Su altı araştırmaları konusunda dünyada en son teknolojinin kullanıldığı Nautilus, Bodrum Yalıkavak merkezli olarak yürüttüğü Türkiye çalışmaları kapsamında bu yıl Karadeniz kıyılarını da araştırma takvimine aldı.
Halen Tuzla Tersanesi'nde bakıma alınan geminin bu ay içinde Karadeniz kıyılarına açılması bekleniyor. 65 metre uzunluğunda ve 10.5 metre genişliğindeki gemi üzerinde bulunan iki araştırma denizaltısı, 6 bin metreden görüntüleme ve bulgu toplama yeteneğine sahip bulunuyor. 16 teknik personel ve çeşitli bilim dallarından 25 bilim insanının görev yaptığı belirtilen gemide ayrıca bir belgesel kanalı için de çekim yapılıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Sualtı Araştırmalar Vakfı Başkanı Oğuz Aydemir, bu yeteneklere sahip bir geminin Türkiye kıyılarında yapacağı araştırmada, Türkiye'nin dahi bilmediği verilere ulaşılacağını, bunların doğrudan ABD'ye gönderilebileceğini savundu.
Geminin valiliklerden alınan ''film çekme'' izniyle faaliyet gösterdiğini, bu faaliyetlerin denetlenemeyeceğini ileri süren Aydemir, şöyle konuştu:
''Diyelim ki bizim Piri Reis gemisi, ABD karasularında su altı araştırması için izin istesin. Bu izni verirler mi? 'Film çekeceğiz' diyerek izin alıyorlar. 65 metrelik, her tür derinliğe inebilen bir gemiyle sadece film çekileceğine bir vatandaş olarak inanıyor musunuz? Daha fazla soru sormanın gereği yok. Bu konuda vakıf olarak çekincelerimizi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ilettik. Kimse bir şey yapmadı. Bizim vatandaş olarak vazifemiz buraya kadar.''
Aydemir, dalış kulüplerine batıklara dalma izninin verilmediği bir ülkede, ''gemisiyle gelene izin verilmesinin'' büyük bir çelişki olduğunu belirterek, bu tip araştırmalara izin verilirken ülke çıkarlarının göz önünde tutulması gerektiğini ifade etti.
Uluslararası yasalara göre, karasuları dışında çıkarılan eserler üzerinde Türkiye'nin hak talep edemediğini hatırlatan Aydemir, şu görüşleri dile getirde:
''Diyelim gemidekiler, Türkiye'nin 12.1 mil açığında bir amfora bulduklarını açıkladı. Ne yapacağız, 'Hayır o amfora 11 milden çıkarıldı, bizimdir' diyebilecek miyiz? 'Ben bu eserleri senin karasuların dışından topladım' derse ne diyeceğiz? Bu gemi, üzerindeki donanımla su altındaki madenlerin tespitini yapabilir, jeolojik ve morfolojik yapıyı ortaya koyabilir, petrol, gaz var mı yok mu bunu belirleyebilir ve uydu vasıtasıyla anında ABD'ye gönderebilir. Bu basit bir şey değil. Bu geminin elde ettiği verileri Türkiye ile paylaşacağı yönünde bir anlaşması var mı?''
Türkiye'nin su altı faaliyetleriyle ilgili izin mevzuatını da eleştiren Aydemir, izinlerin valilik tarafından değil, Ankara'dan verilmesi, bu gemilerin üzerinde hükümet komiserinin çalışması gerektiğini, verilerin paylaşımı konusunda net hükümler getirilmesinin şart olduğunu ifade etti.
-''ONLARI DEĞİL KENDİMİZİ SUÇLAMALIYIZ''-
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise Türkiye'de araştırmaların çoğunun yabancı gemilerle yapıldığını, bunun nedeninin Nautilus'takine benzer cihazlarla donatılmış bir geminin olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Vakıf olarak bu araştırmaların Türk gemileri ve personeli tarafından yapılması gerektiğini dile getirdiklerini, üç tarafı denizlerle çevrili, dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye'nin artık bu konudaki eksiğini gidermesi gerektiğini ifade eden Öztürk, ''Sizin geminiz yoksa Fransız, İngiliz, Amerikan gelip sizin denizlerinizin altını inceler. Türkiye'de su altı araştırmalarına ayrılan kaynak bir marinadaki yatların değeri kadar bile değil. Maalesef Türkiye denizleri, yabancı gemiler tarafından delik deşik ediliyor. Bunun için onları değil, kendimizi suçlamalıyız'' dedi.
