Video konferans yoluyla gerçekleştirilen röportajda, program sunucusu Zeliha Saraç’ın sorularını yanıtlayan Tamer Kıran, konteyner ve kuru yük gemileri piyasasında son dönemdeki gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Konteyner yük taşımacılığında son dönemde meydana gelen gerilemenin, tüm dünyada görülen yüksek enflasyon ve yükselen enerji fiyatlarının global anlamda bir duraklamaya neden olacağı endişesinden kaynaklandığını belirtti. Buna ilaveten dünyanın en büyük üreticisi Çin’de, kuruluş yıldönümü nedeniyle ülkede iki haftaya uzayan tatil dönemi dolayısıyla oluşan arz eksikliğine de dikkat çeken Tamer Kıran, “Bu durumun dünyadaki gelişmelere paralel nereye gideceğini göreceğiz. Konteynerde Çin-ABD hattında 20 bin dolarlara çıkan 40 TEU’luk konteynerin taşıma fiyatı 8 bin dolara kadar düştü ardından tekrar toparlanma sürecine girdi.” dedi.
Konteyner krizinin sebeplerinden bir tanesinin de, gemi arzındaki azlıktan kaynaklandığını belirten Tamer Kıran, konteyner filosuna çok uzun süredir yatırım yapılamadığı için gemi azlığına karşı talep çokluğunun navlunları yükselttiğini söyledi. Tamer Kıran, özellikle 2021’in başından itibaren ciddi şekilde konteyner gemisi siparişi bulunduğunu, şu an dünyadaki mevcut tersanelerde inşa edilmekte olan gemilerin yüzde 45’inin konteyner gemisi olduğunu belirtti. Bu siparişlerin 2023 yılından itibaren devreye girmeye başlayacağına dikkat çeken Tamer Kıran, bu gemiler devreye girdikten sonra daha aşağı yönlü bir piyasa beklenebileceğini ifade etti.
Kuru yükte ise geminin tipine göre farklı bir süreç yaşandığını belirten Tamer Kıran, “20-80 bin ton arasındaki gemilerde stabil, hafif yukarıya doğru navlunlarda düzenli bir artış vardı. Çok büyük tonajlı, 170 bin ton ve üzeri gemilerin navlunlarında çok aşırı bir dalgalanma meydana geldi. Önce çok yukarı çıktı ardından aşağıya geriledi. Bunu düzeltme hareketi olarak yorumlayabiliriz. Bugün itibarıyla orada durumun daha sağlıklı bir seviyeye doğru gittiğini söyleyebiliriz. Bu durumun dünya ekonomilerindeki gelişmelere göre kalıcı olup olmadığını göreceğiz.” diye konuştu.
Liman sıkışıklıkları ve mal teslim sürelerindeki uzamaya ilişkin bir soru üzerine Tamer Kıran, bugün (20 Ekim 2021) itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 600 adet konteyner gemisinin limanlarda beklediğine dikkat çekerek, “Bu sayı, dünya konteyner gemi filosunun yüzde 12’sine denk geliyor. Yani şu anda filonun yüzde 12’si limanlarda atıl bekliyor.” dedi.
Covid sebebiyle limanlarda tahliye işlemlerinin çok gecikmeye uğradığını, gümrük kontrollerindeki gecikmeler, limandan yükleri alacak diğer taşıma modlarında yaşanan aksaklıkların konteyner krizinde önemli rol oynadığını belirten Tamer Kıran, bu durumun Covid ile doğru orantılı bir şekilde düzeleceğini, salgının normal bir hastalık haline gelmesiyle bu aksaklıkların biteceğini söyledi.
Bir soru üzerine iklim değişikliğiyle ilgili olarak getirilen kuralların denizciliği çok yakından ilgilendirdiğini belirten Tamer Kıran, Uluslararası Denizcilik Örgütü ve (IMO) daha sert kurallar getiren Avrupa Birliği’nin (AB) önümüzdeki dönem için çok ciddi hedefler ortaya koyduklarını söyledi. 2050 yılında karbon nötr bir denizcilik endüstrisi hedeflendiğini bildiren Kıran, ancak bu hedeflere ulaşmayı sağlayacak makinaların henüz icat edilmediğini anlattı.
Yakıt alternatifleri olarak gündeme gelen metanol, amonyak, hidrojenden bahseden Kıran, “Bunların tamamı şu an için yeni yeni icat edilmeye çalışılan teknolojiler, bunlar bitmeden 2050 yılına kadar sıfır emisyona nasıl ulaşacağız konusunda endişeler var. Türk denizcilik filosu olarak tabii ki etkileneceğiz. Gemilerin bazısı yeni dizayn olsa bile gelecek olan yeni teknolojiye sahip gemiler değiller. LNG deniyor ama LNG de çok bir gelecek vadetmiyor. O da fosil yakıt türü ve sıfır emisyon sağlamıyor. Dünya denizciliği için önümüzde zorlu bir süreç var” dedi.
Vira Haber