Yoğun katılımın olduğu toplatıya İstanbul Vali Yardımcısı Emin Çolak, İstanbul Liman Başkanı Gani Aygün,Türkiye Liman-Dok ve Gemi Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu, meclis üyeleri ve sektör temsilcileri katıldı.
‘Hamd edin’
Yaşanan krizle ilgili değerlendirmelerde bulunan ve esas sorunun teminattan kaynaklandığını belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan “Gerçek ihtiyacımız finansman mı? Finansman benim bildiğim yapılacak bir şey için aranan kaynak. Türkiye’nin son 35 yılını çok net biliyorum.Geçmiş krizlerle hiçbir alakası yok bu krizin.Esas sorun teminat.Gemilerin değer kaybetmesinin yaratmış olduğu ana problem.Teminat geçmişte vardı ama bugün geldiğimiz noktada teminat yok.1982-1986 arasındaki gerçek denizcilik krizinde bakın bizim filomuz yok denecek kadar az.En büyük kriz 1982-1986 krizidir.Hem değerler küçülmüş hem de arz talep dengesi ciddi anlamda bozulmuştur. ‘Hamdolsun’ sözü bana 10 gün önce Başbakanımız tarafından söylendi. Başbakan ‘Hamdedin’ dedi. Biz de bulunduğumuz noktaya hamdediyoruz.Yeni bir denizcilik arama konferansı yapma zamanı geldi. Herkesin belli fikirleri var ama çok daha yaratıcı olmak zorundayız. “ dedi.
‘Gerçek sorun teminatın finansmana dönüşmemesi’
Bir tek yol var hurda teşviği.Devletten artık teminat alma dönemi bitti.Devlet teminat veriyor.Tarım sektörüne veriyor. Üretirsen veriyor. Haksızlık etmeyelim.Son 5 yılda çok şey yapıldı. Nakit para verilmedi.Sayın bakanımız denizcilikten gelen bir insan.Bizim kaptanımız. Krizin ilk 3 yılında çok yoğun çalıştık. Yapılacakların belli bir sınırı vardı.Bunun en somut örneği de Kredi garanti fonu uygulamasıdır.Birçok armatörümüzün,yan sanayicimizin,tersanecimizin ciddi sıkıntısı var. Teminatın yoksa çok zor.Bu konunun irdelenmesi ve takip edilmesinde fayda var. Devlet bizden bıktı. Neyi nasıl soracağımız çok önemli. Devlet şuan yardım ve hibe yapmıyor. Geçmişte denizcilere 7 milyon dolarlık ihracat primi verildi. Böyle bir şey şuan olabilir mi? Çok zor. Gerçek sorunumuz teminat değil.Teminatın finansmana dönüşememesi.
‘Denizcilik Türkiye için önemli bir sektör’
11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nın ilk günkü kalabalıkla bir kere övgüyü hak etmiştir. Türkiye’de böyle bir organizasyonu yapmak bile büyük bir başarıdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. George Friedman ,deniz taşımacılığını Türkiye açısından ne kadar önemli olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi.Denizciliğin Türkiye için çok önemli bir sektör olduğunun altını çizdi.
‘Bu kürsü adamı vezir de eder…’
Meclis kürsünün önemine dikkat çeken Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu “ Son zamanlarda meclisin işleyişini beğenmiyorum.Bu kürsü adamı vezir de eder diğerini söylemek istemiyorum.Bu kürsülere kolay kolay çıkılmaz. Bu mecliste konulması gerekenler var konuşulmaması gerekenler var. Bölgesel meseleler, kendi bölgelerinde halledilecek meseleler. Şube başkanlarımıza önemli görevler düşüyor. Her şubenin kendi yönetim kurullar var.Son yapılan 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası çok güzeldi. Yapılan toplantıların hepsi dolu dolu geçti.Özellikle Cumhurbaşkanımızın ve bakanımızın konuşmalarında değindiği konular çok önemliydi. Bunun için şurayı düzenleyen bakanımıza ve bakanlık temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. “ şeklinde konuştu.
‘Alsancak Limanı Türkiye’nin 5. büyük limanı olacak’
İzmir Alsancak Limanı’ndaki işçi problemlerinin çözümlendiğini dile getiren İzmir DTO Şube BaşkanıYusuf Öztürk, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın destekleri ile 38 işçinin işe başladığını kaydetti.
İzmir Alsancak Limanı’nın kapatılması ile ilgili medyada bir kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Başkan Öztürk, iki bin senelik geçmişi olan doğal bir limanın kapatılması bölge ekonomisine büyük zarar vereceğini kaydederek; “Sayın Bakanımızın katkıları ile son dönemde yapılan yatırımlar ile İzmir Alsancak Limanı Türkiye’nin 5. büyük limanı olma yolundadır” dedi.
“Balıkçıları temsil hakkı Deniz Ticaret Odası’nındır”
Son zamanlarda balıkçılıkla ilgili herkesin konuştuğunu ve balıkçılığı temsil eden tek yerin Deniz Ticaret Odası olduğunu belirten Balıkçılık Meslek Komite Başkanı Murat Kul: “Bizim avladığımız balıklar gezici balıklardır.Belli bir yerde durmaz.Kanalizasyon dibinde yaşayıp o pisliği yemezler.Gezici balıklardır. Balıklarda bir sıkıntı yok.İzmir’de balıkçılıkla ilgili bir haber çıktı. Sayın başkanımın yanındayım.Balıkçılık hakkında bir brefing vereceğiz. Herkes balıkçılık hakkında yorum yapıyor. Endüstriyel balıkçılığı temsil eden tek yetkili yer Deniz Ticaret Odası’dır. Ben de bu komitenin başkanıyım. Büyük balıkçıyı temsil etme yetkisi burasıdır. “ dedi.
“Kişi başı balık tüketimini arttırmamız gerekiyor”
Balık fiyatlarının pahalı gideceği konuşuluyor. Pahalı veya ucuz diye bir şey yok. Ucuz olursa biz kazanmıyoruz. Normal bir şekilde gidecek.Biz kazanacağız. Bugün palamutun tanesi 7-8 lira. Kimse bunun 2-3 lira olmasını beklemesin. Sonuçta balıkçı da kazanacak.Şuan deniz suyu sıcaklığı nedeniyle bolluk yok.Ay sonunda balıklar toplanacak. Hamsinin kilosu 7-8 lira civarında gidiyor. Bütün omega 3 hamside. Kişi başı tüketim 7.5 kilo.Bu ülkemiz için çok ayıp bir şey.Balık tüketimini reklamlarla arttırmamız gerekiyor. Deniz Ticaret Odası’na ve basına büyük görev düşüyor. Japonya’da 86 kilo.Dünya ortalaması 17-18 kilo.Avrupa ortalaması 27.5 kilo.Bizim ülkemizde ise 7 kilo. Bunun arması için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
virahaber.com