Tersan Tersanesi Yalova Yerleşkesi bugün 320 bin metrekare alanda, kendi enerjilerinin önemli bir kısmını kendileri üreterek hizmet veriyor. Teknoloji ağırlıklı gemiler inşa eden Tersan Tersanesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nurettin Paksu hedeflerinin başında “Hidrojen Cell” teknolojisi ile seyir yapabilen projeleri sipariş defterlerine eklemek olduğunu söyledi. Osman Nurettin Paksu Deniz Ticareti Dergisi’ne 2023 yılını değerlendirirken, 2024 hedeflerini ve Ar-Ge çalışmalarını da anlattı.
Tersan Tersanesi bugün Türkiye’nin, hatta Avrupa’nın en büyük tersaneleri arasında. 2013 yılından itibaren de ihracatta liderliğinizi koruyorsunuz. Bize biraz bu başarıya giden yol hikayenizden bahseder misiniz?
Tersan Tersanesi 1998 yılında tamir faaliyetleri ile sektöre giriş yapmış bir firmadır. 2001 yılında ilk yeni inşa faaliyetlerine başlamamızın üzerinden 21 yıl geçti. Bu süreçte 100’den fazla gemiyi başarı ile sahiplerine teslim ettik. Bugün Kanada’dan İngiltere’ye, Norveç’ten Brezilya’ya dünyanın çok çeşitli ülkelerinde Tersan yapımı, üstün kalitede, verimli ve teknolojik gemiler Türk Bayrağını dalgalandırıyor. Başarıya giden yoldaki muvaffakiyetimizin altında, ilk gün ki heyecanımızı korumamız, kalite, verimlilik, inovasyona dönük yatırımlarımız ve bunlarla birlikte her gün ülkemize daha fazla istihdam sağlamak, kalkınmaya destek olmak, dünya çapında büyük başarılara imza atmak konusundaki yoğun arzumuz yatıyor. Ayrıca inşa ettiğimiz gemilerden aldığımız müşteri memnuniyeti dönüşleri ve yeniliklere öncülük yapmak konusunda ki isteğimiz bizi yolda en çok motive eden parametrelerin başında diyebiliriz.
Her sene önemli yatırımlara imza atıyorsunuz, 2023’ü bitirirken nasıl bir sene geçirdiniz tersane olarak 2024 yılı yatırım hedefleriniz neler?
2008’de taşındığımız Yalova yerleşkemiz o dönemde 180 bin m2 alan üzerine kurulu idi. Bugün ise neredeyse 2 katına yaklaşarak 320 bin m2 ye ulaştı. Kurulduğumuz günden bu yana yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. Tersane içerisindeki alt yapı yatırımlarımızı artırmamız dışında, sektöre de öncülük ederek, yeşil enerji konusunda radikal yatırımlar yaptık. Öncelikle Bafa’da kurduğumuz kendi rüzgar enerji santralimiz ile I-REC sertifkalı % 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçtik. Hemen ardından tersanemizdeki atölye çatılarına yaklaşık 10 bin panelden oluşan güneş enerji çatı sistemi kurarak, tersane içerisinde kendi elektrik ihtiyacımızın % 30’unu kendimiz üretmeye başladık. 2022 de güneş enerji panellerimizin sayısını artırarak kurulu gücü 5.1 MW’a ulaştırdık. Enerji konusunda ki yatırımlarımıza ise hız kesmeden devam etmeyi planlıyoruz.
Katma değeri yüksek gemiler inşa ediyorsunuz. Bu gemiler Türkiye için de son derece stratejik üretimler… Ar-Ge biriminiz önemli işlere imza atıyor. Biraz Ar-Ge yatırımlarınızdan ve önümüzdeki dönemde üzerinde çalışılan konulardan bahseder misiniz?
Tersanemizin yaklaşık 100 kişiden oluşan bir Ar-ge departmanı bulunuyor. Ar-ge ekibimiz hem vyeni vinçlerin projelendirilmesi, yüzer havuzlarımızın projelendirilmesi, yeni kapalı atölyelerin planlanması gibi tersane altyapımızın geliştirilmesi konusundaki projelerde yer alıyor, hem de müşterilerimiz için inşa ettiğimiz gemilerde ki yeni uygulamalar ve bunların projelendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanabilirliği konusunda çalışmalar yürütüyor. Tersan bu konu da tam bir Araştırma ve Geliştirme merkezi diyebiliriz.
Balıkçı gemileri, elektrikli feribotlar, offshore için inşa edilen çok amaçlı gemiler kısacası teknoloji ağırlıklı üretimler yapıyorsunuz? Devam eden projeleriniz hangileri? 2024 yılında tersanelerinizde ne tür üretimler göreceğiz?
Şuan da tersanemizde aktif 16 proje bulunuyor. Bu projelerden 2’si bataryalı feribot, 2’si cruise yolcu gemisi, 2 adedi ise offshore gemisi iken 10 projemiz ise rüştümüzü ispatladığımız çeşitli özellik ve büyüklükte fabrika balıkçı gemilerinden oluşuyor. Bu gemiler batarya, LNG veya Metanolle hibrit çalışan doğa dostu gemiler. 2024 yılında balıkçı gemisi ve feribotların yanında siparişlerimize yolcu gemisi ve offshore segmentinde daha fazla proje eklemiş olmayı hedefliyoruz. Farklı gemi tiplerinin yanı sıra 2024 yılında, dünyadaki en yeni temiz enerji çözümlerinden olan Hidrojen Cell teknolojisi ile seyir yapabilen projeleri sipariş defterimize eklemiş olmayı hedefliyoruz.
