Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, kurban bayramında alınacak tedbirlere ilişkin, “Biz geçen bayramda olduğu gibi bu bayramda da Anadolu'nun her tarafında, ana güzergahlarda yol çalışmalarına ara veriyoruz. Yol çalışması olmayacak. Yol işaretlerini, daha abartılı daha görünür bir şekilde yapıyoruz. Özellikle kavşaklarda, yollara erişim noktalarında gezici ekiplerimiz olacak” dedi.
Ericsson Academy'nin açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, bayramın, acıların, kederlerin, üzüntülerin yaşanmadığı, sevginin, kardeşliğin doruğa ulaştığı günler olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, “bayram gibi bir bayram” istediklerini, Türkiye'de olan trafik kazalarını incelettiklerini, kazaların seyrine baktıklarını ve ortaya çarpıcı bir tablonun çıktığını ifade etti.
Kaza sayısının bölünmüş yollardan önce yıllık 520 bin civarında olduğunu belirten Yıldırım, bölünmüş yollardan sonra bu sayının 1 milyon 84 bine yükseldiğini, kazada ölenlerin sayısının ise 4 bin 500'den 4 bin 80'e indiğini söyledi.
Bakan Yıldırım, kazaların oluş nedenlerinin yüzde 89,6'sının sürücü davranışlarından kaynaklandığını, sürücü davranışlarından meydana gelen kazaların ise ihmal ve ihlal nedeniyle meydana geldiğini kaydetti.
Bölünmüş yolları yapmakla kendilerinin vazifelerini yaptıklarını, şimdi sıranın vatandaşta olduğunu belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaş kurallara uyacak, kendini kural gibi görmeyecek. Bu konuda eğitimde farkındalık önemli. Trafikte eğitim eğitim eğitim... Zannetmeyin ki tecrübesizler kaza yapıyorlar. Aksine tecrübeli şoförler daha fazla kaza yapıyor. Özgüveni fazla olan daha fazla risk alıyor ve daha çok kaza yapıyor.
Biz geçen bayramda olduğu gibi bu bayramda da Anadolu'nun her tarafında ana güzergahlarda yol çalışmalarına ara veriyoruz. Yol çalışması olmayacak. Yol işaretlerini daha abartılı daha görünür bir şekilde yapıyoruz. Özellikle kavşaklarda, yollara erişim noktalarında gezici ekiplerimiz olacak. Mesela yollardaki kazaları artıran işlerin başında izinsiz yola erişim noktaları, tanımlanmamış kontrolsüz erişimler var. Bir köyden birisi geliyor, yolun bir tarafına traktörle düzeltiyor giriş yapıyor. Bunlar en büyük riskli alanlardır. Bunların adı kara noktalarıdır. Bunların tespiti ve ortadan kaldırma çalışmaları bayram boyunca devam edecek.”
Bunun yanı sıra, her şeyden önce vatandaşlara büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden Yıldırım, vatandaşların kurallara uymaları ve ihlal yapmamalarını istedi.
Yıldırım, “Sürücü, 'Yol nasılsa iyi işte, bölünmüş yol, sollama ihtiyacı yok' diye gidiyor hızını alamıyor ve öndeki aracın altına giriyor. Eskiden kafa kafaya çarpışmalar vardı, şimdi bu tip çarpışmalara şahit oluyoruz. Bütün vatandaşlarımıza huzur içinde bir bayram geçirmelerini diliyorum. Yola çıkacak 11 milyondan fazla vatandaşıma da özellikle 'ne olursunuz kurallara uyun, acele etmeyin' demek istiyorum. Acele etmekle normal gitmek arasında bir ömür kadar fark var diyorum” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETMEK ONLARIN HADDİNE Mİ DÜŞMÜŞ?’
Binali Yıldırım, bir gazetecinin “Dün Şimon Peres bir açıklama yaptı. İsrail'le Rum kesimi arasında içinde telekomünikasyon ve enerji de olan 4 anlaşma imzalandı. Şimon Peres, 'Kimseyi tehdit etmiyoruz bizim kaynaklarımız bunlardır' gibi bir açıklama yaptı. Bundan sonra Türkiye'nin yol haritası ne olacak” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Türkiye'yi tehdit etmek onların haddine mi düşmüş. Öyle bir şey olmaz. Türkiye'nin yol haritası bellidir. Türkiye Orta Doğu'nun Kafkas coğrafyasının, Balkanların sigortasıdır, teminatıdır, istikrar adasıdır.
Doğu Akdeniz'de hiçbir şekilde Türkiye olmaksızın proje yapılamaz. Yapılacaksa mutlaka Türkiye'nin olurunu, onayını almak durumundalar. Fiili durumlarla, boş laflarla Türkiye'yi bir şeyin içine çekemezler. Türkiye, büyük bir medeniyet. Bin asırlık tarihi var. Çok şey gördü geçirdi. Bundan sonrakiler daha ufak meseleler... Bunların hepsinin üstesinden gelir. Türkiye, öyle her önüne gelene de laf yetiştirecek bir ülke değil.”
A.A.