Elif Mutlu / Vira Deniz Kültürü Dergisi
Port Alaçatı Alaçatı’ya güzel bir renk kattı. Marina işletmeciliğiyle ilgili Türkiye’yi dünyanın neresinde?
Ülkemizde marina işletmeciliğinin yönü; 1983 yılında yayımlanan Yat Turizmi Yönetmeliği ile belirli kurallar altına alındığından beri deniz turizmine çevrildi. Buna rağmen ülkemiz, Akdeniz çanağındaki ülkeler arasında, yat bağlama kapasitesi bazında dünyadan yalnızca yüzde 3 oranında bir pay alabiliyor ve gerek kanuni eksiklikler gerekse de bürokratik yoğunluk yüzünden oldukça yavaş hareket ediyor. Oysa Türkiye; coğrafi konumu, iklimi, koyları, tarihsel ve kültürel lokasyonu ile Doğu Akdeniz’in en zengin kıyı potansiyeline sahip.
Buna rağmen üst gelir grubunun, özel yatlara ve ağırlıklı olarak mega yatlara karşı eğilimleri giderek artıyor. Değişik kaynaklarda klasik turizme göre yat turizminde yatçıların 20-30 kat daha fazla harcama yaptıkları beyan ediliyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Akdeniz çanağında dolaşan tekne adedinin 1 milyon civarında olacağı söylenebilir.
İnsanlar büyük şehirlerden kaçma eğilimindeler. Alaçatı da en çok hedeflenen lokasyonlardan biri. Bu yönelimi neye bağlıyorsunuz?
İstanbul’da nüfus yoğunluğunun son yıllarda aşırı artması, ulaşım sorunlarının katlanması, ticaretteki olumsuzluklar insanları İzmir ve çevresine yöneltiyor. İzmir’in gelecekte ticari önemi daha da artacak. Ayrıca İstanbul’da yaşayan üst gelir grubunun yoğun iş temposunun ardından sakin, trafik gürültüsünden uzak ikametleri tercih ettikleri görülüyor. Çeşme Yarımadası da İzmir’e sadece 45 dakika uzaklığıyla ikamet için biçilmiş kaftan.
Port Alaçatı Kanalkent Projesi bu yüzden mi çok rağbet görüyor?
Port Alaçatı Kanalkent Projesi denize ve tekneye tutkun insanların sadece yazlık olarak değil, tüm yıl boyunca kullanabilecekleri bir yaşam merkezi. Alışveriş merkezleri, kreşler, okullar, bakımevi, yürüyüş ve bisiklet yolları gibi rekreasyon alanlarını da içerecek. Golf sahaları ve suni plajı tamamlandığında dünyada bir eşi daha olmayacak. Port Alaçatı Kanalkent, sadece yaşam alanı değil, yaşam biçimi de vaat eden bir proje. Şirketimiz, ülkemizin ekonomik darboğaz içinde olduğu bu dönemde bile, böyle büyük bir projeye yatırım yapmayı ara vermeden sürdürüyor.