Lokanta ya da kafe olarak kullanılmak üzere marinaya getirilen tekne, dede mesleği kaptanlığı 30 yıldan buyana sürdüren Arif Güler’e ait. 77 metre boyunda, 8 metre eninde olan , 300 top yük taşıma kapasitesine sahip ahşap tekne Osmanlı döneminde yapılmış. Arif Güler, İzmit’e getirdiği bu tarihi tekneyi, 3 katlı, 300 kişi kapasiteli bir kafeye dönüştürmeyi planlıyordu. Ancak teknenin içindeki onarım sırasında suya gömülünce, bütün hesaplar değişti.
MEŞE VE KESTANE AĞACI
İzmit marinası girişinde, iskelenin dibinde suya gömülü halde duran ve çıkartılmayı bekleyen tarihi tekne tamamen meşe ve kestane ağacından imal edilmiş. Tam anlamıyla Osmanlı usulü bir kafe yapmayı planlayan, bu amaçla Büyükşehir Belediyesi’nden ruhsat beklerken teknesi batan Suyun altında bekleyen ve büyük olasılıkla çürümüş durumdaki teknenin piyasa değeri de 450 bin TL olarak tahmin ediliyor.
PARÇALANMADAN ÇIKMALI
Teknenin sahibi Arif Güler, kurtarılmayı bekleyen bu tarihi geminin bir eşinin Başbakan Erdoğan’ın babası, merhum kaptan Ahmet Erdoğan’da bulunduğunu söylüyor. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bu tekneyi tek parça halinde çıkartamayacaklarını, ancak parçalar halinde çıkartabileceklerini belirtiyorlar. Kaptan Arif Güler, teknenin tek parça olarak çıkartılması halinde gereken bakım ve onarımı yapabileceğini, bu tarihi tekneyi İzmit’e bir eser olarak kazandırabileceğini söyledi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, uzun süredir suyun dibinde bulunan ahşap gemiyi önümüzdeki günlerde çıkartmak için yeni bir girişim başlatacak. Ancak bu tekneyi suyun içinde parçalara ayırıp çıkartmak kolaycılık. Gerekli vinçlerin bulunması, geminin sudan mümkün olabilecek en az hasarla ve tek parça halinde çıkartılması önemli. Bu gerçekleşirse, birkaç ay içinde, önümüzdeki yaz mevsiminde İzmit sahilinde çok şık, tarihi özelliklere sahip bir Gemi Cafe hizmete açılabilir.
ozgurkocaeli.com.tr