Sektörü ilgilendiren birçok konuda bilgi veren ve bakanlığın ilgil çalışmalarını anlatanUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka konuşmasının başında "En son Ramazan’da gerçekleşen Meslek Komitesi Toplantısı'nda bir araya gelmiştik. Ama zaman bakımından sorulara gerekli cevapları verememiştim. Sorunlarınızı dinlemek ve gerekli çözüm yollarını oluşturmak için meclis toplantılarınıza katılmak isterim. Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim." dedi.
‘Avrupa Birliği bir medeniyet projesi’
“AB Türkiye’nin en önemli devlet projesi. Bir medeniyet projesidir. Türkiye’ye en büyük katkısı Mevzuat Müttesebat Uyumu dedikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin her alandaki bütün mevzuatını yasa ve uygulamalarla modernize etme çalışmasıdır. AB ile ilişkilerimizin ikinci yüzü ise mali yardımlar. AB, aday ülkelere yapısal fonlar, katılım öncesi mali yardımlar vermekte. Türkiye’de katılım öncesi mali yardımlardan yararlanan ülkelerden bir tanesi. 7’şer yıllık periyotlarla 4 buçuk, 5 milyar euro civarında karşılıksız hibe yardımı kullanıyor. Bu paranın 600-700 milyon Euro'luk kısmı da ulaştırma alanında kullanılmak üzere bizim bakanlığımıza tahsis ediliyor. Bu mali yardımları kullanmak çok kolay bir şey değil. AB’nin kendine özgü koşulları var. AB’nin en önemli koşulu, projelerin kendi mevzuatlarına göre gerçekleştirilmesidir. “
‘İklim değişikliğinin yüzde 15’i ulaştırma kaynaklı’
“Bizim başka sorunlarımız olsa bile iklim değişikliği dünyanın en önemli sorunlarından birisi. BM’de en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında geliyor. Bilim adamlarının hazırladığı raporlar var ve şiddetli bir şekilde tartışılıyor. İklim değişikliği sebepleri arasında bir numarada enerji tüketimi bulunmakta. Ondan sonra da ulaştırma var. Dünyada iklim değişikliğinin yüzde 15’i ulaştırma kaynaklı görülüyor. Ulaştırma sektörü olarak bu konuya kayıtsız kalmak kadar kötü bir şey olamaz. Bakanlık olarak bu konuda dünyaya kayıtsız kalmadığımızı gösterecek önemli işler yaptık. Ayrıca biz iklim değişikliği konularında kararların BM’nin vermesini değil IMO’nun vermesi gerektiğini belirttik. Bu da bizim göğsümüzü kabartıyor. Bilimsel konulardan kaçmamamız lazım.”
‘Denizcilik Koordinasyon Komisyonu kurduk’
“Geçen hafta Başbakanlık yönetmeliği olarak bir komisyon kurduk. 1 buçuk yıldır denizcilik koordinasyonunu üstlenen bir bürokrat olarak şu eksiği gördüm, sorunların çoğu bizim bakanlıktan kaynaklı değil.Sorunların çoğu Çevre, Gümrük,İçişleri,Enerji bakanlıkları, belediyeler,valiliklerden kaynaklanıyor. Bu sorunların çözümünde yeterli olabilmek için komisyon kurduk. Denizcilik Koordinasyon Komisyonu adı altında denizcilik sektörünün tanıtımı, görevleri,ülke ekonomisindeki yerini daha iyi duyurmak için çalışma başlattık. Denizle ilgili işi olan tüm kurumlar bu platformda en üst düzey şekilde temsil ediliyor. Denizcilik politikalarını belirlerken herkesle konuşacağız. Sorunları dinlemek ve çözüm yaratmak için birçok sivil toplum kuruluşu, sendikaları davet ettik. “
‘Deniz ticaret filomuzu çağdaşlaştıracağız’
