Japonya'yı sarsan 8.9 büyüklüğündeki depremin ardından reaktörlerinde patlama meydana gelen Fukuşima nükleer santrali, milyonlarca insanın sağlığını riske edebilir. Japonya, tarihin en ciddi nükleer krizlerinden biriyle boğuşurken, dünya genelindeki nükleer santraller de mercek altına alındı.
Japonya'da deprem ve tsunami sonrasında Fukuşima Nükleer Santrali'nde yaşanan radyasyon sızıntısının ardından, tüm dünyada nükleer enerji tartışması büyüyor.
Birçok ülke nükleer santrallerde güvenliğin arttırılacağı konusunda açıklama yaparken, çevrecilerin gösteriler düzenlediği Almanya'da 1980 yılından önce kurulan 7 nükleer santralin güvenlik incelemeleri için geçici bir süre kapatılacağı açıklandı.
Nükleer enerji santrali üretiminde dünyada ikinci sırada yer alan Fransa'da da, santrallerin kapatılması konusunda hükümete baskı giderek büyüyor.
Merkezi Viyana'da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na göre, dünya genelinde, faal durumdaki 442 ticari nükleer santralin yüzde 20'si önemli derecede sismik faaliyetin olduğu bölgelerde inşa edilmiş durumda.
Hürriyet