Otel işletmelerinde geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji uygulamaları şu şekilde olmalıdır:
1. Geri dönüşüm: Otel işletmeleri, geri dönüştürülebilir malzemeleri (cam, kağıt, plastik, metal vb.) ayrıştırıp, geri dönüşüme kazandırmalıdır. Bu sayede atıkların doğaya verdiği zarar azaltılmış olur.
2. Yenilenebilir enerji kaynakları: Otel işletmeleri, güneş, rüzgar, hidroelektrik vb. yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji tüketimini azaltmalıdır. Ayrıca, enerji tasarruflu aydınlatma sistemleri, yüksek verimli cihazlar, izolasyon malzemeleri gibi uygulamalarla enerji tüketimi daha da azaltılabilir.
3. Su tasarrufu: Otel işletmeleri, su tüketimini azaltmak için su tasarruflu cihazlar kullanmalıdır. Ayrıca, bahçe sulama sistemleri, duş başlıkları vb. uygulamalarla da su tasarrufu sağlanabilir.
4. Yeşil alanlar: Otel işletmeleri, yeşil alanları korumalı ve daha da artırmalıdır. Bu sayede doğal yaşam alanları korunur ve otel çevresindeki hava kalitesi artar.
5. Bilinçlendirme: Otel işletmeleri, misafirlerini de çevre dostu uygulamalara teşvik etmeli ve bilinçlendirmelidir. Bu sayede toplumda çevre bilinci artar ve daha sürdürülebilir bir gelecek için adımlar atılmış olur.
Geri Dönüşüm
Her geçen yıl artan nüfus ve endüstriyelleşme ile birlikte üretim ve tüketimin artması, atık miktarlarının ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. Doğada yıllarca yok olmayan atıklar, çevremize zarar vererek doğayı çeşitli etkilerle tehdit etmektedir. Olası çevre felaketlerini önlemenin tek çaresi, en kısa zamanda atıkların en aza indirilmesi, hatta sıfırlanmasıdır. Atıkların sıfırlanabilmesi için ise; entegre bir atık yönetim sistemi kurulmalıdır. Ülkemizde bu konuda mühim bir adım atılarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) tarafından 2016-2023 yıllarını kapsayacak şekilde Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. Bu doğrultuda 2017 yılında ÇŞB, “Sıfır Atık Projesi”ni (SAP) başlatmıştır. Sıfır atık; israfın önüne geçilmesini, atık oluşum nedenlerinin kontrol edilerek atık oluşumunun önlenmesini ve/veya minimize edilmesini, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını, daha sürdürülebilir ürünler tercih edilmesini, atığın oluşması halinde kaynağında ayrı toplanarak geri kazanımının sağlanmasını içeren hedeftir. Başka bir ifadeyle, atığın en aza indirgenmesi amacını taşıyan yarı felsefi bir teoridir.
SAP’ın amacı; ülke genelinde atık ile ilgili bir farkındalık sağlamak, kişi/kurumun ihtiyaç olmayanı satın almamasını teşvik etmek ve oluşan atıkların türlerine göre ayrıştırılarak geri dönüşümünü sağlamaktır. ÇŞB’nin hedefi, 2023 yılının sonuna kadar SAP’ın tüm Türkiye'de uygulanmasını sağlamaktır. ÇŞB 22 Ekim 2018 tarihinde yerleşkelerde sıfır atık yönetim sisteminin nasıl kurulması gerektiği ve sıfır atık belgesinin nasıl alınabileceği hakkındaki usul ve esasları içeren “Sıfır Atık Yönetmelik Taslağı”nı görüşe açmıştır. Sıfır Atık Yönetmelik Taslağına göre; beş yıldızlı otellerin 2019 yılı itibariyle yönetmeliğin Ek7/A’sında (Tablo 1) yer alan ön şartları sağlayarak sıfır atık yönetim sistemine geçmeleri ve sıfır atık belgesi almaları zorunlu tutulmuştur.
Tablo 1. Ek-7/A bina/yerleşke için sıfır atık belgesi değerlendirme formu ön şartlar
Kriter-1 Oluşan kâğıt-karton, cam, metal, plastik ve kompozit atıkları diğer atıklardan ayrı olarak biriktirmek.
Kriter-2 Oluşan atık pil, bitkisel atık yağ, atık elektrikli ve elektronik eşya ile diğer geri kazanılabilir atıkları ayrı olarak biriktirmek.
Kriter-3 Tehlikeli özellik gösteren atıklar ve tıbbi atıkları ayrı olarak biriktirmek.
Kriter-4 Organik atıkları ve yemek artıklarını, yoğun oluşum gösteren noktalarda ayrı olarak biriktirmek.
Kriter-5 Biriktirme ekipmanlarında renk kriterine uymak, atık türüne özgü bilgilendirici işaret veya yazıların yer almasını sağlamak.
Kriter-6 Tüm biriktirme ekipmanlarının doğru hacim, adet ve özellikte olmasını sağlamak.
Kriter-7 Biriktirilen atıkları lisanslı atık işleme tesislerine/belediye toplama sistemine teslim edilmek üzere, oluşturulan geçici depolama alanında toplamak.