Yeşil gemiler, yeşil ve yenilenebilir enerji dünyada en çok konuşulan konular arasında… Tersane olarak sizin bu alandaki yatırımlarınız neler?
Tersanemiz için yaptığımız yeşil enerji yatırımlarından bahsetmiştim, bunların yanında bildiğiniz gibi Tersan Tersanesi olarak uzun yıllardır temiz enerji çözümlerini gemilerimize de uyguluyoruz. Bataryalı ve/veya LNG ile çalışan gemilerin inşasında yaklaşık 10 yıllık bir tecrübeye sahibiz ve 10’larca gemi inşa ettik. Son dönemde sipariş defterimize eklediğimiz, Offshore Rüzgar Çiftliklerine hizmet verecek, 2 adet metanollü Açık Deniz Destek Gemisi ile temiz enerji çözümlerimize Metanol’ü de eklemiş olduk. Ayrıca en yeni enerji çözümlerinden olan Hidrojen cell ile çalışan projelerin geliştirilmesi ve fiyatlandırılması konusunda da iş geliştirme departmanımız Ar-ge ortaklığı ile çalışmalarını sürdürüyor.
Gemi bakım onarımında Türkiye son dönemde önemli işlere imza atıyor. Bu alanda sizin öngörüleriniz neler? Bu yükseliş devam edecek mi?
Türkiye’de tamir bakım faaliyetlerinde kaliteli hizmet politikamıza bağlı olarak ciddi bir artış var. Konumu itibari ile stratejik bir alanda konumlanan tamir tersanelerimizin bakım faaliyetlerinde daha fazla artış olacağını öngörüyoruz. Bu bağlamda bizde tamir alanında yatırımlarımızı sürdürüyoruz. 3 ve en büyük yüzer havuzumuzu uzatarak 310 metreye çıkardık. Yine tamir faaliyetlerimiz için de çevreci yatırımlar yapmak planlarımız arasında.
Son dönemde denizcilik sektöründe yeni yakıtlar, karbon emisyonu ile ilgili IMO’nın aldığı karar gereği 2050 yılına kadar sıfır karbon emisyonuna ulaşma hedefi konuşuluyor. Bütün bunlar özellikle yeni inşada sizleri ne gibi hazırlıklar yapmaya yöneltti?
Biz Tersan olarak % 100 temi enerji kullanımına geçtik daha öncede bahsettiğimiz gibi. Karbon nötr firma olmak adına atabileceğimiz en büyük adımları atarak Tersanemizde kullanılan elektriği % 100 temiz enerji kaynaklarından temin ediyoruz. Bunun dışında gemilerimizde çok uzun zamandır temiz enerji kaynakları uyguluyoruz. Batarya ve LNG’ler dışında, metanol ve hidrojen cell gibi yeni alternatif temiz enerji kaynakları konusunda uygulama ve çalışmalarımız var. Dolayısıyla temiz enerjiye geçiş ve sıfır karbona ulaşma hedeflerinde Tersan olarak ve hatta Türk Tersaneciliği olarak, diğer sektörlerde çok daha önde ilerliyoruz diyebiliriz.
Türkiye’nin gemi inşa alanında ihracat liderisiniz… Özellikle hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Bu konuda yeni stratejileriniz, planlarınız var mı?
Tersan olarak ihracatımızın büyük bir çoğunluğunu başta Norveç olmak üzere İskandinav ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında Yeni Zelanda’dan Şili’ye, Kanada’dan Hollanda’ya, İngiltere’den Almanya’ya çeşitli ülkelerden müşterilerimiz bulunuyor. Açıkçası hedeflediğimiz pazarlarda Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya gibi gelişmiş ülkeler.
Son olarak denizcilik sektörü için önümüzdeki dönem öngörüleriniz neler? Nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Türk Denizcilik Sektörü Avrupa ve Uzak Doğu ile yoğun bir rekabet içerisinde. Denizcilik sektöründeki gelişmeler tüm dünyayı doğrudan etkiliyor. Denizcilik sektörü ne kadar olumlu seyrederse, bizlerin de o kadar gelişim göstereceğine inanıyorum. Tersan olarak Türkiye denizcilik sektörünün ileriye gitmesi ve iş ortaklarımızla birlikte ülkemizi kalkındırmak, Dünya sularında adımızdan bahsettirecek özel gemiler inşa etmek için çok çalışıyoruz. Bu süreçte, uzun ve ucuz vadeli kredi imkanları tersaneleri ve dolaylı olarak da ihracatçı müşterilerimizi olumlu etkileyecektir. Bu maliyetleri düşürüp olanakları artırarak daha çok uluslararası alıcıyı ülkemize çekebilir, ihracat rakamlarımızı artırarak, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabiliriz.
Kaynak: Deniz Ticareti Dergisi
Vira Haber