Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda meydana gelen kazanın ardından hasar tespit çalışmalarına henüz başlanmadığını söyleyen Avukat Nazlı Selek, "Binanın görüntüsü çok kötü durumda. İşlem de yapılamıyor şu an itibarıyla. Bölgede seyreden deniz araçlarının biraz daha dikkatli olması özellikle talebimiz" dedi.
İÇERİDE HEKİMBAŞI SALİH EFENDİ'NİN DEĞERLİ EŞYALARI VAR
Selek, "İçeride tarihi değeri olan eşyaların değer tespiti ve envanter dökümü yapılıyor. Hukuki süreç de başlatıldı. Sorumluların cezalandırılması için de başvurular yapıldı. İçeride Hekimbaşı Salih Efendi'nin kişisel eşyaları var. 200 yıllık bir bina bu. İçerideki eşyalar da aynı yaşta. Yatak odası, çalışma odası var. Eşyaların tamamı eskiden kalma. Aile gözü gibi bakmış bu kadar yıldır. Manevi değeri yüksek. İçeride yaşanan bir ev her şeyden önce. Sahipleri Hekimbaşı Sahil Efendi'nin dördüncü kuşak torunları ve onların ebeveynleri. Dolayısıyla manevi kayıpları zaten çok yüksek. Maddi olarak da böyle bir durum var" diye konuştu.
ANITLAR KURULU'NDAN İZİN BEKLENİYOR
İnceleme çalışmalarının yapılabilmesi için Anıtlar Kurulu'ndan izin beklendiğini ifade eden Avukat Selek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir ön inceleme yaptılar. Şu haliyle dokunamıyoruz. İçerideki kıymetli eşyaların tahliyesi de mümkün değil. Anıtlar Kurulu'ndan da izin olmadan da herhangi bir işlem yapılamıyor. Birinci dereceden tarihi eser olduğu için Anıtlar Kurulu'nun ivedilikle yardımcı olmasını bekliyoruz. Gerekli başvurular yapılacak yarın. Ama zaten kamuoyunun bilgisi var olayla ilgili. Anıtlar Kurulu'ndan alınacak izinden sonra yapılacak işlem belli olacak" dedi.
Selek, kaza esnasında Hekimbaşı Salih Efendi'nin torunlarının bahçeden eve girmek üzere olduğunu da sözlerine ekledi.
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın konumu ve tarihi
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı; İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında Beykoz Anadoluhisarı ile Kanlıca arasında yer alır. 1850 tarihlerinde harem ve selamlık olarak yapılmış olan yalının, günümüze yalnızca harem kısmı gelebilmiştir. Selamlık kısmı Hekimbaşı'nın ölümünden sonra hissedarları tarafından satılmış ve yerine modern bir yalı yapılmıştır. Yalının hareminde Salih Efendi'nin torunu Mehlika Gürpınar yaşamaktadır. Hekimbaşı Salih Efendi, Sultan II. Mahmut zamanında açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin ilk mezunlarındandır. Sultan Abdülmecit'in Hekimbaşılığı'na getirilmiş olan Salih Efendi otlardan ve çiçeklerden yaptığı ilaçlarla da tanınmıştır. Hekimbaşılığı ünvanı bugünkü Sağlık Bakanlığına denk gelmektedir. Yalının ön cephesi çürümüş olduğundan, 1978 yılı yazında Taç Vakfı'nın teknik sorumluluğunda yenilenmiştir. 1980'li yıllarda ise denize doğru kayma gösteren yalının önüne, boydan boya, dokuz adet ayağın üzerine oturtulmuş, bir rıhtım yapılmıştır.
Geminin Bağlı Olduğu Firmadan Basın Açıklaması
Sabah saatlerinde kazaya karışan geminin bağlı olduğu firma basın açıklamasını kamuoyuna bildirdi.
İşte o açıklama :
"VITA MANAGEMENT SA olarak, işletmecisi olduğumuz VITASPIRIT (DWT 74269) adlı dökme yük gemisinin Rusya’dan Mısır’a doğru seyir halindeyken, İstanbul Boğazı’nın Asya kıyısındaki bir binaya çarpmış olduğunu üzülerek öğrendik.
Kılavuz kaptanın da hazır bulunduğu gemi, ana makinesinde meydana gelen sorun neticesinde rotasından saparak tarihi bir yapıda hasara yol açmıştır. VITA MANAGEMENT olarak bu talihsiz olay nedeniyle derin bir üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz. Olaydaki en büyük tesellimiz ise herhangi bir yaralanma veya çevresel kirliliğin yaşanmamış olması… Bu vesileyle söz konusu olay esnasında yardımlarını esirgemeyen Türk yetkililiklerine içten teşekkürlerimizi sunarken, nedenlerinin tüm yönleriyle araştırılması konusundaki kararlılığımızı da ayrıca ifade etmek isteriz.
Olay yerinden kendi imkanlarıyla ayrılan VITASPIRIT, bir sonraki talimata kadar Marmara Denizi’nde demirli vaziyette beklemektedir."
Vira Haber