Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi tarafından organize edilen, TOBB Genel Başkan Yardımcısı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ında katıldığı "Ticaret Savaşları, Brexit ve Çok Taraflı Ticaret Sisteminin Geleceği" başlıklı toplantıda konuşan TOBB Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ticaret savaşlarının kazananı olamaz. Kaybedeni de hepimiz oluruz. Bu nedenle özel sektör, korumacılığa ve ticaret engellerine karşı sesini yükseltmeli ve ikna çabalarını güçlendirmeli." dedi.
"Ticaret Savaşları, Brexit ve Çok Taraflı Ticaret Sisteminin Geleceği" toplantısı Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve ICC Genel Sekreteri John Denton’ın da katılımıyla İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi. Hisarcıklıoğlu burada yaptığı değerlendirmede, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın Türkiye'nin ticaretinin gelişmesi, bu zorlu süreçte Türkiye'nin zarar görmemesi için çok yoğun bir ticari diplomasi süreci yürüttüğünü söyledi.
Brexit konusunda değerlendirmelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Nasıl çözülecek, hangi süreç içinde çözülecek ya da ayrılık gerçekleştikten sonra ne olacak, tam olarak bilmiyoruz. Süreç tam bir karmaşaya dönmüş durumda. Bu sürecin üçüncü başbakanı olan Boris Johnson meseleyi çözebilecek mi, yoksa İngiltere yeni bir seçime veya referanduma mı gidecek konusu belirsiz. İş dünyası olarak bizler, belirsizlik arttıkça daha da büyük risklerin içine sürükleniyoruz."
Toplantı kapsamında ticaret savaşları konusunun da ele alınacağını bildiren Hisarcıklıoğlu, ABD ile Çin arasında bir ticari düello olarak başlayan sürecin, giderek Avrupa Birliği'ni (AB), NAFTA'yı, Japonya ve Kore'yi içine çeken bir girdaba dönüşmeye başladığını ifade etti.
"Serbest ticaret zenginlik, korumacılık sefalet demektir"
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, korumacı ekonomik politikaların tüm ülkeleri yakından ilgilendirdiğini ve küresel büyümeyi ciddi şekilde tehdit etiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kapsamda özel sektörün görüşü nettir. Serbest ticaret zenginlik, korumacılık sefalet demektir. Uzun vadede kimsenin korumacılıktan kazanması mümkün değildir. Bunun da temelinde 3 faktör var. Birincisi, tarihsel olarak şunu çok iyi biliyoruz ki bu tür ticaret savaşlarının fiili bir çatışmaya, hatta savaşa dönüşme riski çok yüksektir. İkincisi, bu tür korumacı politikalar, zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasını sağlayacaktır. Küresel eşitsizlikler arttıkça da sosyal patlamaların artması riski artmaktadır. Üçüncü olarak, malların ticaretini engellediğinizde insanların göç hareketlerini hızlandırırsınız. Artan göç hareketleri de daha büyük bir entegrasyon sorunu olarak önünüze gelir. Kısacası, ticaret savaşlarının kazananı olamaz. Kaybedeni de hepimiz oluruz. Bu nedenle özel sektör, korumacılığa ve ticaret engellerine karşı sesini yükseltmeli ve ikna çabalarını güçlendirmelidir."
Bu kapsamda ICC'ye önemli rol düştüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, ICC'nin dünyada ticaretin ve yatırımların artması için çalışan, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü nezdinde küresel iş dünyasını temsil eden en büyük iş dünyası kuruluşu olduğunu vurguladı.
Hisarcıklıoğlu, "ICC, bugün 100'den fazla ülkede, 45 milyondan fazla şirketi ve 1 milyardan fazla çalışanı temsil etmektedir. Böylelikle ICC'nin uluslararası ticaret alanında yol gösterici etkisi gün geçtikçe artmaktadır." diye konuştu.
