Küresel petrol üretimi, geçen ay bir önceki aya göre günlük 370 bin varil artarak 99 milyon 660 bin oldu.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) aylık petrol piyasası raporunda, grubun günlük ham petrol üretimi geçen ay bir önceki aya göre 570 bin varil artarak 28 milyon 560 bin varil oldu.
OPEC'in küresel petrol üretimindeki payı ise yüzde 28,7 olarak kayıtlara geçti. Bu rakam bir önceki ay yüzde 28,6 seviyesindeydi.
Bu dönemde, OPEC içinde ham petrol üretimi en fazla Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) arttı. Libya, Nijerya ve Kongo ham petrol üretiminin en fazla gerilediği ülkeler oldu.
Günlük üretim, geçen ay bir önceki aya göre Suudi Arabistan'da 54 bin varil, Kuveyt’te 25 bin varil ve BAE’de 23 bin varil artış gösterdi. Üretim Libya'da 37 bin varil, Nijerya'da 24 bin varil, Kongo'da ise 15 bin varil geriledi.
Aynı dönemde, OPEC dışı ülkelerde günlük petrol üretimi ise 320 bin varil artarak yaklaşık 71 milyon 100 bin varil oldu.
Yılın geri kalanında OPEC dışı üretim artışlarının ABD, Rusya, Kanada, Kazakistan, Guyana ve Norveç tarafından geleceği tahmin edildi.
Böylece, küresel petrol arzı martta bir önceki aya göre günlük 370 bin varil artışla 99 milyon 660 bin varil olarak gerçekleşti.
Raporda ayrıca, Rusya-Ukrayna arasında devam eden gerilimin petrol arzında yol açabileceği büyük çaplı kesintilere işaret edilerek, ticaret rotalarında da kaymalar olduğu belirtildi.
Küresel petrol talebi öngörüsü aşağı yönlü revize edildi
OPEC, küresel ekonomik büyümede beklenen azalmaya bağlı olarak küresel petrol talebine yönelik öngörüsünde de aşağı yönlü revizyon gerçekleştirdi. Buna göre, küresel petrol talebi bu yıl geçen yıla kıyasla günlük bazda 3 milyon 700 bin varil artarak 100 milyon 500 bin varile ulaşacak. OPEC geçen ayki raporunda talep artışını günlük 4 milyon 200 bin varil olarak tahmin etmişti.
OECD bölgesinde günlük petrol talebinin 1 milyon 900 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise 1 milyon 800 bin varil artacağı öngörüldü.
OPEC, talepteki düşüşte, küresel gayri safi yurt içi hasılada beklenen gerilemenin yanı sıra Doğu Avrupa'da devam eden jeopolitik gerginlikler ve Çin'de salgın kaynaklı kısıtlamaların etkili olduğunu belirtti.