DSİ, suyu çekilen ve kurumaya yüz tutan gölleri kurtarmak için bir dizi operasyon gerçekleştirdi. DSİ’nin TBMM’ye gönderdiği ve Milliyet’in ulaştığı “İklim Değişikliği’ne Uyum Çalışmaları” raporunun “Göller” bölümünde, Manyas Projesi, Mucur-Seyfe, Sultan Sazlığı, Yunak Akgöl, Bafa Gölü, Avlan Gölü, Sera Gölü, Gölcük Gölü ve Marmara Gölü’nün kurtarılması çalışmalarına yer verildi. Eğirdir Gölü’ne geniş yer ayrılan raporda gölün, yağışların azalmasından etkilendiği belirtildi. Yılanlı Deresi’nden bir derivasyon sağlanarak yıllık 67 milyon metreküp su takviyesi yapıldığı belirtilen raporda, “Gölün su dengesinin son 10 yıllık kaynak-kullanım dalgalanmalarını baz alan senaryoda gölün su potansiyelinin her yıl ortalama 13.5 hektometreküp azalması beklenmektedir” denildi. Eğirdir Gölü’nü besleyen dereler üzerinde bulunan 12 işletmedeki tesislerden yıllık 29.35 hektometreküp suyun sulamaya verildiği, gölden su çekilerek yapılan Atabey Sulaması’nın rehabilitasyonunun ise Dünya Bankası finansmanı ile ihale edildiği bildirildi. Uygulamalar sonucu yıllık 30 milyon metreküp artıya geçileceği ifade edilen raporda, Eğirdir Gölü’nün korunmasına yönelik eylem planının hazırlandığı, “kesin korunacak hassas alan” ilan edildiği kaydedildi.
MANYAS’TA CANLILIK
Raporda, Manyas Barajı sayesinde kurtarılan Manyas Gölü’nde su seviyelerinin en ideal şartlarda sağlandığı aktarılarak, “Bu suretle Manyas Gölü’ndeki doğal yaşam en yüksek canlılığa ulaşmıştır. Bütün kuş ve canlı türleri en büyük popülasyonla temsil edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Rapora göre, Sultan Sazlığı ise 11 kilometrelik bir tünel yapılarak Seyhan Nehri’nin kolu Zamantı Irmağı’ndan 111 milyon metreküp su aktarımı yapılarak kurtarıldı. Mucur-Seyfe Gölü’nde hem su seviyesinin dengede tutulması hem de kirliliğin önlenmesi için proje geliştirildiği belirtilen raporda, havza dışında açılan kuyularla gölün beslenmesinin artırıldığı vurgulandı. Su kaynağı Yamula Barajı olan Kalaba-Seyfe projesinin hayata geçirilmesi durumunda bölgede yer altı suyu kullanımına gerek kalmayacağı, hidrolojik dengenin sağlanacağı kaydedildi.
BAFA OPERASYONU
Burdur Gölü su seviyesinde ise dönem dönem çekilmeler yaşandığı, koruma çalışmalarının yürütüldüğü dile getirilen raporda, aşırı kuruma riski bulunan Bafa Gölü’ne ilk kez uygulanan yöntemle can suyu verildiği ifade edildi. Türkiye’de ilk kez “şişme savak” (havayla şişirilen lastik set, bent) uygulandığı anlatılan raporda, Büyük Menderes Nehri’nin suyunun fazla olduğu dönemde şişme savakla fazla suyun Bafa Gölü’ne aktarıldığı, sol sahil seddesi, serçin priz yapısı ve besleme kanalı, kapalı su kanalının da Bafa’yı ayakta tuttuğu belirtildi.
Avlan Gölü’nün önce kurutulduğu, yöre halkından gelen talepler üzerine hazırlanan projelerle yeniden hayat verildiği anlatılan raporda, derinlik ve yüzey alanı azalan Sera Gölü’nde ise rusubat temizliği ve tersip bentleriyle doluluk dengesinin sağlandığı aktarıldı. Krater gölü olan Gölcük Gölü’ne ise rusubat temizliği, toz sekileri, tersip benzleri ile hayat verildiği kaydedildi.
Raporda Hatay Reyhanlı Barajı’nda geçen yıl su tutulmasıyla birlikte göçmen kuşların uğrak yeri Amik Gölü’ndeki suların çekildiği, doğal hayatın Reyhanlı Baraj Gölü’ne kaydığı ifade edildi. Artvin Yusufeli Barajı’nın da 33 kilometrelik göl alanıyla bölgede önemli bir sulak alan haline geldiği belirtildi.
ŞİŞME SAVAK NEDİR
“Şişme savak” (rubber dam) ülkemizde “lastik baraj, lastik bent” olarak adlandırılıyor. Silindirik formda lastikten imal edilen şişme savak genel olarak suyun kabartılarak rezervuar oluşturulmasının sağlanması ve mansaba aktarılması amacıyla kullanılıyor. Lastik gövdenin iç yapısı sentetik fiber (genellikle naylon) ve dış yapısı ise kauçuklu lastikten oluşuyor. Şişme savaklar hava, su ya da her ikisi ile birlikte şişirilebiliyor. Hava ile şişirilen savaklar, daha hızlı şişirilip boşaltılabilmeleri ve soğuk hava şartları altında daha kolay işletilebilmeleri nedeni ile daha çok tercih ediliyor.
Kaynak: Önder Yılmaz - Milliyet