Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü askeri ve araştırma faaliyetlerinde üs olarak kullandığı Taşucu Limanı’nın bölge için stratejik önemine dikkat çeken Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Kpt. Mesut Öztürk, liman kapasitesini artıracak adımların milli politika olarak benimsenerek yatırımlara hız verilmesi çağrısı yaptı.
Sahip olduğu konumu ile uluslararası ticaretin kavşak noktalarından biri olan ve geçmişten günümüze güç ve egemenlik mücadelelerine tanıklık eden Doğu Akdeniz, son süreçte yeni hidrokarbon kaynaklarının keşfi ile yeniden tüm dünyanın gündeminde. Küresel güçler için iştah kabartan ve bu yönüyle siyasi ve askeri açıdan çatışmaya dönüşme potansiyeli ve tehditler barındıran bölgede Türkiye, kendisini denklem dışında bırakmak için yapılan girişimlere keşif çalışmaları, sismik araştırmalar, deniz yetki alanları çalışmaları, navteks ilanları, uluslararası bürokrasi ve askeri seçeneklerle cevap veriyor. Bu süreçte Türkiye’nin bölgedeki varlığını güçlendirmek için yürüttüğü bilimsel askeri ve bürokratik faaliyetler için Taşucu Limanı’nın bir üs haline geldiğine dikkat çeken Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Kpt. Mesut Öztürk, “Taşucu Limanı yaklaşık 50 yıldır gerek Doğu Akdeniz’de yaşanan krizlerde gerekse yürütülen proje ve ticari faaliyetlerde rüştünü defalarca ispat etti. Bölgede yaşanan deneyimler, MDTO olarak Doğu Akdeniz’de bir limandan asla vazgeçilmemesi gerektiği konusundaki ısrarımızın ne denli doğru olduğunu ortaya koymakta. Son olarak, gerek enerji kaynakları gerek güvenlik gerekse deniz ulaşımı açısından stratejik önemi haiz bu limanın, bölge güvenliğini kontrol altına almak ve ekonomiye daha fazla katkı sunmak üzere verimliliğini artıracak yatırımların milli politika olarak benimsenip, yatırımlara hız verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz” dedi.
Bölge tarih boyunca kriz dönemlerinde önemli görevler üstlendi
“Doğu Akdeniz meselesi; uluslararası hukuk çerçevesinde kendi haklarını koruma ve çevresinde gerçekleşen oldubittilere müsaade etmeme kararlılığında olan Türkiye için bugün bir güvenlik meselesi haline dönüşmüştür” diyerek bölgenin Türkiye için stratejik önemine dikkat çeken Kpt. Mesut Öztürk, Taşucu Bölgesi’nin sahip olduğu liman ve lokasyon itibariyle önceki yıllarda da birçok alanda üs olarak kullanıldığını hatırlattı. 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nda Kıbrıs Adası’na en yakın nokta olan Taşucu Limanı’nın Türk birlikleri tarafından askeri üs olarak kullanıldığını ve Girne’ye yapılan harekatın merkez üssü olduğunu anımsatan Öztürk, “Bölgenin önemi daha sonra 1999 yılında alınan 449 sayılı MGK kararı ile bir kez daha tescil edilmiş ve alınan MGK Kararı ile ülkemizin Akdeniz sahillerinde barış zamanında sivil ticari gemilere, gerginlik durumlarında Deniz Kuvvetleri'ne hizmet verebilecek bir tersanesinin bulunmadığından hareketle Taşucu’ndaki limanın bir bölümünün tersane bölgesi haline getirilmesi tavsiyesinde bulunulmuştu. Söz konusu MGK kararı, Taşucu’nun taşıdığı stratejik değerin devlet eliyle de altının çizildiği anlamını taşıyor.” diye konuştu.
Bölgede araştırma ve askeri faaliyet yürüten gemiler tarafından kullanılıyor
Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen Taşucu Limanı’nın Akdeniz’de suların ısındığı bir dönemde daha üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ve bölgede görev yapan araştırma ve askeri gemilere üs hizmeti verdiğini kaydeden Öztürk, şöyle devam etti: “Gelişen süreç vesilesiyle Doğu Akdeniz’deki limanlarımızın varlığı ve Doğu Akdeniz’de ulaşım konusundaki imkan ve kabiliyetlerimizin önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Ülkemiz adına Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren sondaj ve sismik araştırma gemileri ile onlara güvenlik desteği sağlayan Türk donanmasına ait askeri gemiler Taşucu Limanı’nda barınmakta ve bu gemilerin ikmali, lojistik ihtiyaçları ve bakım-onarımları yine Taşucu Limanı’mızdan karşılanıyor.”
Kaynak: Dünya Gazetesi