Kıyı Emniyeti’nde 36, denizcilikte toplam 41 yıl çalıştıktan sonra emekli olan Kapt. Ömer Asmalı, Kuzey Marine Sigorta’nın sosyal sorumluluk projesi olarak düzenleyeceği eğitimlerde öğretmenlik yapacak.
Kıyı Emniyeti’nin en tecrübeli isimlerinden biri olan Yüksek Denizcilik Okulu (YDO) Güverte 1981 mezunu Kapt. Ömer Asmalı, Kıyı Emniyeti Deniz Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda uzun yıllar gemi kurtarma uzmanı ve baş enspektörü olarak çalıştıktan sonra son olarak kaptan iken geçtiğimiz Ağustos ayında emekli oldu. Katıldığı 300’e yakın kurtarma operasyonundaki tecrübelerini gelecek nesillere aktarmak için “Gemi Kurtarma Operasyonları ve Kriz Yönetimi” kitabını yazan, Beykoz Barbaros Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi, İTÜ Denizcilik Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri İşletmeciliği Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olarak dersler veren Ömer Asmalı emeklilik hayatına eğitmen olarak devam etme, bilgi ve tecrübelerini sektöre aktarma kararı aldı ve Kuzey Marine Sigorta Brokerliği AŞ ile eğitim için anlaştı.
Ömer Asmalı ve Kuzey Marine’in kurucusu Emin Yaşacan sosyal sorumluluk projesi olarak düzenleyecekleri eğitimlerle ilgili ilk bilgileri Denizcilik Dergisi’ne anlattı.
Bürokrasi, kendini koruma içgüdüsü ile çalışanın hür hareketini kontrol altına almak istiyor
Kapt. Ömer Asmalı şunları söyledi :
Devlet bürokrasisinde belirlenmiş kurallar var. Bunlar elbette olması gereken kurallardır. Ancak, bu kuralların uygulanması yasakçı düşünceye dönüşünce kişilerin üretkenliğini, bağımsızlıklarını kısıtlamaktadır. Sınırları belirlenmiş konularda ehil kişilerin davranışlarını kısmamak gerekir diye düşünüyorum. Ülke ve kurum lehine olacak tutum, davranış ve sınırları belirlenmiş kişisel görüşlerin üçüncü şahıslara iletilmesini yararlı olacağını değerlendiriyorum.
“Türkiye’de okulların haricinde profesyonel eğitim verilen fazla yer görmedim. Özel kurs ve dersaneler hap biçiminde amacına yönelik eğitim veriyor. Sektörde denizciyi ve denizciliği bütün olarak ele alacak düzeyde eğitimde büyük bir eksiklik olduğu kanaatindeyim. Eğitmenliği sevdiğim için zaman zaman okullara ve müsaade edilen kuruluşlara gidiyordum ama bunlar kısıtlıydı. Mesela DTO’dan konferans için birkaç kez çağırdılar ama gidemedim. Çünkü bunlar için çalıştığım kurumun müsaade etmesi gerekiyordu.
Kuzey Marine’nin çatısı altında ATLAS P&I Kulüp Muhabirliği olarak gerek okullarda gerekse sektörde eksik görünce, genelde gemi kazaları ve sektörün ihtiyaç duyduğu konuları üzerine eğitimler verelim dedik. Emin Bey de (Emin Yaşacan) içinde olduğumuz binanın tüm katlarını bana açtı. Hangisini istersen al dedi demesi üzerine uygun bir katı alarak bir sınıf oluşturmaya başladık.
Dersler sektörün ihtiyacına bağlı
Burada bizim amacımız sektörün ihtiyacı olan bölümlere eğitimler vermek. Bu kurtarma olabilir, bizim ilgi alanımıza giren deniz ticaretinde farklı alanlar olabilir. Biz armatörlere, başkanlara sektör yetkililerine ve yönetimlerine söyleyip ihtiyaca uygun eğitimler vermek istiyoruz. Mesela özellikle Boğaz geçişlerinde çok hatalar yapıyorlar. İşte gemi arıza yaptı ne yapayım? Aynı zamanda uygulama tüzüğünü de bazılarının iyi bilmediğini gördüm. Tüzüğü açıp incelemedikleri için kurallara hakim olamıyorlar.
Genç denizcilere de ulaşacağız
Başka bir fikir de, şartlar el verdiği müddetçe denizcilik okulları için konferanslar vermek. Okullarda şunu gördüm: Çocuklar bir şekilde denizciliği seçiyorlar ama denizin ne olduğunu bilmeden seçiyorlar. Çoğu uzak seferde çalışan gemi adamlarına (katılımcıların % 75 oranında kaptan, baş mühendis ve zabitan) bir makale için yaptığımız ankette % 38 inin 1-10 yıl arasında denizi bıraktığı anlaşılmaktadır. Bunun nedenleri sorduğumuzda % 40 çok para kazanılması cevabını vermesine rağmen % 41 i de deniz bana beklediğim imkanları vermesi şeklinde cevaplar vermişlerdir. Buna benzer sorular sorulduğunda kafalarında oluşturdukları ütopyaya inandıkları görülüyor gençlerin. Buna benzer benzer cevaplar alınması kişilerin denizi tanımadan girdiği için denize adaptasyonunda zorlandığı maalesef bir acı bir gerçektir.
Ailenden uzak kalıyorsun, deniz tutuyor, stres ortamına giriyorsun, seferin uzuyor gibi dezavantajlar da var. Ancak bütün bunlara rağmen bence denizcilik bilinçli yapıldığında dünyanın en kazançlı ve geçerli mesleklerin başında gelmektedir. Bu nedenle, mesleğin iyi ve kötü yanlarının tümünün bilinmesi lazım. Genç denizciler bunların tümünü bildikten sonra kendilerini fiziksel ve zihinsel olarak buraya hazırlamalı.
Aklımızda sürekli eğitim merkezi var
Emin Yaşacan ise eğitimlerle ilgili şöyle dedi: “Yapılacak şeylere sadece denizcilik eğitimi demek istemiyorum. Denizcilik eğitimi dışında iletişimin geliştirilmesi, algının geliştirilmesi, kutunun dışında öğretmeyi gösterme. Bir bilen olarak iletişimin ne kadar önemli olduğunu, araştırmaların ne kadar önemli olduğunu, biraz daha anlatmanın, altını çizmenin gerekliliğini göstereceğiz. Sonuçta Ömer Abi 7 düvelden, 7 dünyadan armatörlerin servetlerini kolladı. Bütün bunlar için burayı sürekli eğitim merkezine çevirmek gibi bir düşünce var aklımızda.
Gemi insanı yetiştirmeyeceğiz
Gemi adamı yetiştirmeyi düşünmüyoruz ancak eğitimlere katılanlara sertifika vereceğiz. Çünkü günün sonunda, dışarıda işe girerken de bu sertifikaların bir katma değeri olacak.