“Mühendisliğe İhtiyaç Duyulan Her Alanda Hizmet Veriyoruz”

Konsept tasarım geliştirmeden, gemi inşası sırasında proje yönetimine kadar, bir geminin inşası boyunca hizmet sunan bağımsız tasarım ve danışmanlık şirketi olan VDenge Technology A.Ş. Genel Müdürü Hüsnü Çalışkan, şirketlerinin projelerini anlattı.

Çeşitli gemi tasarımı, açık deniz mühendisliği ve inşaatı hizmetlerinde 20 yılı aşkın deneyime sahip olduğunuzu biliyoruz. Bize biraz daha kapsamlı olarak VDenge’yi anlatabilir misiniz?

VDenge’nin kuruluşu aslında 1997-98 yıllarına dayanıyor. Şirket İhsan Altun Bey'in girişimleri ile kuruldu. Zamanla çok çeşitli projeler ile firmanın çalışmaları yurt içerisinde ve dışında devam etti. 2012 yılında firma Norveç ve Danimarkalı ortaklar alarak çalışmalarına devam etti ancak özellikle o dönemde petrol ve doğal gaz sektöründe yaşanan krizden sonra bu ortaklarımızla yollar ayrılmak durumunda kalındı.

Şu anda VDenge olarak tamamen Türk ortaklı yerli bir firma olarak mühendislik ve gemi tasarımı, gemi-inşa konusunda yolumuza devam ediyoruz.

Yaptığımız işler; gemilerin tasarımı, ileri mühendislik hesaplarının yapılarak bu tasarımların optimizasyonu, kullanıcı ihtiyaçlarına uygun bir şekilde ve tersanenin inşasına uygun projelerin yayınlanmasıdır.

Tabii ki tek işimiz bu değil. Advanced Engineering dediğimiz özellikle petrol/gaz, offshore sektöründe kullanılan mühendislik hesapları, petrol ve gaz platformlarına transportation engineering dediğimiz platformun kuruluş aşamasında da gerekli tüm analizleri de yapıyoruz. Biz işlerimizi gemiler ile kısıtlamıyoruz. Bir mühendislik ofisi olarak mühendisliğe ihtiyaç duyulan her yerde hizmet veriyoruz.

Yeni inşa ve dönüşüm projeleri desek; şirketinizle ilgili olarak bu konuda neler söylemek istersiniz?

İşimizin büyük çoğunluğu aslında yeni inşa ve hep kendini geliştiren projeler. Özellikle de geçtiğimiz son yıllarda nehir üzerinden yapılan deniz ticareti çok popüler ve kârlı olduğu için biz yıllardır özellikle düşük su çekimi olan, Rus nehirlerine girip çıkabilen gemilerde oldukça tecrübe kazandık. Tasarımını gerçekleştirdiğimiz son nehir/deniz tipi projeler ile sürekli çıtayı yükselterek Rusya marketinde ses getirdik. Bir Türk firması olarak bunu başarmak çok gurur verici. Bu sebeple halen yeni tasarımlar için siparişler almaktayız, özellikle ezber bozan özellikli projeler için. Tasarım yelpazemiz bununla kısıtlı da değil tabii ki, bunun haricinde küçük çaplı römorkör ve tekneler yaptık. Epeydir özlediğimiz bir iş olan tanker piyasası çok hareketli olmadığı için yeni inşası yok, ama biz bu süreç içerisinde bir iki tane de tanker projesi çalıştık. 

Tasarım ve danışmanlık şirketi olmanız yanında farklı alanlarda da hizmet veriyorsunuz bize bunlardan bahsedebilir misiniz?

Bahsettiklerimizin dışında, en çok hizmet verdiğimiz alan özellikle petrol ve doğalgaz sektöründe oluyor. Tecrübemizi geçen yıllarda Hazar Denizi’nde yapılmış olan en büyük petrol platformunun yapım aşamasında edindik. Bu konuda tecrübe kazandığımız için benzer işler alıyoruz. Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıllarda yurtdışında da çok fazla proje ortaklığımız oldu. Mesela Fransa’daki endüstri devi La CNim ile de ortak projelerimiz oldu. Aslında kendileri denizcilik ile hiçbir alakası olmayan bir endüstri firması ama özellikle kuzey denizlerindeki rüzgar santrallerine hizmet verebilecek bir tekne tasarımı üzerinde çalışıyorlardı. Denizcilikte tecrübeli olmadıkları için de bu konuda ortak bir çalışmamız oldu. O yüzden biz denizcilik, gemicilik dışında alternatif enerji, petrol-doğalgaz gibi sektörlerde de olmaya çalışıyoruz. En azından geleceğin işleri olarak görüyoruz.

Hangi tür gemi ve açık deniz yapılarında hizmet sağlıyorsunuz?

Aslında biz bir sınır çizmedik, geniş bir ufuk çizgimiz var. İşin içinde mühendislik olduğu sürece, tipi ve özelliği fark etmiyor. Bir balıkçı teknesi de, yengeç avlama gemisi de olabilir ya da tanker veya römorkör de olabilir. Hiçbirini ayırt etmeksizin projelerin sadece inovatif ve yenilikçi olmasını değerlendiriyoruz. Kendimizi geliştirmeyi her zaman hedef aldık. Her zaman yeni ve gelişmiş projeleri hedef aldığımız için sadece bir kuru yük veya tanker ile yetinmiyoruz. Ama genel olarak tanker veya kuru yük sürümümüz olabiliyor.

