"Norveç projelerinde yer almak en büyük hedefimiz"

Norveç projelerinde yer almanın en büyük hedefleri olduğunu vurgulayan Barbaros Onur, şu anki hedeflerinin GEPA’yı layık olduğu marka değeriyle tekrar piyasada yaşatmak olduğunu ifade etti.

ONURSAN 2019 yılı içinde denizcilik sektöründe marka değeri yüksek olan ama son dönemde sıkıntı yaşayan GEPA firmasını bünyesine kattı. GEPA’nın eski çalışanlarını yeniden bünyesine katan GEPA’nın Genel Müdürü Barbaros Onur, önümüzdeki dönemde yapmak istedikleri çalışmaları ve hedeflerini anlattı. Norveç projelerinde yer almanın en büyük hedefleri olduğunu vurgulayan Barbaros Onur, şu anki hedeflerinin GEPA’yı layık olduğu marka değeriyle tekrar piyasada yaşatmak olduğunu söyledi.

GEPA sektörde bilinen oldukça eski bir şirket ve marka. Onursan da çok önemli işlere imza attı son dönemde. GEPA’nın el değiştirme hikayesinden bahseder misiniz?

ONURSAN firması olarak GEPA’yı 2019 yılı içerisinde devraldık. GEPA üretim alanında faaliyet gösteren imalatçı bir firma. ONURSAN ise; yangın ve emniyet konusunda bu malzemelerin teknik servis hizmetini sağlayan bir kurum... Uluslararası anlamda da 25-30’a yakın farklı markanın servis temsilciliğini yapmaktayız. GEPA adı altında da üretimlerimize devam ediyoruz. GEPA firması Türkiye’deki gemi inşa sektörü ve genel kriz neticesinde daralan pazar durumu nedeniyle biraz sıkıntılı bir dönem geçirmişti. Açıkçası devralma süreci biraz zor geçti, ancak firmayı 2019 itibarı ile devraldıktan sonra eski çalışanlarımızla tekrar faaliyetlerimize başladık. GEPA’dan daha önce ayrılan ekibi toparladık. Hemen hemen yüzde 90 eski çalışanlarla devam ediyoruz. Firma içinde bazı katılımlar da oldu. Şu anki hedefimiz, GEPA’yı layık olduğu marka değeriyle tekrardan piyasada yaşatmak. Türkiye’deki yeni inşa talebi çok iyi noktada olmadığı için yurtdışı pazarında da bir arayış içerisindeyiz. Ürünlerimizin yurtdışında da satışını yapma hedefindeyiz. Bununla ilgili olarak ilk etapta özellikle Türkiye’de yapılan Norveç projelerinde yer alma çabasındayız.  Çünkü Norveç Türkiye’de en çok gemi ihraç edilen ülke olarak dikkat çekiyor. Bu alanda çok aktif bir şekilde çalışan belli başlı tersanelerimiz var. Ama maalesef Norveç’e ihraç edilen gemilerde büyük oranda yabancı marka ekipmanlar kullanılıyor. Biz bunu bir fırsat olarak görüyoruz. Şöyle ki Norveçlilerle çalışmak bir açıdan zor, bir açıdan da avantajı var. Çünkü kalite standartlarını en üst düzeyde tutan bir müşteriniz olduğu zaman bu sizi ister istemez daha ileriye doğru götürecektir. Müşterinin ihtiyaçlarına göre faaliyetler yapmak önem arz ediyor. Dolayısıyla müşterinin ihtiyaçları kalite ve emniyet şeklinde gidiyorsa, siz de şirketinizi ürünlerinizi buna göre şekillendiriyorsunuz. Eğer Norveçlilerle çalışabiliyorsanız, dünya üzerindeki hemen hemen bütün müşteri gruplarıyla çok rahatlıkla çalışabilirsiniz. Bu büyük referanstır. Norveçli müşteriler gerçekten zor beğenen ve belli kalite konularında ödün vermeyen insanlar. Norveç de Türkiye’yi tercih ediyor. Hem coğrafi olarak, hem de kalite olarak Avrupa’ya yakın olması bizi tercih etme nedenleri arasında. Çin ile karşılaştırıldığında farkımız olumlu anlamda avantajlı. Fiyat olarak da Avrupa’daki diğer yerlere göre daha iyi bir yerdeyiz. Dolayısıyla bu dengelere bakarak bizi tercih ediyorlar. Bu Türkiye için büyük bir fırsat. Umarım diğer Avrupa ülkelerinde de Türkiye bu arayışların adresi olur. Tahminimce de öyle olacak.

