“MİLGEM için tek bir adres gösteremiyoruz”

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, 8. Deniz Sistemleri Semineri’nde yaptığı konuşmada, savunma sanayisinin deniz araçları sektöründe önemli ilerlemeler sağladığını söyledi.

Savunma Sanayii Müsteşarı Demir, ODTÜ Kültür Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Deniz Sistemleri Seminerine katıldı. Burada bir konuşma yapan Demir, Türkiye’nin, deniz araçları sektöründe önemli ilerlemeler sağladığını belirterek, “Platformun kendisinin sadece maliyetinin yüzde 20’si olarak düşündüğümüzde, üzerindeki savaş yönetim sistemleri, silah sistemleri, çeşitli entegre sistemler gibi konulara baktığımızda aslında bir platform ve entegre sistemden bahsediyoruz. Bu sadece bir tersanenin ve sadece deniz kuvvetlerinin de sorumlu alanının biraz daha dışına çıkıyor. Üzerindeki hava savunma sistemleri, çeşitli hücum sistemleri, savaş yönetimindeki entegrasyon olsun, hatta bütün komuta kontrol sisteminin diğer sistemlere entegrasyonu olsun çok büyük bir konseptten söz ediyoruz. O nedenle savunma sanayinin bütün unsurlarının içinde olduğu ve entegre olmasını gerektiren bir konumdayız” diye konuştu.

Deniz platformlarında ihracatın önemine dikkat çeken Demir, “Önemli atılımlar yapmak durumundayız. En önemli ihracat kalemlerimizden bir tanesi şimdiye kadar 170 tane ihraç ettiğimiz botlardır. Ama büyük gemiler sınıfında Pakistan’daki ikmal gemisi ve daha sonraki modernizasyon işlemleri ama şu anda çeşitli pazarlarda sık sık gündeme getirdiğimiz bir MİLGEM platformu. ‘MİLGEM platformunu kim pazarlayacak?’ diye sorduğumuzda burada biraz duruyoruz. MİLGEM’i pazarlamak için konuşmaya gittiğimizde MİLGEM’in tasarlayıcısı, inşacısı gibi konular gündeme geldi ve biz tek bir adres gösteremiyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı artık diğer ülkelerde olduğu gibi denizcilik sektöründe önde gelen, özellikle ihracat dediğimizde ‘Türkiye’nin ihracattaki amiral gemisi budur’ diyebileceğimiz bir kuruluşa ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

“Sektör bu kadar özel tersaneciyi besleyecek sektör değil”

Türkiye’de çok sayıda tersanenin olduğunu ve sektörün bu kadar sayıda özel tersaneyi besleyecek bir sektör olmadığını vurgulayan Demir, konuya ilişkin şunları söyledi:

“İhracatta şu ana kadar bazı kötü örnekleri gördüğümüz gibi birkaç tersanemizin gidip aynı ülkeden aynı projeye teklif vermeleri, birbirlerinin önünü kesmeleri gibi bir kavramın olmasını istemiyoruz. ‘Serbest piyasa ekonomisi, neye dayanarak bunu yapıyorsunuz’ denebilir ama Savunma Sanayii Müsteşarlığı olarak bir regülatör ve düzenleyici görevi görmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu konuda tabi ki adil olmak, teşvikçi olmak gerekli ama kabiliyetleri öne çıkartmak ve zararlı, öldürücü rekabet yerine teşvik edici, sinerji doğurucu bir yaklaşımı öne çıkartmak gerektiğine inanıyoruz. O açıdan birinci önceliğimiz, çeşitli tersanelerimizin artık birbirleri ile öldürücü rekabet etmek yerine özellikle dış pazarlarda birbirlerine destek olmak, belli yapılanmalar altında bir araya gelerek Türkiye’nin deniz platformları alanında amiral gemisi olmaya aday yapıların çıkmasını bekliyoruz. Eğer bir ülkede bir deniz platformu için teklif verildiğinde milli bir sistemi orada kullanırken rekabetçi olamıyorsak, yabancı bir sisteme daha rekabetçi olabiliyorsak, teklif veren kuruluşu ’milli sistemi kullan’ diye zorlamanın o projeyi ve o ihaleyi kaybetme sonucunu doğuracağını bilmemiz lazım.”

“Ülke güvenliği, savunma söz konusu olduğunda bu ülke kaynaklarını seferber eder”

Savunma sanayini desteklemek adına bugüne kadarki projelerde maliyetler konusunda çok hasis olmadıklarını, ürünlerin milli ve yerli olması için bu konuda şirketleri desteklediklerini ifade eden Demir, “Savunma Sanayii Müsteşarlığında maliyetler analizi konusuna çok daha hassas yaklaşıyoruz. Bunun da ana sebeplerinden bir tanesi, milli sistemler geliştirirken onların maliyet etkin olmalarını ve sürdürülebilir olmalarını sağlamaktır. Sürdürülebilir savunma sanayinin olmazsa olmazlarından birisi ihracat kalemidir. İhracatı biz belli ölçüde gerçekleştiremezsek, hem kendi sistemlerimizi daha pahalıya mal etmiş oluruz hem de onların geliştirilmesi ve sürdürülebilmesi yönünde engeller çıkmış olur. Bir iş birliği içinde çalışmamız gerekiyor. Bu iş birliğinin ve koordinasyonun adresi olmaya gönüllüyüz. Bu konuda yapıları birleştirici, destekleyici ve başarıyı getirecek hamlelerin yapılmasında rol oynayıcı olmayı üstleniyoruz, Savunma Sanayii Müsteşarlığı olarak buna gönüllüyüz. Ülkemizde kaynaklarımız kısıtlı ama ülkenin güvenliği, savunma söz konusu olduğunda bu ülke kaynaklarını seferber eder. Yeter ki biz doğru projeleri, doğru formatlar ile ortaya koyalım ve milli yapılarımızı destekleyelim” diyerek sözlerini noktaladı.

Vira Haber

GÜNCEL Haberleri

Bozcaada ve Gökçeada'ya Bazı Feribot Seferleri İptal Edildi
İstanbul'da Lodos Nedeniyle Dalgalar Oluştu, Kimisi Fotoğrafladı Kimisi Kaçtı
Dev Dalgalar Sahilleri Dövüyor
Bu Kış, MSC Sinfonia ile Konforlu Kruvaziyer Seyahati Türkiye’de
Denizcilerden Yıpranma Hakkı İçin Çağrı: "Yıprandığımızı Anlatamıyoruz Çünkü Ölüyoruz"