Yaptığınız projelerde tasarım süreci nasıl ilerliyor. Müşteri ile bu aşama sırasında nasıl bir iletişim içerisinde oluyorsunuz? Teknik destek de önemli…

Kesinlikle yaptığımız projeler müşteri odaklı. Özellikle denizcilik sektöründe müşteri ne istediğini bildiği sürece bu işimizi rahatlatıyor. Bizim de ulaşmaya çalıştığımız müşterinin isteğine tam oturan proje olduğu için mümkün mertebe her aşamada kendileriyle fikir alışverişimiz oluyor. Hatta normalde projeler klas onayı sonrası imalat şeklinde ilerlerken, biz klas onayından önce müşteri onayını da ara bir basamak olarak değerlendiriyoruz. Bunun haricinde bazı projelerde müşterinin bir talebi olmayabiliyor. O gibi durumlarda da biz sektörün ihtiyaç duyduğu ve yenilik getirebilecek şeyleri müşteriye tavsiye olarak iletip, projemizi yine geliştirme yönünde çalışıyoruz.

AR-GE konusuna gelirsek bu yaptığınız işte çok önemli bir konu. Bu alanda çalışmalar nasıl gidiyor?

VDenge ekibi çok genç ve dinamik bir ekip. Biz iş yerimizi bir ofis olarak görmüyoruz; çalışanlarımız için her zaman bir okul olduğunu iddia ediyoruz. Bu motivasyona sahip olan çalışanlar da hep kendilerini geliştirmek ve araştırmak üzere kodlanmış hissediyor. Bu yüzden de çok güzel AR-GE çalışmaları çıkabiliyor. Rusya’daki müşterilerimizin desteği ve talebi ile kendi araştırma grubumuz da var. Şu anda insansız deniz aracı üzerinde de bir çalışma grubu kurduk kendimiz için. Bir kargo gemisinin insansız olarak nasıl işleyebileceği üzerine AR-GE çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaları, yatırıma dönüşebilmesi için yapıyoruz. Gelecek bizden bunu istiyor.

VDenge’nin ileriki yıllarda geleceğini nasıl görüyorsunuz? Nasıl bir konumda olmasını hedefliyorsunuz?

Öncelikle VDenge uluslararası bir konumda olmak istiyor. Belirli bir çapta bunu başarabilmiş bir firma. Yurtdışında daha da adı duyulmuş, benimsenmiş bir firma olmak için de uğraşıyoruz. Bir Avrupa veya Uzak Doğu’daki firmalar kadar teknolojiye, yeniliklere hakim olup; hatta onlardan daha iyi olabildiğimizi göstermek üzere çalışmalarımız devam ediyor.

IMO’nun hem yakıt, hem de balast suyu ile ilgili yeni önlemleri gündemde. Bu yeni projelerinizde dikkate aldığınız bir konu mu? Neler planlıyorsunuz?

Biz bu konuları çok yakından takip ediyoruz. Alışılagelmişin dışında çözümlerle de müşterimize gitmeye çalışıyoruz. Bu konuda özellikle bizi anlayabilen müşterilerimiz var, o konuda da şanslıyız. Bir de bu işi yatırıma çevirebildikleri sürece yani maliyetinin farkını anlayabildikleri sürece çok güzel ve verimli projeler çıkabiliyor. Sunabildiğimiz çözümleri maksimum yelpazede tutabilmek için özellikle decarbonization konusunda her türlü teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Bunların haricinde balast suyu arıtma sistemleri vs. bunlarda zaten yeterince tecrübeli edindik zaman içerisinde. Onda da her türlü teknolojiyi yine takip edip müşterimize uygun ya da onların yatırımına uygun çözüm seçeneklerimizi geniş tutabilmek için çalışmalarımız hep devam ediyor.

Son olarak okuyucularımıza dilek ve temennileriniz nelerdir?

Son dönemlerde yaşanan yangın, sel gibi olaylardan dolayı üzüntümüz büyük. Ancak benim milletime olan inancım sonsuz. Kendim ve ekibimdeki genç arkadaşlarım gibi yetenekli ve bilinci açık insanların bu toprakları ve milleti daha da ileri götüreceğine inanıyorum. Okuyuculardan da bu düşüncedeki insanları desteklemelerini; teknoloji ve bilim alanında liderlik edebilecek insanların önünü açmalarını rica ediyorum.

Vira Haber

SEKTÖRDEN Haberleri

Doğuş Marine Services, D-Marin Turgutreis’te hizmete başladı
ABS’den AB Emisyon Ticaret Sistemi Semineri
12. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışması Sonuçlandı
CII Derecelendirmesinin Charterer ve Armatörler Arasında Yaratacağı Sorunlar Konuşuldu
GBD Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yıldönümünü Büyük Bir Organizasyonla Kutladı