Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), yayımladığı 200 sayfalık Türk Limancılık Sektörü 2017 Raporu'nda dünya denizcilik ve limancılık sektöründeki son gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Raporda en dikkat çeken konulardan biri ise 'yerinde üretim modeli' ile taşımacılık sektöründe dengelerin tamamen değişeceği açıklamaları oldu. Raporda, yeni üretim modellerinin uzakyol deniz taşımacılığına talebi azaltacağı ve bu değişimin en fazla konteyner taşımacılığını olumsuz etkileyeceği ve alandaki asıl yoğun etkinin ise 5 yıl sonra hissedileceği savunuluyor.
Konteyner taşımacılığı daha da gelişecek
Konteynerin gelişimi açısından daha alacağı çok yol olduğunu belirten MSC Türkiye Temsilcisi Savaş Ercan, 'Konteyner taşımacılığı küçük parçaların hızlı taşımacılığını sağladığı için daha da geliştirileceğini düşünüyorum. Yerinde üretim modelinin de bütün sektörlerde uygulanabileceğini düşünmüyorum. Sonuç olarak yerinde üretim hammaddeye yakın olan yerde kurulsa bile bunun satışı için de taşıma gerekiyor. O nedenle konteyner taşımacılığını hiçbir gelişmenin olumsuz etkilemeyeceğini, aksine daha da ihtiyacı arttıracağına inanıyorum. Konteyner ihtiyacı daha da artacak. Çünkü şu anda dünyada ciddi bir ekipman ihtiyacı yaşıyoruz. Armatörler de bu ihtiyaçları geliştirip, süreci daha da büyütüyor. Konteyner taşımacılığı ürünün üretimi nerede yapılırsa yapılsın demiryolu, karayolu ve denizyolu gibi bütün taşımacılık yönetmeliklerine uyum sağlıyor. Üstelik en ucuz taşıma aracıdır' diye konuştu.
'Yerinde üretim modeli her alanda olmaz'
Türkiye'deki limanların önümüzdeki yıllarda önemini daha da artıracağına işaret eden Ercan, şöyle devam etti: Konteyner taşımacılığı kayıpsız, en hızlı şekilde ulaştırmayı öngörür. Türkiye'deki limanlar da bu noktada önem taşıyor. Türkiye konumu itibariyle denizle çevrili olduğu için bu da çok büyük bir avantaj sağlıyor. Yerinde üretim bazı iş kollarında olabilir. Ancak hammadde taşımacılığı nasıl yapılacak? Hammadde her yerde üretilemez. Örneğin, mermer taşıması yapacaksınız. Çıktığı yerde fabrika kurdunuz işlediniz o zaman da satmak için taşıyacaksınız. Burada da devreye konteyner taşımacılığı giriyor. Taşımacılık bitmeyeceğine göre yerinde üretim modeli bütün üretim biçimlerinde kullanılamaz. Her ne olursa olsun bu sürecin içinde taşımaya gerek olacaktır.
'Madencilik sektöründe yapılamaz'
'Ürünler kendi talep edilen pazarlarında üretilecek' düşüncesinin her şeye uyum sağlasa da hammadde sürecine uyum sağlamayacağına dikkat çeken Ege İhracatçı Birlikleri Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, 'Örneğin, madenlerin böyle bir özgürlüğü yok. Bazı ürünlerde bu olabilir ancak madende olamaz. Çünkü 2 bin metre dağın başında çıkarılan mermer için hadi üretim ve işleme tesisi kuruldu. O ürünün satışı için de konteyner taşımacılığı kullanılacak. Bu mecburen böyle olacak. Diğer türlü olabilmesi çok zor. Bazı sektörlerde bu olabilir ama madencilik sektöründe olmaz. Bunun dışında bir yere yatırım yapmak için o bölgede risk olmaması gerekir. Şimdi dünyadaki önemli firmalar üretim tesislerini dünyanın her yerine kuracak mı? Bu riski alırlar mı? Yerinde üretim modeliyle konteyner taşımacılığını olumsuz etkileyeceğine katılmıyorum. Zira bu mantıklı değil. Çünkü üretim süreci sadece üretim tesisinin kurulması ya da pazara yakınlıkla bitmiyor ki. Bunun dışında hammaddeye de yakınlık gerekiyor. Hammadde süreci de her şeyi değiştirir' ifadelerini kullandı.
Vira Haber