Burgazada’da halkın ücretsiz denize girebildiği ve kamp yapabildiği İstanbul’daki neredeyse tek bölge olan, 1. derece sit alanı Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihaleyle özel kişilere devredildi.
dokuzadabirdeniz.com'da yer alan habere göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün son uygulaması Burgazada’da gerçekleşti. 15 Aralık tarihinde yapılan ihaleyle Burgazada'nın simge isimlerinden Madam Martha'nın adı ile anılan koyu ve çevresindeki elli dönümü aşkın arazi, 15 bin TL aylık kira bedeliyle 15 yıllığına adada restoran işleten bir kişiye kiralandı.
Böylece Burgazada’nın doğal yaşamı ve kültürel belleği açısından en önemli bölgelerinden birinin turizm işletmelerine açılması için ilk adım atılmış oldu.
1. derece doğal sit alanı olan Madam Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi Martha Koyu’ndan Kalkapazankaya’ya kadar uzanan çok geniş bir bölgeyi kapsıyor. Arazi üzerindeki Madam Martha’nın evi de dahil olmak üzere çeşitli binalar için imar barışından yararlanmak üzere yapılan başvurular sonrasında alınacak turizm ruhsatı, bu bölgenin turistik işletmelere açık hale gelmesine neden olacak.
ADA HALKI İHALENİN İPTALİNE ÇALIŞIYOR
Bölgeyi tellerle çevirmeyi, alana girişleri ücretli hale getirmeyi, bölgede konser alanı, plaj, restoran ve kafeterya gibi tesisler kurmayı planlayan işletmecinin projeleri için resmi onay süreci halen devam ediyor.
2006 yılında adadaki Hazine’ye ait bir başka araziyle trampa edilerek Silahtarağa Vakfı’na devredilen ve böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolüne geçen Martha Koyu hakkındaki gelişmeler o tarihten bu yana Burgazadalılar tarafından yakından izleniyordu.
Bugüne dek gerek adalılar, gerek ziyaretçiler tarafından temizlik ve bakım çalışmaları yapılan Martha Koyu’nu da içine alan yaklaşık 56 dönümlük arazinin özel kişilere devredilmesi, halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve paralı hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi endişeleri Burgazada’da ve tüm Adalar’da tepki yaratmaya devam ediyor.
İhalenin iptal edilmesi için ise girişimlerin başladığı belirtiliyor.
MADAM MARTHA KİMDİR?
1920 yılında dünyaya gelen Martha Mısır asıllı bir Hıristiyandı. Osmanlı Bankası Müdürü olan babasının tayini üzerine çocuk yaşta İstanbul'a geldi. St. Benoit Lisesi'ni bitirdikten sonra 1921 yılında Sovyet Devrimi'nden kaçarak ilk bale okulunu açan Lydia Krassa Arzumanova'nın öğrencisi oldu ve Türkiye'nin ilk balerinlerinden biri olarak tanındı.
Evlenip Burgazada'ya yerleştikten sonra kendisini doğaya ve denize adadı. Martha'nın evi aslında Aya Nikola Meydanı'ndaydı. Ancak vaktinin çoğunu sonradan ismini alan bu koyda eski bir kulübede geçirirdi. Hiç üşenmeden tüm koyu kendisi temizledi.
Yüzmeyi çok seven ve yaz kış soğuk suyla yıkanan Martha, denizden topladığı taşlardan çocuklara kolyeler yaptı. Her yağmurdan sonra, “Biraz Allah suyuyla yıkanayım" diyerek biriktirdiği yağmur sularını kullandı.
O zamanlar henüz moda bile değilken; uzun saçlarına alından sıkma bandanalar bağladı, tahta bilezikler, kocaman halka küpeler taktı, ayak bileğini halhallarla süsledi. Her akşam rengarenk elbiselerle iskeleye inip eşini karşıladı.
Ancak bu rahat tavırları ada sakinleri tarafından dedikodu malzemesi yapıldı. Ve bu dedikodular, sonunda onu intihara kadar sürükledi. 80'lerin başında dedikodulara dayanamayıp ardında, “artık rahat edersiniz" yazılı bir not bırakarak yaşamına son verdi.
Vira Haber