Öztürk, su altı araştırması yapan yabancı gemilerin çıkan bilgi ve bulguları saklayabileceği ihtimalinin her zaman için gündemde olabileceğini de sözlerine ekledi.
-ŞÜPHECİLİK VE DEDİKODU-
Nautilus gemisinin Türkiye faaliyetlerini organize eden Bodrum ve Karya Bölgesi Kültür Sanat ve Tanıtma Vakfı (BOSAV) Başkanı Tufan Turanlı ise ortaya atılan iddiaların bilgisizlikten kaynaklandığını belirterek, şüphe duyan herkesi gemiye davet etti.
Nautilus'un Türkiye'nin yanı sıra Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs, İtalya ve İspanya'da da araştırmalar yaptığını, Nautilus'un bu konuda hiçbir ülkeyle sorun yaşamadığını belirten Turanlı, ''Benzeri bir Türk araştırma gemisi de izin istemesi halinde ABD'de rahatlıkla böyle bir araştırmayı yapabilir'' dedi.
''Şüpheciliğe saygı duyduğunu, ancak bunu araştırarak sınamak yerine dedikodu yapmayı anlayamadığını'' ifade eden Turanlı, geminin özellikle şüphe duyulan yüksek teknolojisiyle gurur duyduklarını, gemiyi Türkiye için daha iyi nasıl kullanabileceklerini düşündüklerini söyledi.
Geminin gençlere ve çocuklara eğitim vermek, su altında araştırma teknolojilerini geliştirmek ve bulgularıyla insanlığa hizmet etme amacı güttüğünü ifade eden Turanlı, şu bilgileri verdi:
''Gemi, çalışması sırasında internet üzerinden 'www.nautiluslive.org' adresinden 24 saat yayın yapıyor. İsteyen, istediği zaman ne yaptığımızı görebiliyor. ABD'de bin 400 okulda bu veriler üzerinden eğitim veriliyor. Yakında Türkiye'deki okullarda da yayına başlanacak. Nautilus'un tüm faaliyetleri ilgili bakanlıkların ve kurumların izinleri dahilinde yapılıyor.
Bu geminin teknolojisi sorun olarak görülüyorsa ileri teknolojiden korkup bunu afaroz etmeye çalışma anlayışı tarihte kaldı. Modern Türkiye'de bilim adamları bu teknolojiyi nasıl paylaşacaklarının derdinde. Geminin petrol araştırması yapabilme kapasitesiyle ilgili söylenenler bilgisizlikten kaynaklanıyor. Bu geminin yaptığı her şey açık, her anı canlı yayında. Gemimizin kapıları inceleme yapmak isteyen herkese açık. Kimin şüphesi varsa, bu gemiyi Türkiye için en iyi nasıl değerlendiririz derdindeyse, önüne kırmızı halı sereriz.''
-ÖĞRENCİLERİ BEKLİYORUZ-
Nautilus gemisindeki araştırma ekibine dahil edilmek üzere Türkiye'deki üniversitelerden öğrenciler ve akademisyenleri beklediklerini, ayrıca su altı meraklılarına da kapılarının açık olduğunu ifade eden Turanlı, Türk öğrencileri bu gemiye çekmekte şu ana kadar başarısız olduklarını söyledi.
Bu konuda bazı üniversitelerin su ürünleri fakülteleriyle iletişime geçtiklerini anlatan Tufan Turanlı, ''Hedefimiz Kaptan Cousteau'nun yolunda giderek denizleri genç nesillere sevdirmek'' dedi.
Turanlı, geminin bu yıl Karadeniz kıyıları ve Datça açıklarında görüntüleme ve örnek numune toplama işlemi gerçekleştireceğini, 1 Kasımda Bodrum'a demirleyeceğini, bu tarihten sonra gemiyi halkın gezebilmesi için açacaklarını, ayrıca sahilde de Nautilus Sergi Salonu açarak ilginç bulguları halkla paylaşacaklarını söyledi.
Bugün