Libya'daki kaostan 5 bin 500 kişiyi kurtaran tahliye feribotlarının kaptanları riskli yolculuğu anlattı: 'Mudanya seferi beklerken yola çıktım. Korku filmi gibiydi. Her ihtimale karşı SAT timi, İDO'nun tulumlarını giydi. Teçhizatı da sakladık'
Libya'da çıkan ayaklanmanın ardından binlerce kişinin tahliyesini başarıyla sağlayan Osman Gazi ve Orhan Gazi feribotlarının kaptanları Vural Erol ile Bülent Özkan AKŞAM'a konuştu. İşte günler 120'şer saatlik riskli yolculuğun perde arkası:
Şaka sandılar
Bingazi ve Misratah'a iki sefer yapan Osman Gazi'nin kaptanı, 30 yıllık denizci Vural Erol 'O gün benim vardiyam değildi. Fenerbahçe-Beşiktaş maçını izledim. Başmühendisimiz, beni evden arayarak 'Ağabey Libya'ya gidiyoruz' deyince, önce espri yaptığını sandım' dedi.
Bingazi ve Ras Lanuf'a iki sefer yapan, 27 yıllık denizci, Orhan Gazi'nin Kaptanı Bülent Özkan da başta olayın ciddiyetini kavrayamamış: 'Ben o gün, Mudanya'ya gitmek üzere işe geldim. 'Libya'ya gidiyorsun' dediler. Şaka sandım. 'Derhal Libya'ya' denilince, işin şakası olmadığını anladım. Vural Kaptan 'Korkmadım. Zaten savaş gemileri bizimleydi. Ama feribota binen Türkler 'Siz tehlikenin farkında değilsiniz, sizi her an tarayabilirler' dediler. Mavi Marmara'nın başına gelen ayrı bir olay' dedi.
Kurtlar Vadisi Libya
'Misurata'dan kalktığımızda koruma görevi yapan Gökçeada fırkateyni vardı ve yanımıza gelip bizi selamladı. Yolcu dalgalanan Türk bayrağını görünce büyük bir alkış koptu. İnsanın milli duyguları kabarıyor' diyen Vural Kaptan bu duyguların ona yettiğini söyledi. Libyalı pilotun, Libya'da Kurtlar Vadisi'nin çok izlendiğini daha önce kendisine anlattığını söyleyen Vural Kaptan 'SAT'lar da, tam teçhizatlı feribotun üstüne çıkmışlardı. Libyalı pilot, onları görünce şoke oldu ve 'kaptan bu ne dedi'. Ben de, 'Kurtlar Vadisi Libya işte, burada çeviriyoruz' diyerek espri yaptım' dedi.
Fırtınada 16 Saat
Bülent Kaptan ise yaşadığı yolculuğu korku filmine benzetti: 'Karanlık bir liman, yolcu alamıyorsunuz, bir koşuşturma. Aydınlatma yok, zifiri karanlık. İnsanlar, rıhtıma römorkörlerle getirilmiş. Bu gemilerle yapılabilecek büyük bir iş.' Başta kaygılandığını ve aklına Mavi Marmara gemisi geldiğini söyleyen Bülent Kaptan sonradan kurtarılacak yolculara yardım edecek olmanın kendisini rahatlattığını ifade etti. Yolda fırtınaya tutulduklarını söyleyen kaptan o gergin dakikaları şöyle anlattı:
'İlk seferde dönerken, Rodos'un doğusunda 3 saatlik bir fırtınaya yakalandık. Gemide istifra etmeyen yolcu kalmadı. İkinci seferde de, Libya'ya giderken, Girit'i geçip, Sitra Körfezi'ne yaklaşınca 13 saat boyunca fırtınayla karşılaştık. Ama denizde bunlar normal şeyler.'
5 bin 533 kişiyi kurtardılar
Osman Gazi ve Orhan Gazi feribotları, seferlerinde aralarında yabancı yolcuların da olduğu toplam 5 bin 533 kişiyi kurtardı. Osman Gazi toplamda, 3 bin 210 mille 123 saat yol katederken, Orhan Gazi de, 2 bin 974 mille toplam 120 saat yol katetti.
Komando İDO tulumu giydi
Kaptan Bülent yolculuk esnasında yaşadığı çarpıcı bir anı şöyle anlattı: 'Libya karasularına girmeden Gelibolu Fırkateyni'nden 12 kişilik SAT komando timi feribota çıktı. Limana yanaşınca, 'aman kimse inmesin, gemiye kimse çıkmasın' denince, herhangi bir ihtimale karşı SAT timi, İDO'nun tulumlarını giydi. Yani, limanda tulumla gezdiler. Feribot, Bingazi limanından kalkar kalkmaz yolcuların oturma düzeni hususunda kendi aralarında bir karışıklık çıktı. Bunun üzerine SAT'lar tulumları çıkardı. Tam teçhizatlı ortaya çıkınca, yolcular arasındaki kargaşa da hemen kesildi. Herhangi bir müdahaleye karşı da tam donanımlıydılar. Olası bir saldırıya karşı, timin teçhizatını feribotun uygun bir yerinde sakladık. Bize çok güven verdiler. Yolcular arasında gezindiler, köprü üstünde durdular. Ortada olmaları bizim için yeterliydi.'
Akşam