2019 yılı dengelenme yılı
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise konuşmasında, "Hükümet olarak 2019 yılını dengelenme yılı olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın büyümeye katkısının devam edeceğini öngörüyoruz" ifadesini kullandı
Pekcan, Türkiye'nin çok taraflı her girişimi desteklediğini ifade ederek, ICC ile yürütülecek tüm çalışmalara destek vereceklerini söyledi.
Türkiye'nin belli hedefleri olan dinamik bir ülke olduğuna işaret eden Pekcan, şunları kaydetti: "Hedefimiz, bir an önce Türkiye'yi yüksek gelirli, müreffeh, kalkınmış ülkeler statüsüne taşımak. Bu konuda kararlıyız, adımlarımızı da bu doğrultuda atıyoruz. Hükümet olarak 2019 yılını dengelenme yılı olarak görüyoruz. Küresel ve bölgesel bazdaki konjonktürel faktörler, bizim ana hedefimizi değiştirmeyecek. Potansiyelimiz olan sürdürülebilir büyümeyi sağlamakta kararlıyız. İlk 9 ay itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71'lerden yüzde 86'lara ulaşmış durumda. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın büyümeye katkısının devam edeceğini öngörüyoruz."
"Küresel ticareti olumsuz etkileyen pek çok korumacı önlemle karşı karşıyayız"
Ruhsar Pekcan, küresel ekonominin gündemine taşınan ticaret savaşlarının söylem olmaktan çıkıp "yaralayan bir eylem" haline dönüştüğünü söyledi.
ABD, Çin ve Avrupa Birliği'nin (AB) aldığı korumacı önlemlerin, küresel ekonomiyi kıskaca aldığını belirten Pekcan, "Esasen baktığımızda, 'ticaret savaşları' olgusunun çağımızın ekonomik koşulları ve gerçeklikleri ile çeliştiğini görüyoruz. Küresel ekonomi, beraberinde küresel tedarik zincirlerini oluşturdu. Ülkelerin, firmaların ekonomileri birbiri ile bağlantılı." diye konuştu.
Bilgi iletişim teknolojilerindeki yeniliklerin, e-ticaretin pek çok alanda konvansiyonel ticaretin yerini almasının konuşulduğunu ifade eden Pekcan, iletişimin bu denli ileri olduğu çağda "ticaret savaşları" olgusunun, üzerinde tartışılması gereken bir olgu olduğunu vurguladı.
Pekcan, "Bugün yaşadığımız ticaret savaşlarının, daha çok ülkelerin konjonktürel politika tercihlerinin bir sonucu olduğunu görüyoruz ama öngörebildiğimiz gelecekte de bu realite ile, küresel ticareti olumsuz etkileyen pek çok korumacı önlemle karşı karşıyayız. Türkiye olarak bugüne kadar kendi uluslararası rekabet gücümüze güvendik, güvenmeye devam edeceğiz. Adil rekabet şartlarında, çok taraflı ticaret sisteminin korunması ve geliştirilmesinden yana olduk ve bu görüşümüzü devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Pekcan, Türkiye'nin, Gümrük Birliği içerisinde AB ülkeleri ile rekabet içinde iş birliğini sürdürdüğüne işaret ederek, bu iş birliğinin daha da gelişmesinden yana olduklarını söyledi.
Herşey zamanın ruhundan etkileniyor
ICC Genel Sekreteri John Denton da toplantıda, Brexit ve ticaret savaşlarına ilişkin görüşlerini dile getirdi. Denton Brrexit’in aslında bir sebep değil, sonuç olduğunu ifade ederken “Şu anda olup biten herşey zamanın ruhundan etkileniyor. Zaman artık çok hızlı akıyor” dedi.
ICC’nin belli bir amacı bulunduğunu belirten Denton, “Amacımız küresel olarak özel sektörün önünü açmaktır. Sonuca odaklı bir kuruluşuz. Özümüzde açık ekonomi var. Barışın ve refahın tohumları bu şekilde atıldı” diye konuştu.
Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısının azaldığını bildiren Denton, “Küresel yoksulluk azalıp, refah artıyor. Bu özel sektörün önünün açılmasıyla ilgili” dedi.
Vira Haber