Proje, Montrö'ye aykırı mı?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çılgın Proje'yi milyonların önünde açıkladı. Proje partililer tarafından sevinçle karşılanırken bir çok soru işaretini de beraberinde getirdi

Beklenen gün geldi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çılgın Proje'yi milyonların önünde açıkladı. Proje partililer tarafından sevinçle karşılanırken bir çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Projenin maliyeti ve yeri hakkında 'spekülasyona neden olmaması için' net bir bilgi vermedi. Bilgi verilmeyen ve bahsedilmeyen diğer bir konu ise işin hukuki ve siyasi boyutu oldu.

İkinci bir boğazın ortaya çıkıyor olması ve ticari gemilerin de buradan geçecek olması uluslararası Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin bazı soruları akıllara getirdi. İşte bu kapsamda işin uzmanları konunun yaratabileceği hukuki ve siyasi sorunları dile getirdi. 

Emekli Büyükelçi Onur Öymen Çılgın Proje'ye ilişkin sorularını yanıtladı. İşte Öymen'in değerlendirmeleri:

"Başbakan Erdoğan projenin sadece ekolojik ve ticari boyuna değindi. Fakat hukuki ve siyasi boyutuna değinmedi. Tabi Boğazlar meselesi sadece İstanbul Boğazı'yla değil Çanakkale Boğazı'yla birlikte değerlendirilmeli. Bu kanaldan savaş gemileri geçecek mi geçmeyecek mi? Sadece ticari gemiler mi geçecek? Belli değil! Montrö Boğazlar Sözleşmesi sadece İstanbul ve Çanakkale boğazlarını kapsar. Müttefiklerin savaş gemileri bu kanal üzerinden Karadeniz'e çıkmak isteyebilir. İşte bu kapsamda konu, uluslararası hukuk çerçevesinde siyasi boyutlarıyla iyi değerlendirilmeli. Sadece ticari boyutlarıyla değil... Öncelik hukuk ve siyasi boyut olmalı!

Montrö sözleşmesinde Türkiye'nin yetkileri var ve bir kurallar sistemi söz konusu. Bu sözleşme gemilerin geçeceği başka bir yolu öngörmemiştir. Bu sözleşmeye göre Türkiye, boğazlardan geçen ticari gemilerden ücret almıyor. Peki bu kanaldan ücret talep edilirse ne olacak? Ücret alınırsa bir sorun çıkabilir! Bu konuların iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Dünyadaki genel trend büyük şehirlerin üzerindeki yükü hafifletmek yönünde. Fakat bu proje İstanbul'u bir çekim merkezi haline getirerek İstanbul'un yükünü daha da artıracaktır. Bu proje İstanbul'u Meksika gibi tahammül edilmez hale getirecek. Başbakanın İstanbul konusunda yaklaşımı değişmiş durumda.

İstanbul bir deprem merkezi ve çok büyük bir deprem beklentisi varken İstanbul'u çekim merkezi haline getirmek doğru mudur? "

"Gemiler buradan geçmeye zorlanamaz"

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Devletler Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Gürbüz ise yaptığı değerlendirmede, söz konusu kanalın ve buradaki geçişlerin uluslararası boğazlar sözleşmesiyle ilgisinin olamayacağını belirtti. "Bu tamamen Türkiye'nin kendi topraklarındaki bir insiyatiftir" diyen Gürbüz, ayrıca ticari gemilerin bu kanalı kullanmayacağını da aktardı. Boğaz'dan geçen gemilerin bu kanala yönlendirmesinin ise ciddi sorunlar yaratabileceğini aktaran Gürbüz, "Boğaz trafiğini azaltmaya yönelik bazı ticari gemiler bu kanala kesinlikle yönlendirilemez. Fakat isterlerse bu kanalı kullanabilirler. Bence bu kanalı hiçbir ticari gemi kullanmaz" diye konuştu.

Habertürk

GÜNCEL Haberleri

Ege ve Akdeniz'de Balıkçılığı İzleme Çalışmaları Muğla'da Devam Ediyor
Bodrum-Kaş Arası Denizlerde Fırtına Uyarısı
Türkiye’nin En Büyük Balıkçı Barınağının Yüzde 70'i Tamamlandı
Deprem Bölgesinde Görevini Tamamlayan Yaşam Gemisi Yalova'da Bakıma Alındı
Ege Denizi İçin "Sarı" Uyarı