sağlamak için eğitim programları oluşturulması ve pilot uygulamasının yapılması ile tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği rehberi hazırlanmasının amaçlandığı; ILO’nun İngilizce, İspanyolca ve Fransızca dillerinde yayımlanan Limanlarda Sağlık ve Güvenlik uygulama kuralları rehberinin çevirisinin yapılıp dağıtıldığı bildirildi.
ÇİZİLİ YERLERDE YÜRÜMEK Mİ EĞİTİM?
Dilekçe komisyonunun verdiği bu yanıtı değerlendiren tersane işçisi Ali Doğan, “Güvenlik tedbirlerini almıyorlar, Gerekli denetimler yapılmıyor, doğru düzgün iskeleler kurulsa, gerekli eğitimler verilse bu cinayetler olmayacak” dedi.
Verilen eğitimlerde “İşaretlerin çizildiği yerde yürüyün, duvarlara yazılar asılmış bunları okuyun, gözünüze çapak kaçmaması için gözlük takın, yükseğe çıktığınız zaman emniyet kemeri takın” denildiğini aktaran Doğan, “Peki geminin içerisinde çalışma için iskelenin kurulumu, bunun denetimi, sağlam olup olmaması, gaz sıkışmasını engellemek için gazfiri testi yapılıp yapılmadığı, geminin içerisinde çalışma alanı açılıp açılmadığı, boyanın yapıldığı yerde kaynakçının çalışmaması, tersane de var olan kabloların sağlam olup olmadığını, kaçak olup olmadığını denetlemiş mi? Bu konularda eğitim verilmiş mi?” diye sordu.
Doğan, “İki hafta önce İstanbul Tersanesinde gece vardiyasına çağırılan işçinin fırtınalı havada düşmesini önlemek için nasıl tedbir almışlar? Başbakan diyordu “ölümlerin nedeni tersanelerdeki alan darlığı”. 2008 yılında 50 bin kişi çalışıyordu, şimdi 15 bin kişi çalışıyor son bir buçuk ay içerisinde 3 işçi öldü. Ölümlerin nedeninin bu da olmadığı çok açık. Asıl neden işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin patronlar tarafından maliyet olarak görülmesidir” diye konuştu.(Evrensel gazetesi)
virahaber.com