Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Deniz Ayas, Mersin Körfezi'ndeki kurşun oranının, gıda kodeksinde belirlenen orana göre yüksek olduğunu söyledi.
Batıda Silifke İlçesi'ne bağlı Taşucu Beldesi'nden başlayarak doğuda Adana'nın Karataş İlçesi'ne kadar uzanan Mersin Körfezi'nde 10 yıldır süren, yaşayan denizel türlerin ağır metal düzeyleri ile ilgili araştırma tamamlandı. Mersin Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma Merkezi'nde yapılan son 3 ayda yapılan analizlerde dil, barbun türleri, belam, ıskarmoz, kolyoz, kırlangıç balığı türleri, kupes, mercan, istavrit, turna, izmarit, mırmır, subye ve kalamar gibi türlerde yüksek düzeyde kurşun olduğu belirlendi. Gıda kodekslerine göre balıklarda 0.4 ppm, omurgasız denizel türlerde 1 ppm üst limit bildirilmesine rağmen tüm türlerdeki kurşun düzeyi de ortalama 4 ppm olarak ortaya çıktı.
KİRLİLİK ARTTI
Araştırmayı yapan Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Ayas, çevresel kirliğin olumsuz etkilerinin tehlikeli boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Metal kirliliğinin uzun bir periyotta açığa çıktığını belirten Yrd. Doç. Dr. Deniz Ayas, "Metal kirliliği, ekosistemde en önemli kontaminasyonlardandır. Metaller, doğada biyolojik ve jeolojik döngülerle dağılıyor. Madencilik, endüstriyel ve tarımsal aktiviteler deniz ekosisteminde metal kontaminasyon düzeyini, geçmişten bugüne artırmaktadır. Deniz ekosistemindeki metallerin dramatik seviyelerle ulaşması, denizlerin kirliliği maskelemesi nedeniyle görülmemektedir. Bu diğer kirleticilerle karşılaştırıldığında metal birikimin etkileri uzun bir periyotta açığa çıkar. Bakır, çinko, demir gibi bazı metaller metabolizma için gereklidir, fazlası ise toksik etki gösterir" dedi.
DENİZ ÜRÜNÜ TÜKETİMİ AZ OLDUĞU İÇİN TEHDİT DÜZEYİ DÜŞÜK
Yaptıkları analizlerde ortaya çıkan sonuçların ulusal ve uluslar arası gıda kodeksinin çok üstünde olduğunu da ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ayas, bunun da insan sağlığı için tehlike oluşturduğunu kaydetti. Mersin Körfezi'ndeki tüm türler üzerinde inceleme ve analiz yaptıklarını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ayas, çalışma hakkında şu bilgileri verdi :
"Tüm türlerde yaptığımız analizler sonucunda kurşun düzeyinin 4 ppm olduğu belirlenmiştir. Bu da insan sağlığı için risk oluşturmaktadır. Ancak ülkemizdeki balık tüketim oranları düşünüldüğünde özellikle ileri endüstriyel toplumlara göre çok daha azdır. Türkiye'deki tüketime bakıldığında kurşunun tehdit düzeyini azaltmaktadır. Ancak, bunun yanında sağlıklı yaşam üzerinden, halk sağlığı uzmanları tarafından deniz ürününün tüketimi teşvik edilmektedir. Kurşunun bu yüksek düzeyinin bugün için düşük olsa bile, deniz ürünlerinin tüketiminin artmasına bağlı olarak tehdit düzeyi yükselecektir. Mersin Körfezi'ndeki kurşun oranı ulusal ve uluslararası gıda kodeksine göre üst sınırının yaklaşık 10 katı üstündedir. Özellikle bölgemizdeki endüstriyel proseslerden açığa çıkan kurşunun deşarjının azaltılması ile bu problemin aşılması mümkün olacaktır."
virahaber.com