Cumartesi günü İstanbul Boğazı'nda dümeni kilitlenen bir gemi Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpmıştı. Çarpmanın etkisiyle yalıda ağır hasar oluşurken olayda can kaybı ya da yaralanan olmamıştı. Kazayı değerlendiren Türk Kılavuz Kaptanları Derneği Başkan ve Bahçeşehir Üniversitesi Türk Boğazları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Saim Oğuzülgen, "Kaza çok hafif atlatıldı. Şayet geminin karinesi yarılıp, yakıtı denize aksaydı bugün İstanbul Boğazı'nda ciddi bir çevre kirliliğinden söz ediyor olacaktık" dedi.
Kaza konusunda kimsenin yapabilecek bir şeyi olmadığını söyleyen Oğuzülgen, "Geminin 12 mil civarı sürati var bu da 20 kilometreye denk gelir. 50 bin tona yakın yükünün olduğunu da düşündüğümüzde bu gücü tutabilecek bir güç o mesafede pek yok. 'Demir atsa tutardı' gibi tartışmalar yapılıyor ama bence öyle bir ortamda hiçbir gemi kaptanı o demiri atma cesaretini gösteremez. Çünkü arkasından gelen bir akıntı var ve demir attığı zaman akıntıyla dönecek bu kez geminin kıç tarafı sahile çarpacaktı. Gemilerin bu alanlarında makine dairesinin, yakıt tanklarının olduğu daha boş alanlar vardır. Bu durum daha büyük komplikasyonlara yol açabilirdi" diye konuştu.
"GEMİDEKİ BİLGİLER İNCELENDİĞİNDE DAHA SAĞLIKLI YORUMLAR YAPABİLECEĞİZ"
Gemi kaptanı ve kılavuz kaptanın verdiği karara saygı duyulması gerektiğini söyleyen Oğuzülgen, "Biz dışarıdan yorum yapıyoruz. Ama o anda geminin sahile olan mesafesi, geminin altındaki suyun derinliği, rüzgarın esiş yönü, akıntının nasıl olduğunu bilmiyoruz. Esas durum seyir bilgi kayıt cihazlarındaki bilgiler incelendiği zaman ortaya çıkacak. Ancak o zaman daha sağlıklı yorumlar yapılabilir" dedi.
"YORUMLAR YERSİZ"
Böyle bir gemiyi kumanda etmeyen, uzun yıllar kılavuz kaptanlık yapmamış kişilerin yaptıkları yorumların çok fazla dikkate alınmaması gerektiğini söyleyen Oğuzülgen, kazanın oluşuyla ilgili ortaya atılan 'gemileri Boğaz'dan uzaklaştırmak için' iddialarının da gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
"KAZA ÇOK HAFİF ATLATILDI"
Kazanın çok hafif atlatıldığını da sözlerine ekleyen Oğuzülgen, "İyi ki bu geminin karinesi yarılmadı ve geminin yakıtı denize akıp çevre kirliliği meydana getirmedi. Öyle bir şey olsaydı bugün biz tüm Boğaz'daki ve Marmara Denizi'ndeki çevre kirliliğinden bahsediyor olacaktık" dedi.
"DENETİM SİSTEMİ İYİLEŞTİRİLMELİ"
Gemilere uygulanan denetim sisteminin iyileştirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Oğuzülgen son olarak, "En doğrusu bu gemilerin teknik niteliklerini zamanında kontrol edip, onun herhangi bir aksaklığı olmadığından emin olmaktır. Burada en önemli soru bu kontroller uygun şekilde yapılmış mı, yapılmış mı? Bunun denetlenmesi lazım. Temsilciler, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü'ndeki kuralların gemilerde uygulanıp uygulanmadığını denetleyecekleri sistemi daha iyi hale getirmeli. Türk Boğazları'ndan geçiş yapacak maksimum emniyetli gemi boyutunun oluşması için "İstanbul Maks" isimli bir proje çalışması var. Böyle bir proje üzerinde ilgili ve yetkililerin çalışmasında fayda var" diye konuştu.
KAZA NASIL OLDU?
Edinilen bilgilere göre Mısır'dan sefere çıkan Malta Bayraklı "VITASPIRIT" adlı geminin İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında dümeni kilitlendi. Dümeni kilitlenen gemi sürüklenerek saat 15.30 sıralarında Beylerbeyi tarafında bulunan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarptı. Gemi, 225 metre uzunluğa, 32 metre genişliğe sahip. Kaza sonrası, olay yerine gelen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı römorkörler, gemiyi Ahırkapı'ya çekildi ve İstanbul Boğazı gemi trafiğine kapatılırken çevredekiler kaza anını anlattı. Geminin yalıya çarpma anını gören bir kişi, "Sürüklenerek geldi ve yalıya çarptı. Toz duman yükseldi" diye konuştu.
YALIDA EN SON İSTANBUL KIRMIZISI ADLI FİLM ÇEKİLMİŞTİ
Konser, düğün gibi organizasyonlar ile sinema ve dizi filmlerinin çekildiği Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nın en son Ferhan Özpetek'in yönettiği, Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Nejat İşler gibi sanatçıların rol aldığı 'İstanbul Kırmızısı' adlı sinema filmine de evsahipliği yapmıştı. Yalının ayrıca 'Binbir Gece' dizisi gibi çok sayıda dizinin de çekilmişti. Hekimbaşı Salih Efendi yalıyı 18. yüzyıl başında iki oda bir sofadan oluşan küçük bir yapı olarak satın alarak daha sonra ilave inşaatlarla büyüttü.
Vira Haber