Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin, Tesco Kipa'nın katkılarıyla düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı Ankara’da yapıldı.
Kurultayı’nın Küresel Isınma ve Medya Oturumu’nda gazeteciler Küresel Isınma’nın yoğun gündem içinde gerekli ilgiyi görmediğini söylediler.
“Her yerde ağaç kullanmalıyız”
Küresel Isınma Kurultayı’nın Küresel Isınma ve Medya oturumunda konuşan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve Küresel Isınma Kurultayı Bilim Kurulu Başkanı Doğanay Tolunay, günümüzde küresel ısınmanın olduğunu kanıtlamaya gerek olmadığının altını çizdi. Küresel ısınmaya etkilerin azaltılması için önerilerde bulunan Tolunay, yerli malı kullanımının önemine dikkat çekti. Doğanay Tolunay, “Yerli malı kullanımını yaygınlaştırmalıyız. Çünkü ithal ettiğimiz ürünlerin taşınmasında araç kullanıyoruz. Bu araçlarda küresel ısınmayı olumsuz etkiliyor. Bunun yanı sıra toplumda ağaçlarımızı kesmeyelim diye bir yargı var. Bu yanlış bir görüş. Ağaçlarımızı keselim. Her yerde ağaç kullanalım. Bakın Almanya’da odun sobaları yeniden moda oldu” Toplumdan alınan vergilerin gelir üzerinden değil de karbon salınımına göre hesaplanması gerektiğini söyleyen Tolunay, kurumlar arasında iletişim ve koordinasyon eksikliğinden bahsederek, farklı kurumların aynı günlerde çalıştay düzenlediklerine değindi.
Küresel Isınma Korkutucu değil
Oturumda daha sonra konuşan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Çiğdem Toker, haber dilinin öneminden bahsederek, bilimsel kelimelerin günlük yaşama kolay adapte olamadığını ifade etti. Toker, Küresel Isınma sözcüğünün deprem, yangın, heyelan gibi korkutucu bir sözcük olmadığını ve sözcüğün felaket çağrısını yapmadığına söyledi. Küresel ısınmada en büyük rolün devletin ve hükümetlerin üzerine düştüğüne belirten Gazeteci Çiğdem Toker, “Küresel şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri arasında eşitlik sağlaması gerekiyor. Bu şirketlerin vicdanına bırakılmamalı. Sosyal sorumluluk projeleri yapan şirketlere vergi teşviki yapılmalı, bu gibi projeler yapmayan şirketler cezalandırılmalı ve bu cezalar medyayla paylaşılmalı” dedi.
“Gündem sokakta konuşulan konulardır”
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, çevreyle ilgili iki yıldır yazı yazmadığını söyleyerek “Gündem sokakta konuşulan konulardır. Çevre konuları manşete sel gibi felaketlerin olmasıyla konuluyor. Bu bütün dünyada bu şekilde. Bunun yanı sıra fiziki olarak yakınlıkta çok önemli. Meksika Körfezi’nde yaşananlar Marmara’da yaşanmış olsaydı bizim için önemli hale gelirdi” dedi. Arslan sözlerine şöyle devam etti:
Çevre konularıyla ilgili gündem çok yoğun olmadığı için çevre muhabirlerini kadromuzda bulunduramıyoruz. Pirime Time’da bu haberlere yer veremiyoruz. Yer vermek istediğimizde reklam gelirlerimizin düşeceğini düşünüyoruz. Tabi bunların yanı sıra medya için kötü her zaman iyi haber demektir. Kötülük arttıkça bizim için daha iyi oluyor”
“Taahhüt altına girmemiz gerekiyor”
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, küresel ısınma konusunda devletin ve hükümetlerin taahhüt altını girmesi gerektiğine değindi. Kyoto Protokolü’nün çok geç imzalandığının altını çizen Çakırözer, böylece devlet, hükümet, şirketler ve bireyler taahhüt altına girmiş olduğumuzu belirtti. Geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Konya’da çevreyle ilgili bir dizi açılış yapmaya gitti. Ama basında bunun üzerinde fazla durulmadı. Çünkü Başbakan’ın gündeminde Mavi Marmara Gemisi vardı. Dikkatler bu yöndeydi. Bu konuda basının kendini geliştirmesi gerekiyor. Gazetelerimizde çevre muhabirleri yetiştirmeliyiz. Belki gazetelerde çevre haberleri için yer bulamıyoruz ama elimizde internet gibi bir imkan var ve burada yer sıkıntımız yok” şeklinde konuştu.
Virahaber