37 askerin Ege Denizi’nde kaybolduğu fırtınada şehit olan 23 yaşındaki er Şinasi Tekin’i 5 metrelik dalgalardan çıkartarak 2 yaşındaki çocuğunun fotoğrafıyla birlikte şehidin cenazesini ailesine teslim eden Emekli Astsubay Şeref Çoban, 36 yıl sonra o aileyle buluştu. Fotoğraftaki Ümit Tekin, hiç görmediği babasının ismini taşıyan Şinasi Tekin ve emekli astsubay Şeref Çoban buluşmada duygu dolu anlar yaşadı. Şeref Çoban, “36 yıldır unutamadığım olayda elime aldığım ıslak fotoğraftaki çocukla buluşmak beni zaman tüneline soktu. Çok duygulandım” dedi. Ümit Tekin ise, “Annem kardeşimin kokusunu hissetmem için fotoğrafımı babama göndermiş. Bu fotoğraf onunla kurduğumuz son bağ olmuştu. Rahmetli annem fotoğrafın arkasına ‘bu fotoğrafa iyi bak kaybetme’ yazmış. Şeref abi böylece annemin de isteğini yerine getirdi” diye konuştu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Ege Denizi’ndeki planlı tatbikatlarından Deniz Kurdu-85’in yapıldığı 30 Ocak 1985 tarihinde şiddetli Ayandon fırtınası nedeniyle çıkarma gemisi Ç 136 batmıştı. İki tank, iki topçekerin yanı sıra kamyonlar ve topların yüklü olduğu Ç 136’nın baş tarafı yüksek dalgaların etkisiyle suya gömülürken dümen kullanılamadığı için gemi Çeşme ile Sakız Adası arasında sulara gömülen Ç 136’da 39 asker şehit olmuştu. Sadece 2 askerin cenazesine ulaşılması acıların günümüze kadar taze kalmasını sağladı. Kaza sırasında TCG M.F. Çakmak muhribinde bulunan (E) Astsubay Şeref Çoban denize girerek Şinasi Tekin adlı tankçı askerin cenazesini derinlere gömülmeden çıkarmayı başarmıştı. Çoban’ın muhribe çıkarttığı şehidin sol göğüs cebinden çıkan bir fotoğraf ise yürekleri dağlamıştı. Şehidin cenazesi henüz 4 aylık oğlunun fotoğrafıyla birlikte ailesine teslim edilirken genç bir astsubay olan Şeref Çoban başta olmak üzere TCG M.F. Çakmak muhribinin güvertesindeki tüm askerler ağlamıştı.
Fotoğrafın arkasındaki yazıyı şehit Şinasi Tekin’in eşi Pakize Tekin yazmıştı. Yeni doğan oğlunu hiç görmeyen eşine oğlunun diliyle yazan Pakize Tekin, “Babacığım, resim gönderiyorum beni özledi isen bana sarılıp benim hasretliğimi çıkarırsın. Çok selam ederim, hasretle ellerinden doya doya öperim. Son Selam. Sakın resmi kaybetmeyesin babacığım. Cevap bekleriz” duygularını dile getirmişti.
“Şavşatlı Şehidi Denizde Bırakamazdım”
Yazıyı okuduğunda şehidin ailesinin adeta vedalaştığını hissettiğini belirten Emekli Sıhhıye Astsubay Şeref Çoban, Milliyet Gazetesi köşe yazarı Tunca Bengin’in şahit olduğu olayı 36 yıl önce tekrar gündeme getirmesiyle harekete geçti. 4 gün uğraşarak şehidin ailesine ulaşan Çoban, fotoğrafı gönderen ve yazıyı yazan Pakize Tekin’in vefat ettiğini öğrendi. Fotoğrafta 2 yaşında olan şehidin oğlu Ümit Tekin’e ulaşan çoban, aynı şehir olan Kocaeli’de yaşadıklarını öğrendi. Şehidin yeni doğan çocuğunun müjdelendiği fotoğrafla birlikte Ümit Tekin ile kardeşi Şinasi Tekin, Şeref astsubayı ziyaret etti. Şeref Çoban, “36 yıldır aklımdan çıkmayan bu fotoğraf beni zaman tüneline soktu. Bu çocuğu hep merak ettim. Annesinin duygu yüklü mesajında ‘bu resmi kaybetme’ derken neyi kastettiğini çok iyi anladım. 19 yaşında ve sıhhıye astsubayıydım. İlk görev yerimde bir şehidi denizden çıkartacağımı hiç düşünmezdim. Cebinde sakladığı fotoğraf bir ailenin vedalaşmasıymış meğer. Benden önce bir er ile yüzbaşı denize girmiş havanın ve suyun soğukluğuna dalgaların yüksekliği eklenince alamamışlar. Denizde dalgalarla boğuşurken kendime hep ‘mutlaka şehidimizi oradan al’ dedim. Çünkü geride bekleyenlerinin olduğunu biliyordum. Çocukları Şinasi ve Ümit kadar anneleri Pakize Hanım ile gurur duyuyorum” dedi.
“Ailemize bir ağabey katıldı”
Fotoğrafta 2 yaşında olan Ümit Tekin ise, “Şeref abi aradığında çok şaşırdım. Hayatımız boyunca bizimle olan fotoğrafın denize düşen babamın kalbinin üstünde olduğunu bilmiyordum. 2 yaşında olduğum için hatırlamıyorum ama babamın tezkere alıp gelmesini beklerdim. Şeref abi denizden çıkarttıktan sonra Şavşat’ta çok karlı bir günde toprağa verilmiş. Hayatımız boyunca unutamayacağımız duygusal bir buluşma ile ailemize bir ağabey katıldı” dedi. Ağabeyinin fotoğrafı ile doğumu müjdelenen Şinasi Tekin ise, “Babam hep rüyalarıma giriyordu. Fotoğraf gönderildiğinde 4 aylık olduğum için adı bana verilmiş ve ben bundan büyük gurur duyuyorum. Annemin yazdığı not ile bu fotoğrafı 36 yıldır özenle saklıyoruz. Annem Pakize Tekin babamın acısını hep yüreğinde taşıdı ve 60 yaşında hayatını kaybetti. Babamın eksikliği hayatımız boyunca bizimleydi. Annem sakın resmi kaybetme dediği için babam sürekli cebinde taşımış. Denizde kaybolmadan çıkartan Şeref abi artık ailemizin bir parçası” dedi.
Kaynak: Deniz Kartalı