Bir balıkçılık firmasının da sahibi olan Osman Kocaman, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Bandırma'da bu yıl rekor derecede palamut balığı görülmesinin sevindirici olduğuna dikkati çekti. 2005 yılında da böyle böyle bir palamut akını görüldüğünü vurgulayan Kocaman, şunları söyledi:
"Bu yıl, çok iyi palamut avcılığı bekliyorduk. Bunun gerçekleşmesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımız da bol bol, ucuz protein alma olanağına kavuştu. Bandırma'da palamudun tarihi, antik çağlara dayanıyor. Göç eden bir balık olan palamut, Bandırma'nın sembolüdür. Ancak bu balık bolluğu, Bandırma Körfezi'ne ait değildir. Yüzde 90-95'i Karadeniz'de avlanan Bandırmalı balıkçı teknelerinden gelen palamutlardır. Bandırma, aynı zamanda yıllardır bir palamut dağıtım merkezi olarak hizmet veriyor."
Son çıkan su ürünleri yönetmeliğinin, 24 metrenin altındaki sığ sularda avlanma yasağı getirdiğine dikkati çeken Kocaman, "Şimdi bize, 'Bakın siz bu yasağa karşı çıkıyorsunuz ama balık, nasıl bollaştı' diyorlar. Oysa bizim sözlerimizde bir çelişki yok. Örneğin, küçük balıkçılar, yine balık tutamıyor. Bandırma Körfezi'ne balık girmiyor. Ciddi kurumların yaptığı araştırmalar, Marmara Denizi'nde, eskiden 100 olan ticari balık türünün, denizdeki oksijen azalması nedeniyle 5-6 türe düştüğünü gösteriyor. Yani, denizlerimiz kirli" diye konuştu.
Kocaman, denizlerdeki palamut balağının yüzde 70-80'ini, 40 metrenin üzerindeki teknelerin tuttuğunu belirterek, şöyle devam etti: "Ancak ülkemiz denizlerinde avlanan teknelerin yüzde 20'si büyük boy, yüzde 80'i ise küçük boydur. 24 metrenin altında avlanma yasağının, denizlerimizdeki balığın artış kaydedip kaydetmeyeceğinin en büyük göstergesi, göçmen palamut balığının bolluğu değil, suların soğumasıyla birlikte çinekop ve lüferin görülüp, görülmemesi olacaktır. En büyük test, budur. Ancak, ilgili bakanlığımızın, 24 metre altında avlanma yasağı kararının, önümüzdeki yıl yeniden değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum."
virahaber.com