Fotoğraf: Selma Demir
Meral Çinar- Vira Haber
Bir gün nasıl başlar? Nasıl başlamalı ki bir gün insana hayata devam edebilmek adına umut olsun? Mega kentlerde yaşayanlar yaşadığını hissetmek adına duvarlarını gökyüzüne boyayıp, yeşili çerçeveleyip duvarına asıyor. Gerçeğini görmek adına kafasını pencereden uzattığında ise sonsuz bir griye gömülüyor. Bu yüzden de bulabildiği her an bu tarifi imkansız özlemi gidermeye çalışıyor. Bunun adresi herkes için değişirken kimisi de yönünü Karadeniz’, Kaçkar Dağları’na çeviriyor. Bizde Bukla Tur’un, Kaçkar Dilberdüzü Yaylası’ndaki kampına gidip kamp sorumlusu Ayhan Tarhan ile Dilberdüzü Yaylası’nı kamp alanını, Kaçkar’ın doğasını ve Deniz Gölü’nü konuştuk.
Kaçkarlarda bir kamp
Dilberdüzü’nde iki senedir kamp sorumlusu olan Ayhan Tarhan bize önce Kaçkar’ı anlatıyor. Doğu Karadeniz Sahili boyunca uzanan Kaçkarların, doğusundaki zirvelerin 3500 metrenin üzerinde, batısındakilerin ise 2000 metre gibi bir rakıma sahip olduğunu söylüyor. En yüksek noktası olan Kavrun Dağı ise 3932 metreymiş.
1994 yılında milli park ilan edilen Kaçkar Dağlarının güney çıkış noktasındaymış Dilberdüzü Yaylası. 2900 metredeki yayla dağcıların, yürüyüşçülerin ve gezginlerin sık kullandığı bir rotanın üstündeymiş. “Kaçkar güney çıkış rotası burası olduğu için çok sık kullanılır insanlar tarafından. 8 sene önce burası çok kullanıldığından çok fazla kirlenen bir alandı. Murat Sevindik, dağcı arkadaşlar, Bukla Turizm ve köylülerle beraber bu yaylayı temizledik. Temizlendikten sonra kampın ilk kurulumunu Murat Sevindik yaptı,” diyen Ayhan işin esprisi diye organik olarak tanımladığı kamp alanını anlatıyor bize. “Burada taş bir buzdolabımız, yukarıdan çektiğimiz temiz bir içme suyumuz var ve tabii ki çadırlar,” diye devam ediyor. Sadece kampın değil bölgenin temizliği konusunda da çok hassas davranan kamp sorumlusu Ayhan, “Burada çöpleri tamamen ayrıştırıyoruz. Kağıtlar, plastikler, tenekeler, camlar ayrı ayrı toplanırken; organikleri buradaki yerimizde imha ediyoruz. Ayrıştırdıklarımızı ise katırlarla aşağıya gönderiyoruz.”
Geleneğin izinde
Bukla Turizm dışında gelen insanlara da hizmet verdiklerinden bahseden Ayhan, bunun aslında dağcılık geleneği ile ilişkili olduğunun da altını çiziyor. “İki yıldır pek gerçekleşmiyor ama kırık vakalarında ilk yardımı yapıyoruz. Bölgede kaybolma vakalarında arama kurtarma çalışmalarını, valilikle irtibata geçip helikopterle yapabiliyoruz.”
Kartal sesi, buz gölü
İnsanın kartal sesleri ile uyanabileceği ender yerlerden biri olan Dilberdüzü Yaylası aynı zamanda nadir bir doğa harikasına da sahip; Deniz Gölü. Bölgeye gelen yerli ve yabacı dalgıçların hesaplamalarına göre derinliği 66 metre olan Deniz Gölü Türkiye’nin en yüksekte bulunan deniz göllerinden. “Gölün kenarlarının tamamı buzla çevrili. Turkuaz renginde bir krater gölü. Şu an koruma altında olan gölün kirlenmemesi için de elimizden geleni yapıyoruz. Yukarı çıkışlarımızda gölün temizliği ile ilgileniyoruz sürekli,” diyen Ayhan ile vedalaşırken bir dağ silsilesinin ortasında içinden üç tane derenin indiği muhteşem ötesi manzarası ile Dilberdüzü Yaylası’nı arkamızda bırakmanın burukluğunu taşıyoruz.
ViraHaber.com