“Teknik yönetmelikte, dünyada uluslararası gemi inşa kuralı var. Eğer bir gemi uluslararası sefer yapacaksa belirli kriterlere göre üretilmesi gerekiyor. Orada bir sorun yok. Ama iç sularsa domestik olarak çalışacaksa her ülke grubunun daha da esnetilmiş inşa kuralları var. AB’nin bu konuda belli kuralları var.Biz bu kuralları iç sularımıza da uyguladık. 2018’e kadar bir uyum süresi tanıyacağız. Sonra da 2023’e kadar yaşına ve tipine göre ulusal ve uluslararası standartlara uymayan gemileri kaldıracağız.İç Kabotaj’daki filomuzu çağdaşlaştıracağız. Kimseyi zarara sokmadan deniz ticaret filomuzu uluslar arası kriterlere uygun, etkili çalışan bir filoya dönüştürmemiz lazım. O zaman gerçekten denizci bir ülke haline geleceğiz. “
‘Koster filomuzu yenilememiz gerekiyor’
“Koster filosunu yenilememiz lazım. Bu işten vazgeçmeyeceğiz. Kısa mesafe taşımacılığı bizim bulunduğumuz coğrafyanın olmazsa olmazlarından bir tanesi. Kısa mesafe taşımacılığı küçük gemilerle yapılır. Akdeniz havzasında, Batı Avrupa’da ticaret kosterlerle taşınıyor. Gemiler büyüyor, yakıt tüketimi düşüyor. Kosterden hiçbir şekilde vazgeçmememiz lazım. Ben Kalkınma Bankası’yla görüşüyorum.Bugün yeni bir kapı daha açıldı. Özellikle Avrupa Yatırım Bankası’nı bu konuda zorlayabiliriz. Koster filosunun ihtiyaç duyduğu finansmanı bulmak için biz idare olarak elimizden geleni sonuna kadar yapacağız. “
‘Gemi Adamları Yönetmeliği revize edilecek’
“Son günlerde Türkler’in yabancı bayrağa geçişi tartışılıyor. Nedenlerden bir tanesi gemi adamlarının durumu. Gemi adamlarının durumunu uluslararası standartlara uygun hale getirdik. Gemi adamların kalitesi çok önemli. Ben bu konunun yabancı bayrağa geçiş nedenlerinden biri olarak görüyorum. Kalite sorunumuz var. Gemi adamları yönetmeliğini tekrardan revize ediyoruz. Mesleki yeterliliğini görmediğimiz gemi adamına ceza uygulayacağız. Gerekirse psikiyatr tedavi dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlar uygulayacağız. Bunları uygularken de gemi işletmecilerini bu konunun dışında tutamayız. Sahte evrakla gemi çalıştıranlara, gemi adamlarının haklarını ihlal edenlere de çeşitli yaptırımlar uygulayacağız.”
‘Türk P&I şirketi kurulacak’
“Artık bir Türk P&I’yı olmalı. Bakandan da olurunu aldık. Ne olduğu belli olmayan firmalara bir kağıt için 100 binlerce dolar pirim kaptırmamalıyız. Sigorta şirketlerimiz denize yabancı. Denizcilikle ilgili hiçbir şekilde bilgi sahibi değiller. Zaten gönüllü de değiller. Mali büyüklükleri de bunu kaldırabilir mi ondan da şüpheliyiz. Hazineye durumu ayrıntılı bir şekilde anlattık. İlgili kamu kurumlarına da görev verdiler. Ama bizim mesleki eksikliklerimizi tamamlayacak ortaklara ihtiyacımız var. Birkaç gün içerisinde P&I şirketinin kuruluşu yapılacak. Tamamen anonim bir şirket kurulacak. Bu hizmeti Türk denizcilik sektörüne sunacaklar. Artık Türk kostercisi kendi ülkesine bağlı olan bir sigorta şirketiyle muhatap olacak. Biz de idare olarak iç sularımızda sigortasız dolaşan onlarca gemiyi, sahillerimizi, deniz operasyonlarını garanti altına almış olacağız. Devlet bu konuyu sadece koordine etti. Sizler de benzeri kuruluşlar yapabilirsiniz. Bu konu Oda’nın içinde olduğu bir süreç. Son 50 yılın en reformcu hareketi olduğunu söyleyebilirim. On binlerce gemi uyduruk sigorta şirketlerinin elinde oyuncak. Bunu çok iyi biliyorum.”
virahaber.com