Tarihte savaşların seyrini değiştiren, günümüzde de savaş gemileri için büyük bir tehdit unsuru olmaya devam eden deniz mayınlarının tespit ve imhasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı önemli görevler icra ediyor.
Eğitimlerine düzenli olarak devam eden, uluslararası tatbikatlarda görev alan Mayın Filo Komutanlığı unsurları mayınların tespit ve imhasında insansız sualtı araçlarını da kullanıyor.
Engin ve Aydın sınıflarındaki mayın avlama gemilerine sahip komutanlık, bünyesideki gemilerin sonar sistemleri, insansız su altı araçları ve mayın harbi dalgıçlarıyla deniz mayınlarının tespit ve imha ederek görevlerini sürdürmeye devam ediyor.
Balıkesir'in Erdek ilçesinde konuşlu filo komutanlığı, imkan ve kabiliyetleriyle dünya bahriyelilerinin arasında seçkin bir yere sahip olmayı sürdürüyor.
Komutanlıkta görevli özellikle Aydın sınıfı mayın avlama gemileri NATO'nun en etkin mayın gemileri olarak dikkati çekiyor.
TCG Anamur mayın avlama gemisi
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine 2008'de giren TCG Anamur mayın avlama gemisi de filodaki Aydın sınıfı gemiler arasında yer alıyor.
Manyetik sensörlü mayınlar tarafından tespit edilmesini zorlaştırmak için non manyetik çelik kullanılarak inşa edilen gemi, 54,5 metre boyu ve 9,7 metre genişliğiyle sularda görev yapıyor.
Nisan-ağustos dönemlerinde NATO Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu-2'nin komutasında Akdeniz ve Karadeniz'de görevler icra eden gemi, 4 uluslararası tatbikata katıldı ve 25 eğitim mayınıyla da İspanya'daki tatbikatta 2 tarihi top mermisi buldu.
"Bismillah, makine dümen"
"Avlamada Gurur" parolasıyla görev yapan TCG Anamur'da, düzenli olarak yapılan eğitimlerin arasında Mayın Avlama Harekatı da yer alıyor.
Kontrollerin ardından gemi Komutanı Binbaşı Bülent KaragGöz'ün köprü üstünden verdiği, "Bismillah, makine dümen, kumandaya hazır ol." emriyle göreve çıkan TCG Anamur, birçok savaş gemisinden farklı olarak paralel hareket edebiliyor ve etrafında 360 derece dönebiliyor.
Söz konusu özellikleri mayın arama görevleri sırasında etkin olarak kullanılan gemide, mayın harbi savaş harekat merkezinden yönetiliyor. Mayın harbi subayı, sonar ve harekat astsubaylarının bulunduğu merkezde, dökülen mayınlar ilk olarak sonar ekranından tespit ediliyor.
Sonarlar tarafından mayın olabileceği değerlendirilen temaslar insansız sualtı cihazı veya mayın harbi dalgıçlarınca teşhis ediliyor. Teşhisin gerçekleşmesinin ardından da mayınlar hava ve deniz şartlarına göre yine cihaz veya dalgıç tarafından imha ediliyor.
Mayın harbi sırasında geminin planlanan izler üzerinde hassasiyetle seyir icra etmesi ayrı bir önem taşıyor.
Bunu sağlamak için de GPS'ten mevki alarak gemiyi otomatik olarak konumlandırabilmek ve belirlenen rota üzerinde seyredebilme imkanı bulunan dinamik otopilot sistemi bulunuyor.
HOSA'dan önemli görev
Belirlenen mayınların imhasında deniz ve hava şartlarına bağlı olarak mayın harbi dalgıçları veya insansız sualtı cihazları kullanılıyor.
Dalgıçlar non manyetik ve zayıf bir akustik ize sahip cihazlarla görev yaparken azami 300 metre derinliğe kadar görevlerde ise uzaktan kumandalı sualtı cihazı kullanılıyor.
Üzerindeki kamerayla teşhis edilen temasın görüntülerini anlık olarak gemiye aktaran cihaz, mayınları harp makası veya patlayıcı yükü kullanarak imha ediyor.
Mayınların tespitinde Hafif Otonom Sualtı Cihazı (HOSA) da kullanılıyor. Gerekli eğitimi alan özel bir ekip tarafından kullanılan cihaz mayın avlama gemilerinin manevra yapmasının zor olduğu ve mayınlı sahaya insan ya da gemi sokulamadığı durumlarda etkili olarak kullanılıyor.
Programlandıktan sonra suya bırakılan cihaz istenilen koordinatlarda saha taraması yapıyor, tespit ettiği temasların fotoğraflarını çekerek kaydediyor.
Görevini tamamlamasının ardından su sathına çıkan cihazın kaydettiği görüntüler ise dikkatle inceleniyor.
Tüm suüstü platformlarından kolaylıkla atılabilen HOSA, bin metre derinliğe kadar alanlarda 8-10 saate kadar görev yapabiliyor.
Vira Haber