Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Mısırlı yetkililer ile Ro-Ro anlaşmasının yenilenmesine dair görüşmelerin sürdüğünü söylese de, Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi’nin, kendisini “darbeci” diye suçlayan ve tanımayan Türkiye lehine bir adım atması kolay gözükmüyor. Bu durum özellikle güney bölgelerindeki ihracatçı ve nakliyecilere ciddi sıkıntılar vaat ediyor.
Yılda takriben 8 bin ile 10 bin arasında TIR bu hat üzerinden, başta yaş meyve ve tekstil olmak üzere Türk mallarını Körfez ülkelerine ulaştırıyor. Mevcut mutabakat çerçevesinde, Türk TIRları Mısır’ın Port Said limanına geliyor. Buradan Süveyş Kanalı’nın bitiminde yer alan Adabiye limanına kadar yaklaşık 240 kilometrelik bir karayolunu geçiyorlar. Adabiye’den yeniden gemiye yüklenerek bu defa Suudi Arabistan’daki Duba limanına ulaşıyorlar ve buradan da Körfez ülkelerindeki müşterilerine ulaşıyorlar.
Türkiye ile Suriye arasında 2009’un Ekim ayında, henüz Beşşar Esed’in “dost” olduğu zamanlarda, bir vize muafiyeti anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşma, Türkiye’nin Suriye ile sınırı bulunan illerinde büyük bir ticari hareketlenmeye yol açtı. Turizmin de canlanmasıyla bölgede artan canlılık, güneydoğu illerindeki işadamlarının yeni yatırımlar yapmalarını ve üretim kapasitelerini artırmalarını netice verdi. Bir süre sonra patlak veren iç savaş ve Türkiye’nin Suriye ile köprüleri atması buradaki ticareti durma noktasına getirince, hükümetin çabalarıyla Mısır üzerinden yeni bir alternatif güzergâh oluşturuldu. AK Parti hükümetinin büyük destek verdiği ve pek çok alanda işbirliği yaptığı Mısır’daki Müslüman Kardeşler hükümetinin, general Abdülfettah Sisi tarafından devrilmesi üzerine, Türkiye çok sert bir tutum takındı ve bu ülkeyle ilişkileri donma noktasına getirdi. Sisi’nin cevabı da aynı sertlikte oldu. Ro-Ro anlaşmasının uzatılmamasının altındaki temel neden bu.
Söz konusu hat üzerinden yıllık gerçekleştirilen ihracat tutarı 500 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Ancak, tabii ki Ro-Ro anlaşmasının yenilenmemesiyle bu rakamın tamamı kaybedilecek değil. Bazı alternatif güzergâhlar da mevcut. Ne var ki bütün alternatiflerin maliyetleri bulunuyor.
Ro-Ro hattı can simidiydi
ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, Suriye’deki iç savaş yüzünden bu ülke üzerinden Orta Doğu ve Körfez ülkelerine ulaşmanın imkanı kalmadığı bir ortamda Mısırla yürütülen Ro-Ro anlaşmasının bir can simidi görevi gördüğünü söylüyor. Çinçin, mutabakat zaptının Mısır tarafından tek taraflı iptaliyle, hem bölge ekonomisinin, hem de genel olarak Türkiye ihracatının kaçınılmaz olarak etkileneceğini vurguladı. Ne kadar bir maliyetin çıkacağını tespit etmek ise zor diyor Çinçin. Yine de oda olarak alternatifler üzerinde bir çalışma yürütmüşler.
Süveyş Kanalı üzerinden Suudi Arabistan’a ulaşmak alternatiflerden en mantıklısı olarak gözüküyor. Bu güzergâh, tır başına bin ile bin 500 dolar arasında bir ilave maliyet getiriyor. İsrail üzerinden bölgeye ulaşmak bir diğer seçenek olarak öne çıksa da bu ülke ile yaşanan diplomatik sorunlar yüzünden, hayata geçirilmesi ihtimali pek gözükmüyor. İran üzerinden Körfez ülkelerine erişim sağlamak seçeneklerden bir diğeri. Ancak hem yolu ve süreyi uzattığı için, hem de ilave maliyetleri yüzünden, bu hattın da tercih edilebilirliği çok düşük. Irak ve Suriye ise bu ülkelerdeki iç karışıklıklar yüzünden zaten hesap dışı.
Mısır hattı, Suriye hattının, bu ülkedeki iç savaş ve kopan ilişkiler yüzünden kapanması yüzünden tesis edilmişti. 3 yıllığına imzalanan mutabakat çerçevesinde, ara sıra yaşanan sıkıntılara rağmen, bugüne dek önemli bir ticaret gerçekleşti.
Hatay Ro-Ro Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Güler, şirket olarak kararlarını verdiklerini ve 24 Nisan’dan itibaren Süveyş Kanalı üzerinden geçişle ticarete devam edeceklerini söylüyor. Güler’in söylediğine göre, ortalama gemi başına 300 bin dolar gibi bir ilave maliyet ortaya çıkacak. Körfez ve Arap yarımadasına ticaret gerçekleştiren ihracatçılar ne pahasına olursa olsun mevcut ticari akışı aksatmayacaklarını vurguluyor.
virahaber.com