Platformun tamamı iki küçük katamaran, sualtı robotları ve düzinelerce bilgisayardan oluşuyor. Sonar aleti yerleştirilen robotlar dipte ses dalgaları ile verileri topluyor. Elektrik Mühendisi Elbert Kelholt, süreci şöyle açıklıyor:
"Duyduğunuz tak tak sesleri elektrik darbeleri. Suda, 10 santimetre aralıklarla çok sayıda elektrot var. Platformda da bir kaç kilovoltluk piller mevcut. Bunlar sonar ses dalgalarını oluşturan unsurlar. Sonar robotu deniz tabanına iniyor. Su tabanındaki katman değişiklikleri yansıma oluşturur. Hidrofonlarla bu yansıma sesleri kaydedilir. Sonra onlarca bilgisayar analiz yapmaya başlıyor. Ses yansımalarının yardımıyla deniz tabanının altındaki katmanların ne olduğunu anlayabiliyoruz."
ÇOK AMAÇLI KULLANILABİLİR
Sualtı robotları, akıllı, yönetilebilir ve yeniden yapılandırılabilir bir sualtı akustik dizisi oluşturmak için tasarlandı. Avrupa araştırma projesinden Giovanni Indiveri, sonar araştırması yapacak robot filosu yaklaşımının büyük avantajları olduğunu söylüyor.
"Bu otonom araçlar, su altında, ihtiyaçlara bağlı olarak, rastgele bir şekil oluşturabilirler. Veri toplama sistemi temel olarak bir anten gibi çalıştığı için, robotik filonun esnek hareket etmesi büyük bir avantaj. Çünkü hareket esnekliği, sinyalleri almak için mekanizmaları en iyi şekilde kullanmayı sağlar."
Bilim insanları, platformun, deniz yatağı haritalaması, deniz tabanı karakterizasyonu ve sismik keşif operasyonlarına tam olarak uyarlanabilecek şekilde tasarlandığını söylüyor. Laurent Marine teknolojinin fayda sağlayacağı bir çok sektörün olduğunu belirtiyor:
"Bunu su altı inşaatları veya ekipman tesislerinde kullanabiliriz. Daha büyük ölçekte ise su tabanı altındaki minerallerin, petrolün veya gaz kaynaklarının keşfinde kullanılabilir." Araştırmacılar, bu teknolojinin arama ve kurtarma faaliyetleri, çevresel izleme, gözetim operasyonları, boşaltma tespiti, balıkçılık veya sualtı arkeolojisi dahil birçok alanda kullanılabileceğini de belirtiyor.
Vira Haber