Rekortmen dalışçı Şahika Ercümen hakkında merak merak edilenleri anlattı:
-Rekortmen bir dalışçısınız. Yaptığınız sporu, sosyal sorumluluk projeleriyle de buluşturuyorsunuz...
Evet. Doğa, deniz, su altı, engelliler, eğitim gibi pek çok konuda sosyal sorumluluk projesinde yer alabilme şansım oldu. WWF Türkiye Elçisi’yim. Aynı zamanda su altı belgeselleri de yapıyoruz. Her dünya rekorunda bir sosyal sorumluluk projesi üstlendim, böylece görmek istediğim değişimin kendisi olmaya çalıştım.
- ‘Balıklar Boğulmasın’ nasıl bir proje?
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, 20’inci yılını, Fairy’nin katkılarıyla gerçekleşen ‘Balıklar Boğulmasın’ sergisiyle kutluyor. İnsan kaynaklı deniz kirliliğine dikkati çeken önemli bir proje. Biz de sevgili Tamer Yılmaz’ın objektifinin karşısına geçtik. Sergi için suyun altında nefes almadan kalmaya çalıştık ve balıklar için gerekli olan oksijenin azalmasına dikkat çekmek istedik.
-Projede Gonca Vuslateri de var. Bu tarz projelerde ünlü isimlerin yer alması dikkat çekiyor mu?
Kesinlikle. Bu nedenle tüm dünya rekorlarında mutlaka bir sosyal sorumluluk projesini destekliyorum. Deniz kirliliği görsellikten ibaret değil. Yaşam zincirinin tüm canlıları ve bizleri de etkilediğini daha fazla duyurmamız lazım. İlkokuldan başlayarak bu bilgilerin anlatılması, öğretilmesi gerek. Belki de herkes benim gibi birkaç dakika nefesini tutmaya çalışmalı ve bunun ne demek olduğunu anlamalı, özümsemeli, anlatmalı.
-Denizler gerçekten risk altında mı?
Çok. Özellikle fosfat denize zarar veriyor, balıkların boğulmasına sebep oluyor. Biz yeryüzündeki oksijen sayesinde nefes alıyoruz. Balıklar da sudaki oksijen sayesinde... Fosfat, yosunları artırarak sudaki oksijeni azaltıyor. Ve balıkların nefes almakta zorlandığı bir ortam oluşuyor.
-Sizin için deniz ne ifade ediyor?
Deniz benim evim. Sualtındaki balıklarla neredeyse bir hayatı paylaşıyoruz. Su altındaki canlılık, doğa hepimiz için çok kıymetli. Dünyamızın dörtte üçü su ile kaplı. Denizler, okyanuslar binlerce canlıya ev sahipliği yapıyor. Sadece balıkları, suyu sevdiğimiz için değil, bu ekosistemin her parçası dönüp dolaşıp bizleri de etkiliyor. Önümüzdeki yıllarda soluyacak havamız bile kalmayacak. O yüzden deniz hepimiz için değerli.
-Su altındayken evinizde gibi mi hissediyorsunuz?
Çocukluğumda bırakın dalmayı, nefes bile alamayan bir astım hastasıydım. Spor ve nefes çalışmaları sayesinde yaşama döndüm. Suda hiç olmadığım kadar rahatım. Bu büyüleyici dünyada kısa süreli de olsa zaman geçirebilmenin mucizeviliğini yaşıyorum.
-Evinizi kirletenlere neler söylemek istersiniz?
Şaka değil, gerçekten birisi denizi kirlettiğinde içim acıyor. Deniz yoksa hayat yok, gelecek yok, alacak nefes yok.
-Dalmak rahatlatıcı mı?
Evet, derin bir meditasyonda gibisiniz, başka bir boyut. Bu dünyadan kısa bir süreliğine kaçış ve yeni dünyalar keşfetmek gibi. Tabii mutlaka eğitim alınarak yapılması gereken bir spor.
-Bu projede dalgıç Şahika Ercümen olarak değil, ‘Balık Şahika Ercümen’ olarak daldınız...
Dalgıç olarak da dakikalarca su altında nefessiz kalıyorum. Astım hastası olmama rağmen dünyanın en derin dalışını yaptık. Her gün nefessiz kalmanın ne demek olduğunu bir kez daha anlayarak adeta yeniden doğuyorum.
HEDEF YENİ DÜNYA REKORU
-Yeni rekor denemeniz olacak mı?
Ülkemizi temsil etmek benim için bir onur. Yeterli sponsor desteği bulabilirsek yaz döneminde yeni bir dünya rekoru kırmak istiyoruz. Bu yıl sualtı fotoğrafçısı sevgili Ayşegül Dinçkök ile köpekbalıkları ve kadınlar ile ilgili özel bir proje hazırlıyoruz. Son bir yıldır bu proje için çalışıyoruz ve inşallah bahar aylarında projeyi tamamlamış olacağız.
Kaynak: Posta
Vira Haber