Kocaeli'nin Körfez ilçesindeki DP World Yarımca Limanı'nda çalışan operatörler, kameralar yardımıyla gördükleri 1,5 kilometre mesafedeki yüklere, parmaklarının ucundaki kumandalarla yön veriyor.
Sanayi ve liman kenti olarak adından söz ettiren Kocaeli'de, yılda 1,3 milyon TEU'luk elleçleme kapasitesine sahip DP World Yarımca Limanı'nda, dünyanın her noktasından gelen ürünler buradan pazarlarına ulaşıyor.
Şirket, 40 ülkede 36 binden fazla çalışanıyla 78 terminalde faaliyet gösterirken, yıllık 88 milyon konteynerin üzerinde bir elleçleme hacmine sahip.
Türkiye'deki limanlarında yaptıkları teknoloji yatırımlarıyla da dünya ticaretine hız katan şirket, aynı zamanda güvenli bir iş ortamı sunuyor.
Limanın bir ucundaki 40 metrekarelik kontrol merkezinden operatörler, 1,5 kilometre uzaklıkta bulunan tonlarca ağırlıktaki yükü, joystick yardımıyla gemilere yükleme-indirme işlemi yapabiliyor.
DP World Yarımca Limanı Üst Yöneticisi (CEO) Kris Adams, dünyanın dört bir yanında ticaret ortakları olan müşterilerini takip ederek, onların ticari operasyonlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olduklarını söyledi.
"Türkiye, küresel ağımız içerisinde önemli bir yere sahip"
DP World'un liman işletmeciliği alanında dünya genelinde ilk beş şirket arasında yer aldığına işaret eden Adams, "Marmara Bölgesi'nin en büyük konteyner terminallerinden biri olarak 46 hektarlık arazi üzerine kurulu bulunan Yarımca Limanı, 500 kişilik ekibe ve yılda 1,3 milyon TEU'luk elleçleme kapasitesine sahip." diye konuştu.
Adams, Türkiye'nin 80 milyonluk geniş ve genç nüfusuna ve güçlü bir yerel altyapı yatırımı ortamına sahip olduğuna değinerek, şunları konuştu:
"Türkiye'nin yüksek büyüme oranları, önümüzdeki 5 yılda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi ve konteynerleşme yönündeki ilerlemesi gibi birçok özelliği var. Hızla gelişen bir ülke olarak Türkiye, küresel ağımız içerisinde önemli bir yere sahip. Bu doğrultuda uzun vadede ekonominin büyümesine yardımcı olmak için buradayız. Bu kapsamda da liman operasyonlarımız ve insan kaynağımıza yatırım yapıyor, müşteri ve tedarikçilerimize global tecrübe ve bilgimizden de destek alarak, zaman ve maliyet konularında etkin çözümler sunuyoruz."
"Birçok sistemi entegre ettik ve etmeye de devam edeceğiz"
"Araç Rezervasyon Sistemini"yle tır ve kamyonların limanda harcadıkları sürenin ortalama 30 dakikaya inmiş olduğunu bildiren Adams, "Bu da sefer sayısının artmasını ve dolayısıyla da taşımacılık şirketlerinin ellerindeki kaynakları daha verimli kullanmasına katkı sağlıyor." dedi.
Adams, limanda, uzaktan kumandalı "Super Post-Panamax" rıhtım vinçlerinin kullanıldığını belirterek, şunları anlattı:
"Vinçleri limana 1,5 kilometre mesafedeki idari binada bulunan kumanda odasından kontrol ediyor olmak, bize daha hızlı, daha emniyetli ve daha verimli çalışma imkanı veriyor. Uzaktan kumandalı rıhtım vinçleri, aynı anda 2 adet 22 bin TEU kapasiteli, 400 metrelik gemilere hizmet verebilecek donanıma sahip. Dijitalleşmenin giderek öne çıktığı şu dönemde, Türk ihracatçı, ithalatçı ve uluslararası denizyolu taşımacılığı şirketlerine, en etkili imkanları sunarak, tedarik zincirlerinde sorunsuz ve kolay çözümler elde etmelerini sağlamamız gerekiyor. Şimdiden birçok sistemi entegre ettik ve etmeye de devam edeceğiz."
Yarımca Limanı'nın oldukça yeni bir yatırım olmasına rağmen, geçen yıl bölgesinde yüzde 35'lik bir pazar payını yakaladığını aktaran Adams, şirket olarak çalışanlarına, altyapıya ve teknolojiye sürekli yatırım yaptıklarını kaydetti.
"Rahat konforlu bir ortamda bu büyük yüklere yön veriyoruz"
Operatör Hasan İmrağ ise görev yaptıkları odanın vinç operatörlerinin çalışabileceği en son nokta olduğunu ifade ederek, bunun onlar için hayal gibi bir şey olduğunu kaydetti.
Dünyada binden fazla terminal olmasına rağmen çok azında bu sistemin olduğunu belirten İmrağ, "Burada rıhtım vinçlerine bağlı uzaktan kumanda edebilen masalarımız var. Kameralar yardımıyla uzaktan rıhtım vinçlerine bağlanıyoruz. Bu sistem, operatörlerin kabine çıkmasına gerek kalmadan rahat konforlu bir ortamda bu büyük yüklere yön vermeyi sağlıyor." diye konuştu.
İmrağ, uzaktan kumandalı teknolojik sistemin olmaması durumunda limanda yüksek bir noktada küçücük bir kabinde çalışmaları gerektiğine dikkati çekerek, şunları anlattı:
"Bir operatör 20'li yaşlarında bu mesleğe başlar. Tam verimli olma çağlarında maalesef kabin ergonomisi gereği sağlık problemleri yaşamaya başlar. Liman içindeki kabinler yüksek ve sarsıntılı ekipmanlardır. Böyle bir ortamda çalışan operatör de zaman içerisinde maalesef sağlık sorunları yaşar. Özellikle bel ve boyun fıtığı gibi. Şu anda çalıştığımız odada bu sağlık sorunlarını minimize ediyoruz. Hatta sıfıra iniyor. Ayrıca operatörler saatlerce yalnız başına kabinde çalışmıyor, sosyal bir ortamda arkadaşlarıyla birlikte çalışabiliyor."
Vira Haber