Şu anda eski ürün gamından mı üretim mi yapıyorsunuz, yoksa yeni ürünler de olacak mı? Özellikle can kurtarma botlarında önemli bir markasınız…

Biz GEPA’yı devraldıktan sonra mevcut ürün gamında bulunan botların aynı şekilde üretimlerine devam ediyoruz. Yeni olarak bazı dizayn yapmak istediğimiz botlar var ama onları sanıyorum 2020 yılı sonlarına doğru faaliyete geçireceğiz. Şu an daha çok mevcut kullandığımız botların üretimine ağırlık vermiş durumdayız. Daha önce imal edilmeyen bazı bot çeşitlerinin üzerinde çalışacağız. RIB bot dediğimiz yarı şişme botların yapımına yönelik çalışmalarımız var. 2020 yılının sonuna doğru çıkarmayı planlıyoruz. Çünkü biz firmayı devraldıktan sonra zaten üretim sıfır noktasındaydı. Sertifikaların yeniden alınması, firmanın toparlanması, kalite yönetim sisteminin oluşturulması vs. zorlu bir süreç oldu. İlk yapılması gerekenleri atlattık, şimdi dediğim gibi yeni ürünler ve yeni pazarlara yönelik çalışacağız.

Yapmayı planladığınız yatırımlar ve hedeflerinizden bahseder misiniz?

Şu anki en büyük hedefimiz GEPA’yı yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da özellikle Avrupa, Rusya eksenindeki gemi inşa pazarlarında yer aldırabilmek. İlk etapta Norveç projelerinde yer almaya çabalıyoruz. Yani Tuzla’da olsun, Yalova’da olsun inşa edilen Norveç projelerindeki gemilerde Türk ürünleri olarak biz de yer alalım istiyoruz. Avrupalı, Norveçli markalarla aynı listede bulunabilelim. Bu arada Norveç ile ilgili şöyle bir girişimimiz oldu. ONURSAN zamanından daha önce beraber çalıştığımız satış müdürümüzle çalışmaya başladık. Kendisi Norveç’te yaşıyor. Oradaki armatörler, dizayn ofisleriyle irtibat halinde ve pazarlama faaliyeti sürdürüyor. Onun dışında teklif aşamasında olan veya imzalanan projelerle ilgili olarak tersanelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. İki ayaklı bir çalışma içerisinde devam ediyoruz.  Bu kısa sürede sonuç alabileceğimiz bir şey değil. Yabancı müşterilerde Türk markalarına yönelik bir önyargı olduğu için bunun aksini bir şekilde göstermek gerekiyor. Bunun için de fırsat sunulması lazım, bizde o fırsatı almaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız ürünler can emniyetiyle ilgili olduğu ve acil durumlarda kullanıldığı için daha dikkatli ve seçici olmamız gerekiyor. Kendimizi daha fazla geliştirip, kaliteli ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.

Bizim sektörümüzde tanıtım eksikliği yaşanıyor. GEPA geçmişte hedef fuarlara sürekli katılım gösterirdi. Siz tanıtım konusunda nasıl çalışmalar yapacaksınız?

Tanıtım konusunda her müşteri ziyaretimizde GEPA’yı ön plana çıkarma konusunda çabalarımız var. Sektördeki dergiler, yayın organları aracılığı ile müşterilere ulaşabildiğimiz her mecrada belli şartlar dahilinde tanıtım yapmaya özen gösteriyoruz. GEPA aslında bilinen bir marka, ama son zamanlarda yaşanan finansal anlamda sıkıntılar nedeniyle oluşan izleri silmeye çalışıyoruz. GEPA’ya tersanelerin, armatör firmaların hepsinin güveni ve beklentisi üst düzeyde.  O yüzden biz de iyi bir motivasyon ile tanıtım faaliyetlerine önem vererek, uluslararası fuarlara katılıyoruz.

İhracat hedefleriniz konusunda düşünceleriniz neler?

Sektörle ilgili baktığımızda fırsat anlamında en avantaj sağlayabileceğimiz ülkelerin başında Rusya geliyor. Bunun için Rusya’da yapılan NEVA fuarına da katıldık. Orada çok yoğun bir gemi inşa sanayisi var. Aldığımız rakamlara göre 2018 yılında 150 üzerinde gemi inşa edilmiş durumda. Yani bunu Türkiye’deki gemi inşa ile kıyasladığımızda inanılmaz bir fark olduğunu görüyoruz. Özellikle Rusya’nın, Türk markalar için bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Rusya’da Avrupa markaları tercih ediliyor. Ama fiyat konusunda bizim kadar avantajlı olamıyorlar. Çin markaları çok fazla tercih edilmiyor. Bizim için bu bir avantaj. Rekabet etmek zorunda kalmıyoruz. Karşımızdaki markalar genellikle Avrupalı markalar. Onun için Rusya, Türkiye bazında önemli bir Pazar. Rusya’da acentelik anlamında aracı kuruluşlar üzerinden çalışmalarımız var. Eminim 2020-2021 yılında proje sayımız artarak çalışmalarımız devam edecektir.

