'Soma 301' projesi ile bir meşale yakıldı

Anadolu Denizcilik Yat ve Yelken Kulübü, dünyada eşi benzeri olmayan bir projeye imza attı.Dernek, Soma maden faciasını ölümsüzleştirmek ve böyle faciaların bir daha yaşanmaması için iş kazalarına dikkat çekmek üzere “Soma 301” adını taşıyacak bir yelkenl

Üstelik bu yelkenli tekne, denize kıyısı olmayan bir yerde, Soma’da yapılacak. Dernek olarak amaçlarının farkındalık yaratmanın yanında Soma’ya tekne ve yat inşa sanayiyi getirmek olduğunu belirten Anadolu Denizcilik Yat ve Yelken Kulübü Derneği Başkanı Bahri Olgun’la “Soma 301” ve denizlerimiz hakkında konuştuk.

“Denizi Soma’ya getireceğiz”

Böyle bir tekneyi Soma’da inşa ederek deniz olmayan bir yerde tekne ve yat inşa sektörünün geliştirilebileceğini altını çizen Bahri Olgun “Soma faciasından iki gün sonra bizim de yönetim kurulu toplantımız vardı. Soma için ne yaparsak faydalı olur diye düşündük. Herkes kendi çapına göre destek verdi. Deniz severlerin oluşturduğu bir derneğiz. Önce yelkenlilerimize Soma isimlerini takalım diye düşündük. Sonra Soma’ya denizi götürme fikri geldi aklımıza. Öyle bir şey istedik ki, gören herkes Soma’yı hatırlasın ve unutmasın. Soma demek kaza demek. Kaza da önlem alındığında olmayacağı anlamına gelir. Biz de bu amaçla Soma’da bir tekne inşa etmeye karar verdik. Bununla birlikte belki Soma’da olmayan bir sanayi kolu böylelikle gelişmiş olur. Dünyada örnekleri var. Denize kıyısı olmayan bir yerde deniz araçları imal etmek çok da zor bir şey değil. Zaten malzemelerin çoğu dışarıdan gelir. Soma’da hem deniz, hem de deniz malzemesinin eğitimini verme fikri oluştu. Bunu başarabilirsek Soma madenin ötesinde yeni bir iş kolu kazanmış olur” dedi.

“Tekne, deniz eğitimi için kullanılacak”

İnşa edilecek tekneden elde edilecek tüm gelirlerin Somalı gençlere verilecek deniz eğitimi için kullanılacağının altını çizen Olgun şunları söyledi: “Kazayı unutmamak için de teknemize ‘Soma 301’ ismini vermeyi kararlaştırdık. 301 kişinin ismi teknede silinmez bir şekilde yazılacak. Hat yazısıyla yazacağız. Projeyi Tanju Kalaycıoğlu çizecek. Projeden gelir artısı olursa, sponsor desteği de sağlanırsa, Soma’da çocukların eğitimi için harcanacak. Bu projenin maddi ve manevi tüm geliri Soma için kullanılacak. Soma Belediyesi’yle de işbirliğine gittik ve bize çalışmak için bir arsa tahsis ettiler. Dernek olarak da, Soma’da şube açma hazırlığındayız. Teknemiz Dikili’de suya inecek. Somalı ve Dikilili gençlerin deniz eğitimi için kullanılacak”.

“İmece usulüyle inşa edilecek”

Bahri Olgun; “Bizim imal edeceğimiz tekne performans yarış teknesi. Dünyada bütün yelken yarışlarına katılabilecek bir tekne imal ediyoruz. Sadece yarış için kullanılacak. Ters baskı yöntemiyle imal edilecek. Alt gövdede hiçbir şekilde metal olmayacak. Özel bir çalışma olacak ve işin eğitim kısmının da önemli olduğunu düşünüyoruz. Marangozlara bile tekne imalatı öğreteceğiz. Tekneyi Soma’da inşa etmemizin nedeni Somalıların tekne imalatı öğrenip, meslek sahibi olmaları. Bir sektör yaratmanın alt yapısını oluşturuyoruz.  İmece usulü yapacağız. Çevreci bir derneğiz, her şey insanın paylaşımı üzerine dayalı” şeklinde konuştu.