Kriter-8 Sıfır atık yönetim sistemine ilişkin gerekli bilgilendirme eğitimleri vermek.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Gerçekleşen turizm faaliyetlerine bakıldığında, bilinen turizm türlerinin neredeyse hepsinin doğal ya da tarihsel oluşumlardan faydalanacak şekilde tasarlandığı görülebilir. Turizm endüstrisi doğal ve tarihi kaynaklar üzerine kurulu endüstrilerden biridir. Bu sebeple turizm endüstrisi kapsamında gerçekleştirilecek tüm hareketliliklerin, çevreye ve doğal hayata saygılı bir şekilde üretilmesi, tükenebilen sınırlı doğal kaynakları koruyarak kullanması bir tercih meselesi olmaktan çok bir zorunluluk, endüstrinin geleceği için belki de en önemli unsurdur.Ancak sanayi devrimi ile birlikte insan türünü etkisi altına alan tüketim algısı doğal kaynakların hor kullanılmasını da beraberinde getirmiştir.1970-2000 yılları arasında endüstrileşme yarışı ile birlikte doğanın ciddi tahribata uğraması, doğal ortamların hızla betonlaşması, hayvan nesillerinin tükenmeye başlaması 2000’li yıllardan itibaren insanların kendi tüketim alışkanlıklarını sorgulamasına sebep olmuştur. Nihayetinde Birleşmiş Milletlerin de yönlendirmeleriyle birçok kurum ve kuruluş insanların tüketim davranışlarından doğan negatif dışsallıkları tespit ederek daha sürdürülebilir bir çevre için gereken önlemlerin alınması hususunda devletler ve kamuoyu düzeyinde bilinçlendirme çalışmaları yapmaya başlamıştır.Turizm endüstrisinin hızlı bir şekilde büyüyor olması, turistik hareketlerden doğan çevre zararlarını da kaçınılmaz hala getirmektedir.Bu sebeple son yirmi yıldır turizmde sürdürülebilirlik yönünde yapılan çalışmaların sayısı oldukça artmıştır. Yapılan araştırmalar, çevresel tahribatın yaşanmaması için bölgelerin turizme kapatılmasından daha ziyade, planlanan yatırımların yapılacağı yerlerdeki doğal ve sosyal taşıma kapasitelerinin belirlenip, destinasyonların kapasitelere uygun şekilde işletilmesini hedeflemektedir. Amaç, çevreye verilecek zararı en alt seviyede tutarak, ekonomik kalkınmayı sürdürülebilir bir döngü içerisinde devam ettirebilmektir.
Çevreye kalıtsal herhangi bir negatif dışsallık doğurmayan ve yenilenebilir ya da yeşil enerji olarak isimlendirilen, fosil yakıtlara alternatif enerji üretim tekniklerinin günümüzde, nadiren konaklama işletmeleri bünyesinde kullanıldığı bilinmektedir. Çevre ile bu denli içli dışlı olan konaklama işletmelerinin, çevreye zarar vermeyen ve kurulum haricinde maliyeti neredeyse sıfır olan bir enerji türünü üretmesi ve tüketmesi, hem sosyal hem de maliyetler açısından oldukça özendirici olabilecek potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir. Bu hem işletme maliyetleri içim olumlu bir gelişme, hem de çevre dostu bir satın alma davranışı sergilemeye başlayan tüketicilerin ürün tercihlerinin başka işletmelere kaymaması için önemli bir çekicilik olacaktır.
Günümüzde otel işletmeleri kademeli olarak güneş enerjisinden, elektrik ihtiyacını ve daha çok tasarruf ederek çevreye verilen zararın azaltılması hedeflenmelidir.
Su Tasarrufu
Su canlıların en önemli yaşam kaynağıdır ve küresel ısınma, kirlenen tatlı su kaynaklarından dolayı suya erişim zorlaşmaktadır.
Turizm otel işletmelerinde su tasarrufu için yapılacaklar şunlardır. Çalışan personelin su tasarrufu ile ilgili biliçlendirilmesi.
Musluklara perlatör takılmalıdır.
Wc’lere fotoselli musluk takılmalıdır.
Yağmur suyu atık su arıtma sistemi birleştirilebilir. Su arıtma kullanılmalıdır.
Bahçe sulamada damlama sulama ile %85 su tasarrufu sağlanabilir ve sistem sabah 05 :00-06 :00 zaman aralığına ayarlı zaman saatine bağlanabilir.
Yeşil alanlar
Otel işletmeleri bulundukları yerlerdeki yeşil alanları korumalı ve etrafının yeşil alanlarla çevirmelidir.Özellikle mega kentlerde artık yeşil alan o kadar çok azalmaktadır ki insanlar yeşil bir alana ihtiyaç duymaktadır.Otel işletmeleri etrafını yeşillendirerek hem doğaya katkı sağlamakda hemde insanların ihtiyaç duydukları yeşil alanı sağlayarak ihtiyacı karşılamış olur. Otelde yeşil alan sayesinde güzel bir hava oluşur.
Bilinçlendirme
Otel işletmeleri çevre dostu olmalı , çevre dostu otel sertifikası almalı ve bu yönde hizmet vermelidir. Tercih eden misafirlerine bunu tanıtmalı ve çevre dostu olduğunu açıkça göstermelidir. Çevre dostu olmanın önemi ve gerekliliği üzerinde hem çalışanlar üzerinde hemde misafirlerine anlatmalıdır.