Rusya’da korkutan nükleer şüphe!

Volga Nehri ile Ural Dağları arasındaki bölgede radyoaktif rutenyum-106’ya, normalden yaklaşık bin kat fazla rastlandı. Greenpeace Rusya da yaptığı açıklamada, radyoaktif artışın sebebinin araştırılması gerektiğini belirtti

Rusya Meteoroloji  Servisi, Ural Dağları üzerinde radyoaktivitenin yükseldiğine ilişkin raporları  doğruladı. Radyoaktif rutenyum-106’ya, normalden yaklaşık bin kat fazla rastlandı. Bu durum, Rusya ya da Kazakistan’da nükleer kaza şüphelerini artırdı.

Rusya Meteoroloji Servisi Roshydromet yaptığı açıklamada, eylül ayı sonlarında Ural Dağları'nın güneyinde tespit edilen radyoaktif izotop rutenyum-106 oranındaki ciddi artışın teyit edildiğini bildirdi.

 Açıklamaya göre, Agrayash hava istasyonunda ölçülen radyoaktif izotop oranı, normal seviyenin yaklaşık 986 katı.

Roshydromet, bu kirliliğin Avrupa’ya ulaşması ihtimali olabileceğini de reddetmedi.

Fransa ‘nükleer kaza’ demişti

Fransa'nın nükleer güvenlik ajansı 9 Kasım’da yaptığı açıklamada,  Volga Nehri ile Ural Dağları arasındaki bölgede radyoaktif artışın tespit edildiğini duyurmuştu.

Bunun sebebinin, Eylül sonunda Rusya ya da Kazakistan’daki bir nükleer tesiste gerçekleşen bir kaza olabileceği ifade edilmişti.

Ancak ne Rusya, ne de Kazakistan, kaza olduğunu kabullenen bir açıklama yapmadı.

Çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace Rusya da bugün yaptığı açıklamada, radyoaktif artışın sebebinin araştırılması gerektiğini belirterek, konunun açıklığa kavuşturulmasını istedi.

Rosatom: 'Rus nükleer tesislerinde kaza yaşanmadı'

Öte yandan Rusya devlet nükleer enerji kurumu Rosatom Rus nükleer tesislerinde rutenyum-106 seviyesini yükseltecek kaza yaşanmadığını belirtti.

Rus Meteoroloji Ajansı, Ural Dağları üzerinde radyoaktivitenin önemli oranda arttığına ilişkin raporları doğruladı. Rusya devlet nükleer enerji kurumu Rosatom ise Rus nükleer tesislerinde Rutenyum 106 seviyesini yukseltecek kaza yaşanmadığını belirtti. Çevre koruma örgütü Greenpeace yetkilisi Jan Vande Putte bu durumun Batı Avrupa ülkeleri için risk teşkil etmediğini belirtti:

“Yerel düzeyde tehlikeli bir durum, Mayak’ın çevresinde bu durum yaşanabilir. Ancak mesafeler gözönünde bulundurulduğunda reaktiviteye muazzam bir seyreltme var. Seyreltme tabii ki Batı Avrupa ülkeleri için riskin azalması anlamına geliyor.”

Geçtiğimiz ay Avrupa’nın merkezinde ve batısında radyoaktivitenin yükseldiği görüldü. Yüksek radyoaktivite Avrupa genelinde de birçok izleme ölçüm istasyonundan da tespit edildi. Avusturya, Fransa ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkenin hava sahasında Rutenyum-106 oranında artış olduğu kaydedilmişti. Greenpeace yetkilisi Jan Vande Putte sözlerine şöyle devam etti:

“Genelde tıp sektöründe kullanılıyor. Kanser tedavisinde en çok bilinen yöntemlerden biri, metal devirdaim biriminde eritilen bir şey de olabilir. Yüksek oranda rutenyuma rastlanması ile birlikte birçok varsayım gözönünde bulundurulmalı.”

Radyoaktif maddenin en yüksek seviyelerde rastlandığı yer Ural’ın güneyinde olan Çelyabinsk bölgesindeki Argayaş köyü.

Buradaki radyasyon seviyesinin normal seviyenin 986 katı olduğu bildirildi.

Vira Haber

SERBEST KÜRSÜ Haberleri

Amerika Dil Okullarında Sunulan Kurs Türleri
Akıllı Lens ile Göz Sağlığında Yeni Dönem
Teknolojinin Denizcilik Sektörünü Modernize Etmedeki Rolü
Kurumsal SEO Ajansı ile Çalışmanın İşletmenize Katkıları
Bursa Yıldırım'da Kiralık Daire Arayanlara Rehber: Fiyatlar ve En İyi Bölgeler