“İnsanlarımız ölmesin”

Bahri Olgun şöyle devam etti: “Maden kazalarının tekrarlanmaması için teknemiz öncü olacak. Kazalara karşı insan ihmaline dayalı, kar amacı güden yatırımlar için insanlar ölmesin. Almanya’da kömür ocaklarında 22 yıldır kaza olmuyor. Burada da olmasın. Şimdi Ermenek’te de yeni bir kaza oldu. Bu kazaların önüne geçmemiz gerekiyor. Yeterli önlem alınmıyor. Aklına gelen herkes sanayi alanında çalışıyor. Yat işçiliği Anadolu’nun her yerinde icra edilebilir. Araçlarla taşınan tekneler denize kıyısı olmayan yerlerde yapılabilir. Anadolu’da çok bakir alanlar var. Başka çalışmalar da yapılabilir. Sorun Anadolu’da yeterli iş gücünü bulamayabilirsiniz. İşin eğitim konusunu ön plana çıkarırsanız hiçbir sorun yaşanmaz”.

“Geleceği denizsiz düşünemeyiz”

“Denizi seven herkes bizim için önemli. Her yanı deniz olan İstanbul’umuzda ayağınızı denize sokabileceğiniz bir yer yok” diyen Olgun; “Ayağınızı sokamadığınız denize, teknenizi de koyamıyorsunuz. Her yer dolgu. Denizden ne kadar uzaklaştırıldığımızı belirtmek için başka bir örneğe ihtiyacımız var mı?” diye sordu. Olgun; “İnsanların bizim gibi derneklere üye olup seslerini duyurmaları lazım. Bugün İstanbul’da bir marinada teknenizin yıllık bağlama parası 13 bin lira. 6 buçuk metre tekne. Tüm bu şartları ortaya serdiğimizde de kötü olan biz olacağız. Geleceği denizsiz düşünemeyiz” dedi. Denizin ekonominin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Bahri Olgun, Türkiye’de böyle bir algının bulunmadığına dikkat çekti ve “Deniz yolu doğaya sıfır zararlı. Denizi göz ardı ederek geleceğimizi baltalıyoruz. Çocuklarımız denizin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Biz balığı sadece kuru kuru pişirmeyi biliyoruz. Denizlerde binlerce ürün var. Ama hiçbirini ekonomik olarak değerlendiremiyoruz. Gençlerimize denizlerimizi sevdirmiyoruz” dedi.

“Gençlerimize denizi sevdirmeye çalışıyoruz”

Dernek olarak 2009’da madde kullanan çocukların denize kazandırılması adına projeler yaptıklarına değinen Olgun şöyle devam etti: “Derneğimizin kuruluş amacı da buydu. Aslında derneğimiz marina fiyatlarının yüksek ücretlerine bir tepki olarak doğdu. İçişleri Bakanlığı tarafından da destek gördük. Çocukların hepsi 18 yaşının altında. Birçok çocuğu da maddeden kurtardık ve denizci yaptık. Denizler doldurularak barınaklar yapılabilir. Deniz bu kadar pahalı olmazsa, insanlara denizi sevdirebilirisiniz. Bu durum haksız rekabet de doğuruyor. Marinalarımız alışveriş merkezi mantığıyla inşa ediliyor. Kalkan çok özel bir balıktır. Karadeniz’de yaşar ama Marmara’da yumurtlar. Marmara’da da tek yumurtladığı yer Maltepe Sahili’dir ve orası da doldurulmuştur. Tüm amacımız denizin insanlar tarafından sevilmesini sağlamak. Derneğimizin şu an aktif 121 üyesi bulunuyor”.

“Bizim derdimiz deniz”

Deniz ve denizcilik ekonomisinin yaratılmasını istediklerini söyleyen Bahri Olgun, “Denizi sadece izleme, kullan. Bizim amacımız denizi geri kazanmak” dedi. İnsanların da denizi anlamalarını istediklerini belirten Olgun sözlerini şöyle noktaladı: “Soma 301 projesiyle bir meşale yakmış olduk. Yıllardır denize çöp atan bir ülkeyiz. Deniz bilincimiz yok. Bu bir tercihtir. Yunanistan, sekiz milyon nüfusla denizden 30 kat daha iyi yararlanıyor. Sadece dalgaları seyrederek denizci olunmaz. Bizler deniz yıldızı hikayesini benimseyen insanlarız. Kıyıya vuran deniz yıldızlarını tekrar suyla buluşturma çabasındayız. Bugün Soma için bir meşale yaktık. Ben neden elimi ayağımı denize sokamıyorum. Kimin ne hakkı var?”

virahaber.com

RÖPORTAJ Haberleri

ESKO Marine Exposhipping’de Denizcilik Temasıyla Sanatı Buluşturdu