2020 için öngörüleriniz neler, nasıl bir piyasa bekliyor sektörü?

Yeni inşa ve tamir-bakım olarak ayırdığımızda; yeni inşa olarak eski yıllara göre açıkçası Türkiye’de çok büyük bir hareketlilik olacağını düşünmüyorum. Ama tamir-bakımda Türkiye Tuzla ve Yalova bölgesi ön görülüyor ki artarak devam edecektir.  Özellikle kural gereği Scrubber, Ballast Water System projeleri yoğun olarak devam edecek. GEPA aslında fiber glass üretim yapan bir firma. Bizim en önemli ana ürünümüz botlar, filikalar vs. Bunların dışında bu sene itibarı ile Kasım-Aralık 2019 itibarı ile başladığımız fiber boru ön imalatı ve montajı işi var. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse; gemilerde özellikle Scrubber ve Ballast Water Sistemleri’nde kullanılan cam-elyaf içerikli- GRE ve GRVE denilen bir boru türü var. Scrubber konulan gemilerde korozyona karşı çok büyük bir dayanaklığı olduğu için kullanılması gereken bir boru türü. Türkiye’de maalesef sertifika olarak bunun bir imalatçısı yok. Türkiye’ye yurt dışından geliyor. Biz burada onların hazırlığını, ön imalatını yapıp birleştiriyoruz ve projeye göre gemide montajını yapıyoruz. İşlemleri yaparken fiber işi önemli çünkü belli bir teknik donanım gerektiriyor. Onun için biz de genel olarak yaptığımız işi en iyi kişilerle yapan bir firmayız. Bununla ilgili de ONURSAN’da teknik servis müdürümüz Belçikalı ve daha önce 25 yıl kadar Rotterdam servis müdürlüğü yapmış biri. Daha sonra Türkiye’de bizimle beraber çalışmaya başladı. Yılbaşından sonra GRE boru konusunda uzun zaman çalışmış ve eğitim almış bir arkadaşımızla da çalışmaya başlayacağız. Dolayısıyla biz yaptığımız işlerde profesyonellerle çalışıyoruz ki teknik problemleri en aza indirelim.Hem GEPA olarak, hem ONURSAN olarak bizim için en önemli konulardan biri bu. Müşterilerimiz bize pahalısınız diyebilir. O konuda eleştirilere açığız, ama teknik anlamda onlara bir sorun yaratmamak en büyük avantajımız diye düşünüyorum. GEPA fiber glass dahilinde GRE boru adında bir bölüm oluşturduk. Ayrı bir tamir ekibimiz olacak. Buraya bir boru atölyesi kurulumu içerisindeyiz şu an. Şubat ayı içerisinde faaliyete geçecek. Biz burada gelen boruların ön imalatını yapıp, tersanelere göndererek orada montaj işlemlerini yapmayı planlıyoruz.

Ar-Ge yaptığınız işte çok önemli. Bu konuda çalışmalarınız neler?

GEPA’yı devraldıktan sonra eski sertifikalı ürünlerin üretimi konusunda çalışmalar yaptık. Yeni ARGE çalışmaları bizim ikinci hedefimizdi. Şimdi eski ürün çalışmalarını tamamlanmak üzereyiz. Bundan sonrası için de RIB botlar, FRC botların mevcut tiplerinde bazı dizayn değişikliğine gitmeyi düşünüyoruz. Ayrıca Avrupa standartlarına uygun bir boru atölyesi kurmaktayız şu an. Onu da şubat ayı itibarı ile faaliyete geçirmeyi planlıyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

ONURSAN olarak 2020 yılı içerisinde Tuzla’da yeni yerimize taşınmış bulunuyoruz ve yine şubat ayı içerisinde tam kapasiteli servis hizmetlerimize devam edeceğiz. Tuzla’da kullandığımız yerde kişi sayısının ve ekipmanların artması bize yeterli gelmiyordu. Yer değiştirmemizin en büyük nedenlerden biri buydu. Yeni yer tamamen bize ait. Kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda inşa ettik. Burada tek çatı altında bütün faaliyetlerimizi toparlamaktayız. Satış, operasyon, planlama, muhasebe, teknik servisler…  Burada Türkiye’de ilk olan bir çalışma şekline sahibiz. Dünyada da belki çok az örneği olan bir istasyon. Oraya basını da davet ederek bir açılış yapmayı planlıyoruz.

   

Vira Haber

GÜNCEL Haberleri

Marmaris'te Lodos ve Sağanak Yağış Denizin Rengini Değiştirdi
Fiyatı Altınla Yarışan Balık: Kalkanın Kilosu 1.200 TL
Türk Denizciliğinde DÖDER ile Zirveye
Yang Ming, Arkas Bunker'la Yola Devam Dedi
Rusya’nın Karadeniz Kıyısında 19 Yunus Ölü Bulundu