Sualtı Araştırmaları Derneği'ne bağlı Deniz Memelileri Araştırma Grubu (SAD-DEMAG), Fethiye'deki gösteri amaçlı havuzlardan 11 ay önce kurtarılan yunus balıkları "Tom" ve "Misha"nın sürat tekneleri yüzünden strese girdiği bildirildi.
Hisarönü'nde yaklaşık 5 yıl boyunca gösteri ve terapi amaçlı beton havuzlarda yaşayan iki yunusun, hukuki sorumluluğunu taşıyanlarla yapılan anlaşma sonucu kurtarılmasının ardından "Tom" ve "Misha"nın doğal yaşama döndürülmesi amacıyla başlatılan çalışmalar sürüyor.
Marmaris'in Karacasöğüt köyünde 11 ay önce SAD tarafından kurulan Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi'ne getirilen yunuslar doğal yaşama kavuşacakları günü bekliyorlar.
Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü Hidrobiyolog Derya Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Born Free Foundation (BFF) ve SAD ortaklığı ile British Divers Marine Life Rescue ve Fethiyeli Dolphin Angels Grubu'nun da aralarında yer aldığı bazı sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla yürütülen "Maviye Dönüş" projesinin öneminden söz etti.
Proje kapsamında Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi'ne getirilen "Afalina" ırkına ait yunusların bulunduğu kafesin 30 metre çapında ve 13.6 metre derinliğinde olduğunu bildiren Yıldırım, "Dünyadaki rehabilitasyon merkezlerinde bu kafesin bir başka örneği yok. En büyük kafes ve havuza sahibiz" dedi.
Fethiye'deki kötü koşullardan sonra merkezlerine getirilen yunusların dondurulmuş uskumru, hamsi ve sardalya ile beslendiğine işaret eden Yıldırım, "Yunuslar ilk geldiklerinde çok kötü durumdaydılar ve günde 8 kilo balık veriyorduk. Şimdi ise günde 5 kilo civarında balık veriyoruz. Yunuslar henüz canlı balık yiyemiyorlar. Rehabilitasyonun ilerleyen aşamalarında Tom ve Misha'nın canlı balık yemelerini bekliyoruz. Onları doğaya saldığımızda bu bölgede Norveç uskumrusu bulamazlar. Yerli balıkları yemeye başlamaları önemli. Yunusları belirli aralıklarla sağlık kontrolünden geçiriyoruz" diye konuştu.
"Tom" ve "Misha"nın canlı balık yiyecek aşamaya gelmesinin önemini vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Yunusların doğaya salınmaya hazır olduklarına karar verebilmemiz için belli kriterlerimiz var. Bunların başında kilo kazandırmak geliyor. Yunuslar eğer olmaları gereken kilonun yaklaşık yüzde 30 kadar üzerinde bir rezerve sahip olurlarsa, istenen diğer kriterler üzerinde çalışılabiliyor. Diğer kriterler ise fiziksel güç kazanımı, kas gelişimi ve canlı balık eğitimleri. Bu sürece geçişte özellikle yaz aylarının başlaması ve su sıcaklıklarındaki artış olumsuz sorunlar doğurdu. Artan su sıcaklıkları, vücut sıcaklıklarını uygun düzeyde tutmaya çalışan yunusların her canlı gibi kilo kaybına sebep oldu. Bu sebeple yaz dönemi bitene ve su sıcaklıkları düşene kadar var olan kilonun korunması ve mental sağlıklarının yüksek tutulması hedeflendi. Ardından kiloları istenen düzeye yükselen yunuslar için maraton yeniden başlayacak."
-SÜRAT TEKNELERİ YUNUSLARI STRESE SOKTU-
Yunusların rehabilitasyonu sırasında denizdeki trafiğin çalışmaları olumsuz yönde etkilediğini bildiren Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü Derya Yıldırım, "Karacasöğüt Yat Limanı'na yakın olan SAD-Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi her gün limandan kalkan teknelerin baskısına maruz kalıyor. Meraklı tekne ve sürat teknesi sahipleri yunuslara bakmak için son sürat kafeslere yaklaşıyorlar. Bu durum hayvanların strese girmesine sebep oluyor. Yunuslar her ne kadar doğada tekneleri takip eden arkadaş canlısı hayvanlar olsalar da kafesin içindeyken kendilerine yaklaşan tekneleri, tehdit unsuru olarak algılıyorlar" dedi.
Bunun en büyük sebebinin yunusların yakalanırken yaşadıkları dramı hatırlamalarından kaynaklandığını belirten Yıldırım, kimi zaman doğadaki yunusların kafesin çevresinde görüldüğüne dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son iki ayda yaklaşık altı kez alanda doğal yunus geçişleri görüldü. Sürülerde 'Tursiops Truncatus' ve 'Delphinus Delphis' türleri gözlemlendi. Bunlardan en kalabalık sürüde en az yedi yunus bulunduruyordu. Diğer sürüler ise anne ve yavrularından oluşuyordu. Tom ve Misha bu yunus ziyaretleri sırasında oldukça meraklı ve ilgiliydiler. Ziyaretlerden bir tanesi bizim için oldukça özeldi. Kafeslere yavaş yavaş yaklaşan ve ağların tamamen yanına gelen bir birey Tom ve Misha'ya adeta özgürlüğü fısıldıyordu. Bir süre su altında meraklı gözlerle birbirlerini izledikten birlikte yüzdükten sonra açık denize giden yunus Tom ve Misha'ya kim bilir neler fısıldadı."
-YUNUSLARA ABD'Lİ UZMAN DESTEĞİ-
Florida Atlantic Üniversitesi Harbor Branch Enstitüsü'nde Deniz Memelileri Uzmanı olarak görev yapan Steve McCulloch da projeye destek vererek, belirli periyotlarla merkezi ziyaret ediyor.
Yaklaşık 1 haftadır merkezde çalışmalarını sürdüren McCulloch, "Yunusların genel kondüsyonlarını devam ettirmek oldukça zorlu bir süreç. Yunuslar iyi durumdalar. Projenin genel hedefi yunusların sağlık düzeylerini optimum düzeyde tutmak, fiziksel olarak güçlenmelerini sağlamak, doğada canlı balık kovalamalarını ve yakalamalarını öğretmek" dedi.
Yunusların doğaya salındığında zorlu şartlara hazır olmaları için olimpiyatlara hazırlanan atletler gibi sıkı çalışmaları gerektiğini vurgulayan McCulloch, "Bizim amacımız ise bu maratoncuları gün be gün zorlu şartlara hazırlamak" diye konuştu.
-"ESARET ALTINDAKİ" GÖSTERİ YUNUSLARI-
"Maviye Dönüş" projesi Türkiye'de "esaret altındaki" ilk gösteri yunuslarını özgürleştirme projesi olması bakımından büyük önem taşıyor.
SAD-DEMAG'ın tespitlerine göre, Türkiye genelinde, Bodrum (1), Antalya (4), İstanbul (2), Bursa (1), Kuşadası (1), Marmaris (1) ve Alanya'da (1) toplam 11 gösteri merkezi var. Türkiye'deki 12. yunus gösteri merkezinin Fethiye Hisarönü'nde açılması ise sivil toplum kuruluşlarının desteği ile engellenmiş.
Projeye destek vermek isteyenler "www.sad.org.tr" adresinden ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyor.
Türkiyegazetesi